Geçtiğimiz günlerde ilçe binasında yapılan bir toplantının sonunda, Bodrum basını hakkında “havuz medyası” suçlamasında bulunan CHP İlçe Başkanı Halil Karahan, Gazeteci-Yazar Alp Arbak’ın iddialarını ispata çağırdığı televizyon programına katılmadı.
Bu hafta sonu yapılacak CHP Kadın Kolları seçimleri için başkan adaylarından birinin yaptığı adaylık açıklaması toplantısı sonrasında yaptığı konuşmada İlçe Başkanı Halil Karahan, “Havuz medyasının Bodrum’daki temsilcilerine karşı direnelim” ifadelerini kullanmıştı.
Karahan’ın kimi veya kimleri, hangi gerekçeyle suçladığı belli olmayan bu çirkin açıklaması sonrasında, Kent TV’de Ayna programını hazırlayıp sunan Gazeteci Alp Arbak sosyal medya üzerinden, bu iddialarının gerekçelerini açıklamak üzere bir televizyon programına davet etmişti.
Dün yapılan televizyon programına Halil Karahan katılmadı. Ancak program konuğu gazeteciler Ayhan Ongun, Mustafa Gündoğ ve Abdulkadir Sevindik bu konu üzerine görüşlerini soran Alp Arbak’a çarpıcı açıklamalarda bulundular.
Programda ilk sözü alan Gazeteci-Yazar Ayhan Ongun, Halil Karahan’ın açıklamalarının şahıs bazında konuşulmasının gereksiz olduğunu, ancak Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Başkanı olması nedeniyle, yaptığı açıklamaların kurumsal bir yapıyı bağladığını ifade ederek şunları söyledi.
“Halil Karahan’ı kişi olarak değil, CHP İlçe Başkanı olarak değerlendirmekte yarar var. Bir İlçe Başkanı Genel Başkan adına partiyi en üst düzeyde temsil eden kişidir. Onun tüzel kişiliği vardır ve söylediği her sözü, yaptığı her davranışı partiyi bağlar. Bir İlçe başkanının da öyle olur olmaz yerde, olur olmaz zamanda ağzına geleni söyleme lüksü de yoktur, hakkı da yoktur, haddi de değildir. Bu yüzden attığı her adıma, söylediği her söze dikkat etmek zorundadır. Kaldı ki ilk başkanlığa atandığı zaman kendisini programa aldığım gibi bir yazımda övgüyle söz etmiş, ‘Her aşamada parti içi seçimlerde tabanın iradesini yansıtacağız. Sandığı buraya getirmeye devrimci namusumla söz veriyorum’ türünden yaptığı konuşmasını alkışlamıştık. Ama görünen o ki, güç zehirlenmesine uğrayan Halil Karahan kısa bir süre sonra tüm sözlerini unutup, kapalı kapılar ardında siyaset yapmayı tercih etti. CHP’de her yönetici eleştiriye açık olmalıdır. Ayrıca benim tarafsızlığımı sorgulamaya kalkanlara da bir sözüm olacak. Ben haber yapmıyorum, köşe yazıyorum ve burada kendi kişisel görüşlerimi paylaşıyorum. Benim de siyasi bir duruşum ve tercihlerim vardır. Ben tarafsız değilim. Barıştan, demokrasiden, özgürlükten, iyiden, güzelden, doğrudan yana tarafım” dedi.
Daha sonra söz alan Mustafa Gündoğ da, Karahan’ın üstlendiği görevin ağırlığının altından kalkamadığını ve hiç kimsenin gazetecilere ayar veremeyeceğini dile getirerek, görüşlerini şöyle özetledi;
“Halil Karahan bu tür konuşmayı, hatayı ilk kez yapmıyor. Öyle sanıyorum üstlendiği görev kendisine çok ağır geldi, mutlak bir rehabilitasyona ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Kendi özel yaşamında, ticari hayatında ve sosyal çevresinde bir başarısı olmayan insanları, hak etmedikleri görevlere getirirseniz olacağı da budur. Aslında Halil Karahan o gün yaptığı konuşmayla adaylığına karşı olduğu kadın kolları başkanlığına aday arkadaşımızın toplantısını sabote etmek istemiştir. Adaylık açıklaması yerine onun yaptığı bu çirkin iftira gündeme oturmuştur. Göreve geldiği günden beri kendisini desteklemeyen herkese kin kusan bu arkadaşımızın, ciddi bir tedavi görmesi gerekir. Öncesinde akşamları doğruca evine giden Karahan, gece yarılarına kadar dışarıda olunca sabah kalkamıyor, sağlıklı düşünemiyor. Bodrum’da bir kısım gazeteciyi havuz medyası olarak suçlaması utanılacak bir davranıştır. Hiç kimse gazetecilere ayar vermeye kalkmasın” dedi.
Gazeteci A.Kadir Sevindik de, Karahan’ın dile getirdiği iddiaları ispatlamakla yükümlü olduğunu, aksi takdirde müfteri durumuna düşeceğini dile getirerek şunları söyledi;
“Aslında Halil Karahan bu sorunun bir tarafı ama asıl sorunun öbür tarafını konuşmak gerekir. Halil Karahan siyasi etiğe hiç uymayan bir söylemde bulunmuş. Ancak bu yakışıksız suçlamayla birlikte mücadeleye davet ettiği kişilerin tepki vermemesi ve hatta alkış tutması daha da ilginç bir durum. Yine keza bu konuşmaya tanık olup tepki vermeyen, hatta teyit eden basın temsilcileri var. Bodrum’da hiçbir basın mensubu arkadaşımız böyle bir suçlamayı hak etmiyor. CHP Genel Merkezinin bu konuda Halil Karahan ile ilgili tepki vermesi gerekir. Halil Karahan’ın töhmet altında bıraktığı Bodrum’da ki tüm gazetecilerden özür dilemesi gerekir. Bir partinin ilçe başkanının özel yaşamı olamaz, kamuya karşı sorumlulukları vardır. Kimi gazetecileri ötekileştirmeye, Halil Karahan’ın gücü yetmez. O söylediklerini ve gerekçelerini ispatlamakla yükümlüdür, aksi halde müfteri konumuna düşer” dedi.
Halil Karahan’ı ısrarla programına davet eden ancak davetine yanıt alamayan Alp Arbak da, konuşmalarında özellikle basın özgürlüğüne değinerek şu konulara vurgu yaptı;
“Basın özgürlüğünü en çok savunan bir parti olarak CHP‘nin bir ilçe başkanının bu tür açıklamalar yapması talihsizlikten öte ayıptır, yakışık almamıştır. Keşke gelip burada kendisini savunma hakkını kullansaydı. Halil Karahan’ın yalnız bizden değil, Bodrum’da görev yapan tün basın mensuplarından özür dilemesi gerekir. Ne zaman isterse gerek benim programımda, gerekse başka bir platformda kendisiyle bu konuları tartışmaya herzaman hazırız” dedi.
Yaklaşık 1 saat 10 dakika süren programın tekrarını Kent Tv ekranlarından, Bodrum Kent Tv’nin Facebook sayfasındaki https://www.facebook.com/bodrumkenttv/videos/455889751962695/ linkinden ve Youtube sayfasından izleyebilirsiniz.
Kent Haber
