Kültür ve Turizm Bakan Mehmet Nuri Ersoy, “Türkiye Seyahat Acentaları Birliği dışında bütün STK’lar gönüllülük esasına dayanıyor. Şahsi çıkarlarını, kurum çıkarlarını ön planda tutan TÜRSAB, bizim için sektörün en büyük STK’sı değil…” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, TÜRSAB’ı eleştirerek “Maalesef orada kokuşmuş bir yapı var” dedi. Türkiye Gazetesi’mden Akif Bülbül’ün haberine göre, Bakan Ersoy, Gaziantep’te bir araya geldiği medya yöneticilerine, tarihî eser kaçakçılığından kültür festivallerine, turizm hedeflerinden Yunanistan ile rekabete kadar, birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu.
Bakan Ersoy, özetle şunları söyledi:
“Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) dışında bütün STK’lar gönüllülük esasına dayanıyor. Yöneticiler ve üyeler gönüllüdür. Hiçbir zorluk, yaptırım yok. Bir tek bizim ülkemizde, maalesef zamanında yasa yapılırken zorunlu üyelik getirilmiş. Bugün kaldıralım zorunlu üyeliği, TÜRSAB 6 ay içinde bütün üyelerini kaybeder. Zaafları yönetiminden kaynaklı. Şahsi çıkarlarını, kurum çıkarlarını ön planda tutuyorlar. Maalesef orada kokuşmuş bir yapı var. O yapı o şekilde devam ediyor. Bizim için, sektörün en büyük STK’sı değil. Sektörün en büyük STK’sı konaklama. Ulaşım STK’ları da çok iyi. Yeme-içme sektörü çok güzel örgütlenmeye başladı. Bunlar da STK’nın çok önemli bir paydaşları şu anda. Hepsiyle de koordineli şekilde çalışıyoruz. TÜRSAB’ın altında birçok gönüllü dernek var. O gönüllü derneklerle iletişimimiz çok iyi. Sorunlarını bize iletiyorlar. Biz de çöze çöze gidiyoruz.
‘TRANSİT TURİST’ İDDİASI
Dünyada en güvenli yolcu sayısı şu anda Türkiye’de. Sınır kapılarında pasaportlar kontrol ediliyor. Veriler, rapor hâlinde TÜİK’e veriliyor. Geçen sene günübirlik girişi yoğun olan kapılar birbirine entegre edildi. Günübirlik yolcu sayısı net şekilde görülüyor. Dünyada bu kadar entegre çalışan başka bir ülke yok. Bu seneki hedefimiz 60 milyon ziyaretçi, 60 milyar dolar gelir. Bu seneki tahmini transit yolcu sayısı 20 milyon. Toplam 80 milyon oluyor. O zaman İstanbul Havalimanı’nın uçması lazım. Niye böyle bir şey yapılıyor? Siyaseten aklınca muhalif kesimde yer alıyor, muhalefet yapıyor. Bence STK’ların siyaseten muhalefet yapması doğru değil, tarafsız olması gerekiyor. Siyaset yapacaksanız STK’nın başında durmamanız gerekiyor. Bir siyasi partiye girin, orada siyasetinizi yapın. STK’nızı atlama taşı olarak kullanıp siyasiye erişmeye çalışıyorsanız, bir partide yer bulmaya çalışıyorsanız o dönemler geçti artık.
GASTRO CITY SAYISI ARTACAK
Kültür Yolu Festivallerini yaygınlaştıracağız. Seneye 20 şehir olacak. Ayrıca bu sene gastronomi etkinliklerinde değişikliklere gittik. Artık ürünleri tanıtmayacağız. Belirlediğimiz jüri üyeleri, kentlerimizi dolaşıyor, restoranlarını gezerek mekânları tespit ediyor. En az bir yıl, özellikle gastronomi ürünlerini menüsüne koyan restoranları öncelikli tutuyoruz. Mesela Gaziantep’de 21 tane mekân seçildi. Gelip ‘Bizi neden seçmediniz?’ diye soranlar oluyor. Bu da beni sevindiriyor. Tatlı bir rekabet başladı. Gastronomi ürünlerimizin gelecek nesillere aktarılmasını ve ürünlerimizin markalaşmasını sağlıyoruz. Hedefimiz, bazı yörelerimizi ‘gastro city’ yapmak. İstanbul ilk ‘gastro city’miz oldu. Peşinden hemen İzmir, Bodrum, Muğla geldi. İzmir’de Alaçatı geldi.
DEPREMDE ZARAR GÖREN KÜLTÜREL VARLIKLARA DESTEK
Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, depremde zarar gören kültür varlıklarının restorasyonu için verilen desteklere ilişkin de konuştu. Ersoy “Vakıflar Genel Müdürlüğümüzün şantiyeleri aktif hâlde. Hedefimiz, kamuya ait olanların restorasyon çalışmalarını 2025 sonuna kadar tamamlayıp ayağa kaldırmak. Bazılarını açmaya başladık. Özel sektöre, vatandaşlara ait olan, kültür varlıkları için hibe programı başlattık. Yapının cinsine göre 750 bin liraya kadar proje desteği, 5 milyon liraya kadar yapım desteği veriyoruz. Gastronomi ve otel serisi 12,5 milyona kadar destek sunuluyor. Şu ana kadar gelen bütün başvuruları onaylıyoruz” dedi.