Dr. Gürhan Poçan, menopoz öncesinde kadınların erkeklere göre 4 kat daha az kalp damar hastalığı ile karşılaşırken menopoz sonrası dönemde bu avantajlarını kaybettiklerini söyledi.
Dr. Gürhan Poçan, menopozun bir hastalık değil kadın sağlığıyla ilgili bir husus olduğuna vurgu yaparak açıklamalarda bulundu.
MENOPOZ SONRASI DÖNEMDE KARŞILAŞILAN KANAMALAR ÖNEMSENMELİ
Menopoz sonrası kanamanın altı çizilmesi gereken bir konu olduğuna dikkat çeken Dr. Gürhan Poçan, “Menopoz sonrası dönemde yani adetin kesilip, üzerinden bir yıl geçtikten sonra karşılaşılan kanamalar önemsenmeli ve altta yatan önemli bir hastalık var mı diye mutlaka araştırılmalıdır. Menopoz sonrası kanamaların bir kısmı kötü huylu hastalıklarla ilişkili olduğu görülmektedir. Tarama testlerinde öncelikle şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği gibi kronik hastalıklara bakılmalı, karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri uygulanmalıdır. Yılda en az bir kez tansiyon ölçülmelidir. Bunun dışında kadın kanserlerinden başta meme olmak üzere kanser tarama testleri yapılmalıdır. Ayrıca serviks kanseri için PAP SMEAR testi yapılmalıdır. Osteoporoz (kemik erimesi) açısından da riskler değerlendirilmelidir. Diğer bir konu hem erkekler hem de kadınlarda 50 yaşından itibaren karşılaştığımız kalın bağırsak kanseri açısından tarama testlerinin muhakkak uygulanması önemlidir. 20 yıl kadar önce yayımlanan bir klinik araştırma ile tartışmalı hale gelse de hormon tedavisi günümüzde daha iyi tanımlanabilir hale gelmiştir. Menopoz sonrasında uygulanan 5 yıllık bir hormon tedavisi, özellikle ateş basmalarının ve genital atrofinin kontrol altına alınmasında çok etkilidir” diye konuştu.