Global Property Guide tarafından geçen dönemde yayınlanan bir analiz raporuna göre, yılın ikinci çeyreğinde gayrimenkulün geçen yılın aynı dönemine göre en fazla değerlendiği ülke Türkiye oldu. Raporda Türkiye’deki gayrimenkulün yıllık reel olarak yüzde 11,6 seviyesinde değerlendiği açıklandı.
Nevita Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Akbal, Global Property Guide tarafından geçen dönemde yayınlanan analiz raporunu değerlendirdi ve yılın ikinci çeyreğinde gayrimenkulün geçen yılın aynı dönemine göre en fazla değerlendiği ülkenin Türkiye olduğunu belirterek, “Bu da aslında Türkiye ekonomisinin ve Türk gayrimenkul sektörünün şoklara karşı ne kadar dirençli olduğunu en somut biçimde ortaya koyuyor.” ifadelerini kullandı.
Nevita’dan yapılan açıklamaya göre, dünya ekonomisinde derin izler bırakan pandemi sürecinin en fazla etkilediği sektörlerin başında gayrimenkul geliyor. Açıklamada görüşlerine yer verilen Nevita Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Akbal, dünyanın dört bir yanında, gayrimenkul pazarının özellikle 2020’nin ikinci çeyreğinde ciddi kan kaybettiğini ve bu kan kaybından en az etkilenen ülkelerin başında ise Türkiye’nin geldiğini vurguladı.
Akbal, Global Property Guide tarafından geçen dönemde yayınlanan bir analiz raporuna göre, yılın ikinci çeyreğinde gayrimenkulün geçen yılın aynı dönemine göre en fazla değerlendiği ülkenin Türkiye olduğunu dile getirerek, “Bu da aslında Türkiye ekonomisinin ve Türk gayrimenkul sektörünün şoklara karşı ne kadar dirençli olduğunu en somut biçimde ortaya koyuyor.” ifadelerini kullandı ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“50 ülkenin dahil edildiği araştırmada Türkiye listenin birinci sırasında. Diğer bir deyişle, bu zorlu dönemde gayrimenkulün değerlenmesinde Türkiye dünya rekorunun sahibi konumunda. Bu alanda Türkiye’yi Filipinler, Almanya, Slovakya ve Estonya takip ediyor. Yine söz konusu raporda, gayrimenkulünün en fazla değerlenen 5 ülkeden 4’ünün Avrupa’da olması da ilgi çekici noktalardan birisi.”
Akbal, Türk gayrimenkul sektörünün böylesinde zorlu bir dönemde gösterdiği güçlü performansın arkasında iki temel nedenin yattığını ifade ederek, şunları kaydetti:
“Bunlardan birincisi Türkiye’deki iç talebin gerçekten temeli olan, gerçek bir talep olması. Türkiye’deki hane halkları büyüklükleri, evlenme ve boşanmalar, kişi başı gelirdeki yükseliş gibi konular gayrimenkul sektörüne güç veren unsurların başında geliyor. Tabii burada ekonomi yönetiminin koordinasyonunda piyasaya verilen teşvikler ve moral de çok önemli. Bunun dışında altı çizilmesi gereken diğer bir konu da yabancı yatırımcıların Türkiye’ye yönelik devam eden ilgisi. Türkiye’nin gelecek potansiyeli, Avrupa’nın en büyük emlak pazarı olması ve bununla birlikte fiyatların Avrupa ortalamasının neredeyse üçte biri, dörtte biri seviyesinde oluşu ülkemizi cazibe merkezi hâline dönüştürüyor.”
Bununla birlikte Türkiye’nin pandemi döneminde sağlık alanında gösterdiği başarılı performansın da yabancı yatırımcı nezdinde büyük ilgi çektiğini ifade eden Akbal, “Özellikle Avrupalı yatırımcıların Türkiye algısının güçlenmesinde, bu pandemi döneminde ortaya koyduğumuz performans son derece etkili oldu. Bunu yaptığımız birebir görüşmelerde çok net biçimde görüyoruz.” yorumunda bulundu.
Akbal, Nevita olarak, yabancı yatırımcıların Türkiye’ye getirilmesinde önemli bir rol üstlendiklerini, özellikle bu dönemde biraz da sorumluluk bilinciyle çok farklı kanallardan da olsa faaliyetlerine ağırlık verdiklerini ifade etti.
Yurt dışından getirilen her bir dövizin Türkiye için ne kadar önemli olduğunun farkında olduklarını kaydeden Akbal, “Bu yüzden bu dönemde özellikle dijital kanalları çok yoğun biçimde kullandık. Nevita olarak da pandemi sürecinin en yoğun yaşandığı Nisan-Ağustos döneminde yabancı yatırımcılara toplamda 160 adet konut sattık. Bunun karşılığında da ülkemize 208 milyon TL değerinde döviz getirdik. Yabancı yatırımcının bu dönemde Türkiye’de konut için ödediği ortalama ücret de yaklaşık 1,3 milyon TL oldu.” dedi.
