Türk Milli Takımı başta olmak üzere yabancı futbol takımlarıyla oynayan tüm takımlarımız yenildikleri dönemde, hakemlerin dinlerine kabahat bulup, taraf olduklarını söyleyerek “Yenildik ama ezilmedik” derlerdi.
Ta ki Galatasaray Futbol Takımı her şeye rağmen, Avrupa’da başarı elde edene kadar sürdü bu bahaneler. Oynamayı bilmeyen yeni gelinin “yerim dardı” demesi gibi.
Ne hikmetse son yerel seçimde; ne trafoya giren kedi, ne çöplerden çıkan oylar, ne de sistemin çökmesi bahane edildi.
Sandığa sahip mi çıkılmıştı? Tabi ki hayır.
İşin ilginç yanı, CHP birinci parti oluşunu zafer olarak dillendirirken, AKP seçimi kaybettiğini ve halka kulak verilmesi gerektiğini beklenmeyen bir olgunlukla kabul etmek zorunda kaldı.
Acısını çıkarırcasına yapılan yanlış bir uygulamaya kadar sürdü bu olgunluk. “Van’da seçimi kazanan Abdullah Zeydan’ın seçilme hakkı geri alındı; mazbata AK Partili adaya verildi”
Bu yanlıştan dönülmelidir.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in seçim akşamı yaptığı konuşma, yerli yerinde ve tespitleri son derece doğru olarak değerlendirilebilir.
“Tüm seçmen gruplarından gelen Türkiye siyasetinin akışını esastan değiştiren bu desteğin partimize büyük bir sorumluluk yüklediğinin farkındayız. CHP artık tüm demokratların partisidir aynı zamanda milliyetçi, muhafazakâr, Kürt demokratların aynı anda birlikte oy verebildikleri partidir. Bu seçmenleri CHP’li yaptık olarak okumuyoruz, bunu bize verdikleri bir görev olarak atfediyor bu emaneti başımızın üzerine koyuyoruz.”
Aday belirleme sürecinde yapılan yanlışlara rağmen, kimsenin bu sonucu beklemediği gerçeğini göz ardı etmemek lazım.
1977 Genel seçim ve 1989 Yerel seçimlerine gönderme yapanlar, ne yazık ki yanılgı içerisindedir. Her iki seçim sonuçları incelendiğinde CHP ve SHP ülke genelinde yaygın bir oy potansiyeli yakalamış, ancak her iki seçimin sonuçları hüsranla bitmiştir.
Son yerel seçime göre, CHP 20 ilde oy olarak barajın ciddi bir şekilde altındadır, “seçimi kazandım” dediği birçok yerde, il genel meclisi olarak azınlıkta kalmıştır. Bugün bir genel seçim olsa, barajı geçen iki parti olarak (ittifakları saymıyoruz) AKP ciddi bir çoğunlukla iktidarı elinde tutacaktır.
Doğu ve Güney Doğu’da olmayan bir partinin varlığından eksik söz edilebilir. Barajın altında kaldığı illerde toplam 80 milletvekili vardır.
Seçim Akşamı CHP Genel Başkanı Özgür Özel “CHP artık tüm demokratların partisidir aynı zamanda milliyetçi, muhafazakâr, Kürt demokratların aynı anda, birlikte oy verebildikleri partidir.” Bu açıklamasında bir gerçeği dillendirmektedir.
Ancak, yerel seçimlerde anlaşma yaptığı Türkiye İşçi Partisini neden görmezden gelmiştir. Solda kendini ifade eden sosyalistlerin, komünistlerin CHP’yi desteklemediği görüşünde midir kendisi? Yoksa çoğunluk olarak gördüğü kitlelerin ruhunu mu okşamıştır?
Biz Bodrum seçim sonuçlarını değerlendirelim, bakalım nasıl bir destek almış Cumhuriyet Halk Partisi.
Çıkan sonuçları yorumlamak oldukça güç, rakamsal olarak değerlendirelim. AKP Adayı Mehmet Tosun 2014’te MHP ve 2019 Yılında İYİ Parti ile girdiği seçimlerde aldığı oy kadar (yüzdesel olarak) oy almıştır.
“Bu oylar Mehmet Tosun’a aitse, AKP’nin ve MHP’nin oyları nerededir?” sorusu sormak gerekir.
CHP ise 2014 Yılında yüzde 50,8, 2019’da yüzde 45,6 almış ve yerel seçimlerde 2024’te tarihinin en yüksek oyunu, düşük katılıma rağmen yüzde 57,1 oy alarak tamamlamıştır.
2014 yılında katılım yüzde 86,5, 2019 yılında yüzde 79,6 ve 2024 yılında yüzde 74 olarak gerçekleşmiştir. Her seçimde katılım azalmış olmasına rağmen, 2024 seçimlerinde sayısal olarak da, yüzdesel olarak da arttığı görülmektedir.
Neden sonuç ilişkisine bakıldığında tablo ilginçtir. Kimse çıkıp “Tamer Mandalinci’yi ben kazandırdım.” demesin. Tamer Mandalinci kendi dışında olumsuzluklara rağmen, seçimi almıştır.
Ne demiştik neden sonuç ilişkisi.
Bodrum’da AKP ve MHP tabanının Mehmet Tosun’un adaylığına sıcak bakmadığı, kısmen sandığa gitmediği, kısmen CHP adayına oy verdiği, sayısal olarak seçim sonuçları değerlendirildiğinde tespit edilebilir.
Mehmet Tosun yaklaşık 35 bin oy aldı, belediye meclisinde ise, meclis listesi 29 bin 500 oy aldı. Aradaki 5 bin 500 oy farkı nereden geldi, nereye gitti?
Tamer Mandalinci düz hesap 62 bin oy aldı, meclisi de kendisine yakın oy alsa da, 750 eksik oy almıştır.
Aradaki 750 oy nereye gitmiştir?
Oy kullanmada geçmiş dönemlere göre sandığa gitmeyen, seçimi içselleştirmeyen, çoğunluk kendisini solda tanımlayanlar olsa da, azımsanmayacak AKP ve MHP seçmeni de vardır. Genel Seçime göre değerlendirdiğimiz zaman, neredeyse yüzde 15 sandığa gelmemiştir.
Sandığa gelip, başkanlıkta kendi adaylarına oy atmayan DEM Parti, TİP, İYİ Parti, Zafer Partisi ve diğer olarak saydığımız partilerin seçmenleri, mecliste kendi partilerine oy vermişlerdir.
Kendi başkan adaylarına oy vermeyen, mecliste kendi partilerine oy veren seçmenin, 5 bin 500 oyu nerededir?
Sizce bu partilerin seçmenleri mecliste destekledikleri kendi partileri yerine, başkanlıkta Mehmet Tosun’u desteklemiş olabilirler mi?
Başkanlık ve meclis seçimleri arasındaki 800 oy, CHP seçmeninin mecliste vermediği 750 oy olmasın.
Ben söylemiyorum, rakamların yalancısıyım.
Sonuç, bugün Tamer Mandalici görevi devralacak. İki ZÜBÜK ağabeyini dinlemezse, başarılı olacağına inanıyorum.
İlk olarak, Konacık’ta kanunsuz yapılan 5 katlı binanın ruhsatını iptal edip, toplumun vicdanını rahatlatarak göreve başlamalıdır.
Vesselam…
