MUĞLA (AA) – CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yerel yönetimlerde yaptıklarının tümünü Türkiye genelinde de uygulayacaklarını söyledi.
Kılıçdaroğlu, Muğla‘da Türkan Saylan Çağdaş Yaşam Merkezi’nde düzenlenen Muğla Büyükşehir Belediyesi Toplu Açılış ve Temel Atma Töreni’ndeki konuşmasında, verdikleri hizmetler nedeniyle CHP’li belediye başkanlarına teşekkür etti.
Muğla‘nın, Türkiye’nin göz bebeği bir kent olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, tarihi ve zengin doğasıyla dikkati çeken kentin 81 ilden vatandaşları kucakladığını kaydetti.
Belediye başkanlarının hizmet vermesi halinde o kentte yaşayanların rahat edeceğine işaret eden Kılıçdaroğlu, “Yatırımlarımızın altında kaça mal oldukları yazıyor. Dikkat edilmeyen bir ayrıntı. Ancak bu demokrasinin temelini belirleyen ayrıntıdır. Bu, iyi ahlakı, harcadığı paranın kendisine değil de vatandaşa ait olduğunun bilinciyle yapılan bir çalışmadır. Hangi yatırımı kaç paraya yaptın? Biz bunu yakalayabilirsek, ödediğimiz verginin hesabını sorabilirsek, o zaman bu ülkeye gerçek anlamda demokrasi gelmiş olur.” dedi.
Kılıçdaroğlu, hükümetin de benzer uygulamalar yapmasını istedi.
Hedeflerinin her zaman belediye ile halk arasında güven ilişkisi kurmak olduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Bütün belediye başkanlarımız bu ilkelerle hizmet veriyor. 7 ilkemiz vardı. Birincisi harcadığınız para sizin değil, vatandaşın parası. Her harcamanın hesabını vereceksiniz. İki, kazandıktan sonra asla vatandaş ayrımı yapmayacaksınız. Size oy versin ya da vermesin bütün vatandaşları kucaklayacaksınız ve eşit hizmet götüreceksiniz. Bir ayrıntı var burada. Yoksul mahallelere pozitif ayrımcılık yapacaksınız. Oralara kreşler açacaksınız. Kadınlar çocuklarını güven içerisinde buraya bırakıp kentin imkanlarından yararlanacak. Yerel yönetimlerde yaptıklarımızın tümünü Türkiye genelinde yapacağız. Bundan hiç kimsenin endişesi olmasın.”
Vatandaşların ekonomik sıkıntılarının olduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, özellikle girdi fiyatlarının yüksekliğinden şikayet edildiğini bildirdi.
Her kentte benzer şikayetler olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, “Önümüzde bir kış var. Allah fakire, fukaraya yardım etsin. Elektrik, doğal gaz faturaları katlanarak gelecektir. Vatandaşlar nasıl ödeyecek? Vatandaş güçlükle geçiniyor. Hükümete ‘Karakış Fonu’ kurun çağrısında bulundum. Bu fonla vatandaş en azından bu kışı rahat geçirsin. Vatandaş adına bu çağrıda bulundum. Bu çağrıyı yapmazsak siyaseten görevimizi yapmamış oluruz. Muhalefet olarak ‘Batsınlar, daha fazla mağdur olsun, vatandaş belki onlara oy vermekten vazgeçebilir’ şeklinde konuşmak istemiyorum. Böyle bir kolaycılığı asla düşünmedim. Hafızamın hiçbir yerinde de yok.” diye konuştu.
– “Doğal gazdan alınan vergiler kaldırılsın”
Mutfakta, ısınmada kullanılan doğal gazdan kış aylarında vergilerin kaldırılmasını isteyen Kılıçdaroğlu, “Fakir fukaradan vergi almayın. Asgari ücretliler için doğal gazda ve elektrikte daha düşük bir fatura, belli bir rakamın üstüne çıktıktan sonra daha yüksek bir fiyat uygulayabilirsiniz. Ne kadar iyi niyetlerle yol gösteriyoruz kendilerine. Her geçen gün vatandaşın sırtındaki yük ağırlaşıyor.” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyetin 98. yılını kutlayarak, cumhuriyetin birinci yüz yılında büyük acılar ve sıkıntılar çekildiğini aktaran Kılıçdaroğlu, “İkinci yüzyıla huzur içinde, güçlü bir demokrasiyle geçmek istiyoruz. İkinci yüzyıla kadın erkek eşitliğiyle geçmek istiyoruz. İkinci yüzyılda gençlerimiz işsiz kalmasın arzuluyoruz. İkinci yüzyılda Türkiye’nin itibarı olsun istiyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
– Tehdit iddiaları
Son zamanlarda siyasette sertleşme olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, kendisine yönelik tehditler olduğunu kaydetti.
Tehditlerin umrunda olmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Benim en büyük güvencem, bu ülkenin saygıdeğer insanları. Çünkü ben hiçbir ayrım yapmadan insanlara hizmet etmek istiyorum. Ülkeme hizmet etmek ve itibarını arttırmak istiyorum. Terörle mücadele edilecekse, mücadeleyi ülkenin saygıdeğer polisleri, şanlı şerefli askerleri yapar. Yabancı askerler gelecek Türkiye’de terörle mücadele edecek. Bana diyorlar ki, ‘Buna evet de’. ‘Evet’ dersek cumhuriyete ihanet etmiş oluruz. Bu ülkenin topraklarına yabancı postalların basmasını istemem.”
