Yunanistan’da başlayıp Türkiye’ye sıçrayan ‘Havlu hareketi’ plaj plaj yayılıyor. Balıkesir Ayvalık Tabiat Platformu, Sarımsaklı plajında havlu eylemi yaptı. Çevreciler, kıyıların rant projelerine kurban edilerek, betonlaşmasını ve işletmelerin plajları işgal etmesini protesto etti.
Yunanistan’ın Paros Adası’nda başlatılan ve “plajlar halkındır” ilkesini benimseyen “Havlu Hareketi” Türkiye’deki plajlara da sıçradı. Datça ve Çeşme’den sonra bugün de Balıkesir’in Ayvalık ilçesi Sarımsaklı kumsalında eylem vardı.
Ayvalık Tabiat Platformu, Altınova Koruma Girişimi ve çevre gönüllüleri, “Kıyılar sermayenin değildir” sloganları atarak, kıyıların rant projelerine kurban edilerek, betonlaşmasını ve işletmelerin plajları işgal etmesini protesto etti. Halktan da destek gören eylemde, protestocular, işletmelerin önünde kumsala havlu serdi.
“GÖZÜMÜZÜN ÖNÜNDE BÜYÜK BİR YIKIM YAŞANDI”
Ayvalık Tabiat Platformu’ndan yapılan basın açıklamasında şöyle denildi;
“Yaşam alanımız olan kıyıların durumuna dikkat çekmek, kıyıların hukuksuz kiralamalarla halkın kullanımına kapatılmasına karşı çıkmak, Sarımsaklı kıyılarını yeniden hepimizin ortak varlığına dönüştürmek için bugün buradayız.
Daha öne “Kamuya Açık Halk Plajı “ olarak kayıtlı olan bu bölgede, Türkiye’nin en iyi ve en uzun kumsalı olarak bilinen Sarımsaklı kumsalında, “Rekrasyon Alanı” adı altında gözümüzün önünde büyük bir yıkım yaşandı.
Otopark sorununu çözmek için alan üretme zahmetine katlanmayan Balıkesir Büyükşehir Belediyesi en kolay yola başvurdu. Kumsal acımasızca betonla kaplanarak, devasa bir otoparka dönüştürüldü, önde kalan alan da işletmecilere kiralandı, kamusal alan yok edildi.
“YASA DIŞI UYGULAMALAR DEBETLENMELİ”
‘Reakrasyon Alanı’ adı altında beton dökme hakkını meşrulaştıran anlayışın, kıyıları kiralamasını, halka kapatmasını, parayla girilen yerler haline getirmesini kabul etmiyoruz.
Buradan yerel yöneticilere sesleniyoruz:
Bir bölümü Büyükşehir Belediyesi diğer bir bölümü de Ayvalık Belediyesi sorumluluğunda olan kıyılarda bu tip yasa dışı uygulamalar, verdiğimiz dilekçeler bekletilmeden bir an önce denetlenmelidir.
Halkın denizi kullanmasını kolaylaştıracak soyunma kabini, tuvalet, duş vb. olanaklar sağlanmalıdır. Tüm sahillerimiz oteller, “beach”ler ve diğer özel işletmelerin işgalinden kurtulup gerçek sahiplerine, halka açılmalıdır!”