DOLAR
32,3694
EURO
34,9629
ALTIN
2.325,75
BIST
9.071,02
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Muğla
Az Bulutlu
26°C
Muğla
26°C
Az Bulutlu
Cumartesi Az Bulutlu
26°C
Pazar Açık
27°C
Pazartesi Az Bulutlu
27°C
Salı Parçalı Bulutlu
24°C

Termal tesislere gitmek için “hasta olmayı beklemeyin” tavsiyesi

Termal tesislere gitmek için “hasta olmayı beklemeyin” tavsiyesi
Aktur tatil sitesi

MUĞLA (AA) – ALİ BALLI – Türk Kaplıca Tıbbi ve Balneoloji Derneği Başkanı Zeki Karagülle, insanlarda “Hasta olursak kaplıcaya gideriz.” anlayışının hakim olduğunu belirterek, “Hasta olmayı beklemeden termomineral suların, kaynakların günlük yaşantıya entegre edilmesi gerekir.” dedi.

Karagülle, Bodrum ilçesindeki bir termal tesisin açılışında AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’de yaklaşık 270 termomineralli tesis bulunduğunu kaydetti.

Termal kaynakların günümüzde yaygın şekilde “sağlıklı yaşam” kavramı içerisinde kullanıldığını anlatan Karagülle, termal suyun banyo, içme suyu ve termomineralleri soluma yöntemiyle kullanıldığını dile getirdi.

Yer altı sularının rahatlatıcı, sakinleştirici ve ağrı giderici etkisinin olduğunu anlatan Karagülle, “İltihap giderici etki de gösteriyor. Termomineralli su sadece banyo yöntemiyle değil, içilme sırasında mide, bağırsak kozası üzerinden aldığı mineral içeriğiyle insan organizmasında metabolik, sinirsel, hormonal ve bağışıklık sistemi yönünden olumlu yönde etkiliyor.” diye konuştu.

Karagülle, kaplıca sularının kas iskelet sistemi ağrıları, romatizmal ağrılar, sedef, egzama, gençlik sivilcesi gibi cilt hastalıklarının yanı sıra diyabet ve böbrek taşlarının önlenmesi ve tedavisinde önemli bir role sahip olduğunu söyledi.

– “Bodrum’un altında çok değerli eşsiz sular var”

Anadolu topraklarının termomineral sular ve çamurlar açısından zengin bir ülke olduğuna dikkati çeken Karagülle, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Bu tesislerin yöreye özgü özellikleri bulunuyor. Bodrum’un altında çok değerli, özel içerikli eşsiz termomineral sular var. Bu termal su, sadece tuz içermiyor. Çok eşsiz ve özel termomineral su. Özellikle kalsiyum, magnezyum klorür ve sülfat açısından ve mineraller açısından çok zengin. Bu suyu romatizmal ve cilt hastalıklarında kullanabilirsiniz. Aşırı yorgunluk, stres yüklerinde, kilo metabolik sorunlarda, yaşlanmanın sağlıklı yürütülmesinde de kullanılabilir. Türkiye’de çok değerli sular var, önemli olan bu suyu değerli şekilde kullanmak. İnsanlar ‘Hasta olursak kaplıcaya gideriz’ diyor. Hasta olmayı beklemeden termomineral suların, kaynakların günlük yaşantıya entegre edilmesi gerekir.”

– “Turizm sezonunu 12 aya çıkartmış olacağız”

İlçeye ilk termal tesisi kazandıran beş yıldızlı otelin sahibi Recai Çakır, yaptıkları kapsamlı çalışmayla termal suyu otele getirmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.

Termal suyun düzenli kullanıldığında birçok hastalığa iyi geldiğini, iyileştirici özelliği olduğunu vurgulayan Çakır, “Biz bu çalışmayla turizm sezonunu 12 aya çıkartmış olacağız, hem yerli hem de yabancı turistlere her türlü hizmeti vereceğiz. Buraya gelenler 36-40 derecelik termal havuzlardan faydalanacaklar. Bunları yaparken de farklı aktivitelerde zayıflama ve sağlıklarına kavuşma şansını bulacaklar.” ifadelerini kullandı.