“Bodrum’un Gözde Mekânı Zai Yaşam, “Riskli Yapı” Olarak Tespit Edildi.” Dün, Bodrum Haber olarak yaptığımız bu haber kimseye inandırıcı gelmemiştir.
Haber içerik olarak doğru, lakin gerçeği yansıtmıyor.
Haberin doğruluğu ve gerçeği, sizlerin bilmesi perspektifinden, masaya yatıralım. 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’da, 7 Kasım 2023 yılında yapılan değişiklikle, dikkat edin evinizden barkınızdan olabilirsiniz veya birçok bürokratik işlemden kurtulabilirsiniz.
Muğla İli, Bodrum İlçesi, Konacık Mahallesi, 280 ada 3, 4, 5 ve 7 parseller üzerine kaçak olarak yapılaşmış “Zai Yaşam” işletme faaliyetleri devam ederken, bu kanun kapsamında “hadi buraları yıkalım, yerine yenisini yapalım.” diyerek kolları sıvıyorlar.
Zai Yaşam, bilindiği gibi Derya Atasoy’a ait görünse de, Yunus Büyükkuşoğlu’ na aittir. Kendisini hayırsever olarak tanırsınız. Ben ise kendisini kaçak inşaatlarından biliyorum.
Sağlam binalara “Riskli Yapı” raporu almak veren içinde, alan içinde suçtur. Kaçak yapılar yapılırken tüm uyarılarımıza eski Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras ve Başkan Yardımcısı Turgay Kaya göz yumdu.
Ne de olsa hayırsever.
Belirttiğim parsellerde bulunan tüm yapılara malikler, ”riskli yapılar” raporu alınmak üzere başvuru yapıyorlar. Dönemin Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Yunus Büyükkuşoğlu’ nun hemşerisi olunca işler hızla ilerliyor.
“Madem yapılar riskli, neden kamu gücünü elinde bulunduranlar tahliyesini sağlayarak, yıkımını gerçekleştirmedi?” sorusu geliyor insanın aklına. Yanıt hazır, ne de olsa hayırsever. İşletmeye gelen müşterilerin can ve mal güvenliğinin ne önemi var ki!
İşletme harıl harıl çalışıyor, riskli yapılarda elektrik, su, kanalizasyon, yapının kullanılmasının devamını sağlayacak hizmetlerin kesilmesi gerekirken, ne hikmetse, riski sevenler olay karşısında sükûnetlerini sürdürüyor.
Parsellerin, imar planında “konut alanı” olması da işletme açısından sıkıntılı bir durum. Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında yetki, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikli Bakanlığında olduğu için “toptan sizi sıkıntılarınızdan kurtaralım” diyerek, bir de imar planı değişikliğine gidiyorlar.
Sıkıntı büyük, çünkü İmar Barışı Kanunu çerçevesinde alınan “Yapı Kayıt Belgeleri” yasal değil. Belediye “Yapı Kayıt Belgesi” var derken, ilgili bakanlık bu alanda “Yapı Kayıt Belgesi” yok diyor. Bunların hepsi belgeli, hangi kurum doğruyu söylüyor bilemiyoruz.
İmar plan değişikliği askıda, itiraz edilebilir, 19 Ağustos 2024 ilan tarihi, askı süresi 15 gün. Meslek odaları durumu değerlendirir umarım.
Biz gelelim imar planına. Değişiklik yapılan imar planını onaylayan kurum kendi kendisiyle çelişmektedir. Konacık’ta yapımı devam eden 5 katlı binaların yapıldığı alanın, “Sosyal ve Kültürel alan” olduğunu ve buraya verilen yapı ruhsatının doğru olmadığını çok kez yazdım.
Sosyal ve Kültürel alanı satan aynı bakanlık, imar planında yapılan değişiklikle “Sosyal ve Kültürel Alana” Konacık’ta ihtiyaç olduğunu onaylayan da aynı bakanlık.
Benim iddiam, Sosyal Kültürel Alanların kamu malı olduğu, özel tesisler yapılamayacağı doğrultusundaydı. Zai Yaşam’ın olduğu alanı, planda, “Özel Kültürel Tesis Alanı” ilan ederek savımı doğrulamış oldular.
“Onaylı planda belirlenen kentsel sosyal altyapı alanlarına bakıldığında 2.761 m² büyüklüğünde yalnızca bir adet sosyo-kültürel tesis alanı planlandığı görülmektedir” (Rapordan alıntı)
Dayısı olan kazanıyor… Pardon, hayırseverlere Tanrı yardım ediyor(!)
Askı sürecinde olan plana bakarsanız, 4 parselden oluşan özel bir planlama. Topluma kıyak yapıldığı savında bulunulan plan açıklama raporunda, “Sosyo-Kültür Tesis alanına ihtiyaç var” deyip, plandan Park ve bazı yolları kaldırıyorlar. Geçmişte, imar uygulaması yapılmadığından ne yazık ki bu alanlar özel mülkiyetlerinde kalmakta.
Planı yapan muhterem yazmış, “buraların kamulaştırılması devlete külfet getirir.” Cahil misin? kurnaz mısın? demek geliyor insanın içinden. Yapı ruhsatı almak için, kamuya ait yerlerin bedelsiz olarak terk edileceğini, Bodrum’da uçan kuş bilir.
Plan açıklama raporu, tam bir safsata.
Kanun gereği yeşil alanlar daraltılamaz. Kanunları kendi yazan bir plancı, kente mi hizmet ediyor, müşterisine mi?
Park ve yol alanı değişikliğinden sağlanan fayda 1064 metrekaredir. Bugünkü değerini varın siz hesaplayın. “Adamın paraya mı ihtiyacı var?” derseniz, olmasa, bunları yapmaz derim.
Mülk sahipleri bir yandan, diğer yandan ilgili bakanlık ve merkezi teşkilatı il müdürlüğü, planlamacı, “Al takke ver külah” iş bitiriciliğe soyunmuş rantçılara rant sağlamaya devam ediyorlar.
Bu plan değişikliği olmadan, o tesis, yasal olarak yapılamaz. Hikâyeyi yazan plancı, gerçeği saklayarak, meslek ilkeleriyle çelişmiştir.
Riskli yapı raporunu hazırlayanlara ne demeli? Bodrum halkı, bu tür durumlarda birey olarak, ilgililer hakkında suç duyurunda bulunmalıdır.
Bu plan gerçekleşmez ise ellerinde ki riskli yapı raporu ne olacak dersiniz.
Kentimize sahip çıkmazsak, birilerinin marabası olmaya devam edeceğiz.
Vesselam…
Not: Belediye şirketleri ne alemde, birde onu kurcalamalı.