MUĞLA (AA) – Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyon Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, “Yeşil dönüşüm bir yük getirmiyor aksine fırsatlar yaratıyor. Hiçbir şey yapmamanın maliyeti bu dönüşümü yapmanın maliyetinden daha yüksek. Gördüğümüz doğal afetler, bunu anlamamızı sağlıyor.” dedi.
Muğla‘nın Sarıgerme bölgesindeki bir otelde düzenlenen “Yeşil Mutabakat Kapsamında Dalyan Kanallarında ve Akyaka Azmağında Alternatif Temiz Enerjilerin Kullanımı Projesi” açılış toplantısına, Meyer-Landrut ve Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar katıldı.
Meyer-Landrut, burada yaptığı konuşmada, Türkiye’nin Paris İklim Anlaşması’nın imzalamasından duyduğu mutluluğu ifade ederek “Bu adımı atmak kolay değildi ve bundan sonra da yükümlülük gerektiren bir süreç ama ben çok önemli bir adım attığınızı düşünüyorum.” diye konuştu.
Muğla‘da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Meyer-Landrut, “Burada iş birliğimizi ortaya koymak için bulunuyoruz. Yeşil dönüşüm sürecinin zorlu olduğunu biliyoruz. İnsanı merkeze alan bir yaklaşım gerektiriyor. Hem vatandaşların hem kentlerin hem de işletmelerin katkı yapması gerekiyor. Küresel düşünüp yerel harekete geçmemiz gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
– “Yeşil dönüşüm fırsatları artırıyor”
Küresel ısınmadaki artışı 1,5 derecede sınırlandırma hedefinden söz eden Meyer-Landrut, karbondioksiti azaltma hedefine ise henüz ulaşılamadığını vurguladı.
Bu hedefe ulaşmak için daha fazla adım atılması gerektiğine işaret eden Meyer-Landrut, “Yeşil dönüşüm bir yük getirmiyor aksine fırsatlar yaratıyor. Hiçbir şey yapmamanın maliyeti bu dönüşümü yapmanın maliyetinden daha yüksek. Gördüğümüz doğal afetler, bunu anlamamızı sağlıyor. Yeşil dönüşüm, gelecek nesillerin daha iyi, daha sağlıklı yaşamalarını, güvenli ve sağlıklı gıdaya erişimini sağlayacak ve yeni istihdam ortamlarını ortaya çıkaracak.” dedi.
Meyer-Landrut, AB’nin 2030’a kadar karbon salınımını azaltma hedefi olduğunu, 2050’lerde ise karbon nötr olma hedefi bulunduğunu hatırlatarak “2050’de iyi bir sonuç elde etmek için bugünden harekete geçmek gerekiyor. Atılan adımların etkileri zamanla ortaya çıkıyor ama o adımlar şu an atılmalı.” değerlendirmesini yaptı.
Muğla‘da yürütülecek projeye ilişkin de Meyer-Landrut, şunları kaydetti:
“Farkındalık yaratmaya çalışıyoruz. Bu proje dizel motorların teknelerde kullanılmasını azaltmayı sağlayacak. Burada başarı elde edersek Türkiye’deki resmi makamlar bunu başka alanlara yaymak isteyebilirler ve bu proje bir pilot proje olabilir. Birlikte çalışırsak başarılı olacağımıza ve Türkiye’de başka yerlere örnek olacağımıza inanıyorum.”
– Proje dizel yakıt kullanımı ve yağ atıklarını azaltmayı amaçlıyor
AB Türkiye Delegasyon Başkanlığı Proje Uzmanı Panayotis Zacharioudakis de Muğla‘da yürütülecek projenin amacının dizel yakıt kullanımını azaltma, kanal ve azmağa dökülen yağların azaltılması ve dizel motorların çıkardığı dumanların en aza indirilmesi olduğunu söyledi.
Yeni nesil turistlerin de artık doğa dostu turizme önem verdiğini vurgulayan Zacharioudakis, güneş enerjisi ve elektrikle çalışan gezi teknelerinin hem tekne sahiplerine hem de çevredeki işletmelere önemli bir gelir artışı sağlayacağını belirtti.
Paydaşlara, hibe ve kredi şeklinde yapılacak yardımlarla yeni nesil yeşil enerji kullanan teknelerin Dalyan ve Akyaka’da kullanılmaya başlanacağını ifade eden Zacharioudakis, “Bu sistemlerle hem hizmet kalitesi artacak hem de paydaşlar ücretleri artırarak yüksek gelir elde edecek.” dedi.
Zacharioudakis, sadece deniz taşımacılığında değil kara taşımacılığında da bu sistemlerin kullanılması gerektiğini sözlerine ekledi.
