DOLAR
37,8390
EURO
40,9493
ALTIN
3.679,92
BIST
9.044,64
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Muğla
Çok Bulutlu
20°C
Muğla
20°C
Çok Bulutlu
Pazartesi Çok Bulutlu
22°C
Salı Çok Bulutlu
22°C
Çarşamba Çok Bulutlu
21°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
17°C

Vücutta ani titremeye yol açan 8 neden

İstemsiz kasılma ve seğirmeler ile kasların kısa süreli kasılması; vücutta, ellerde, ayaklarda ve boyunda titremelere yol açıyor. Türkiye’de ve tüm dünyada sık olarak görülen ancak nedeni tam olarak bilinmeyen titremeler, yaşam kalitesini de olumsuz etkiliyor.

Vücutta ani titremeye yol açan 8 neden
12.09.2020
368
A+
A-

“Esansiyonel tremor” adı verilen ve nedeni bilinmeyen titremeler, vücutta en sık rastlanan hareket bozukluklarından. Erişkin yaşlarda başlayan titreme sorunu, yaşlanmayla birlikte ilerliyor. Eller öne uzatıldığında ya da bardak, kaşık tutarken veya yazı yazarken daha çok ortaya çıkıyor. Eller ve kollar tamamen serbest olduğunda örneğin kucakta istirahat halinde duruyor. Titreme en çok ellerde görülüyor ve daha sonra da baş, boyun, bacaklar, ses telleri ve gövdede ortaya çıkıyor.

Her titremenin bir hastalık belirtisi olmayabildiğini belirten Nöroloji Uzmanı Dr. Yılmaz Niyazi Yazman, titremelerin nedenleri ve tedavileri hakkında şu bilgileri veriyor:

STRES VE UYKUSUZLUK TETİKLİYOR…

“Nedeni bilinmeyen titremeler başlangıçta hastanın günlük yaşamını etkilemeyebilir. Ancak ilerleyen dönemlerde bazı tetikleyici etkenlere bağlı olarak hayat kalitesini düşürebilir.

Esansiyonel titremeleri tetikleyen faktörler;

Heyecan ve stres yoğunluğu.
Uykusuzluk.
Aşırı kafein tüketimi.
Fiziksel yorgunluk.
Kan şekeri düşüklüğü.
Tiroit fonksiyon bozuklukları.
Altta yatan önemli hastalıkların varlığı.

PARKİNSON HASTALIĞI İLE KARIŞTIRILABİLİR

Esansiyonel titremeyi, Parkinson hastalığına bağlı titremelerden ayırt etmek gerekir. Nedeni bilinmeyen titreme, Parkinson’a göre 10 kat fazla görülür. Parkinson titremesi; istirahat halinde, eller rahat pozisyonda dururken ortaya çıkar ve hareketle azalır. Parkinson’da esansiyonel titremesi olan hastalarda görülmeyen hareketlerde yavaşlama, küçük adımlarla yürüme, baş ve gövde öne eğik vaziyette yürüme, yüzde mimiklerde azalma, rijidite denilen kaslarda sertlik gibi belirtiler de vardır.

BEYİNCİK LEZYONLARININ TİTREMESİ İLE DE BENZERLİK GÖSTEREBİLİR

Esansiyonel titreme kadar sık görülmese de nedeni belli olmayan titremeler ile karıştırılmaması gereken hareket bozukluklarından biri de “beyincik lezyonlarının” titremesidir. Esansiyonel titreme gibi hareketle ortaya çıkan bir titreme gerçekleşir ve esansiyonel titremeye göre daha şiddetli gerçekleşir. Eller hedefe yaklaştıkça titreme şiddetlenir. Örneğin bardak ağıza yaklaştırıldığında artar. Kişi suyu içecekken, titremeye bağlı olarak su bardaktan dökülmeye başlar. Ayrıca yürürken ve otururken dengesizlik gibi başka şikayetler de gelişir.

GÜNLÜK AKTİVİTE BECERİLERİNİN KAYBINA YOL AÇABİLİR

Esansiyonel yani nedeni belli olmayan titremeler yaşam süresini kısaltıcı bir etki oluşturmaz. Titreme zamanla artabilir ancak değişim, genellikle yavaş ve yıllar içinde meydana gelir. Sonuç olarak bazı hastalarda yazı yazma, yemek yeme ve içme aktivitesi sırasında güçlük, hatta sosyal açıdan utanma gibi durumlar becerilerin kaybına neden olabilir. Hafif düzeyde titreme tedavi gerektirmez ve erken tedavi de hastalığın doğal seyrini durdurmaz ya da yavaşlatmaz.

BAŞ-BOYUN TİTREMELERİNDE ENJEKSİYON TEDAVİSİ FAYDA SAĞLIYOR

Titremeler hastanın yaşam kalitesini ciddi derecede düşürüyorsa ve hasta günlük aktiviteleri yerine getirmekte güçlük çekiyorsa ilaç tedavisine başlanır. Ayrıca etkilenen kas gruplarına enjeksiyon da uygulanabilmektedir. Özellikle baş-boyun titremelerinde enjeksiyon tedavisinin daha etkili olduğu gözlemlenmiştir. İlaç tedavisi ile sonuç alınamayan ve şiddetli titremesi olan hastalarda cerrahi tedavi yöntemlere başvurulabilir.”