Bodrum’un Gündoğan Mahallesin’de gürültü kirliliğinden şikayetçi olan Müjde Ar, şikayetinden vazgeçsin diye baskılanmaya mı çalışılıyor?
Aba altından sopa göstermek…
Müjde Ar Bodrum da; sözde marka olmuş bir yer hakkında gürültü kirliliğinden dolayı şikayetçi olmuştu.
Müjde Ar’ın şikayeti, gürültüyü çıkaranlardan daha etkili olunca, klasik yönteme başvurulmuş ve açığı aranmıştır.
Bir Haber sitesinde; “Müjde Ar’ın haksız yere Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’ı CHP Genel Merkezine ve kamuoyuna şikayet etmesinin, gerçeklerle örtüşmediği ortaya çıktı”
“Yıllarca, turizm apart olarak düşük vergi ödeyen Müjde Ar’ın, imar planlarına uygun olarak yapılmış olan turizm tesisini şikayet edeyim derken, kendisinin kaçak yapısı için imar affına başvurarak, evini konuta çevirdiği ortaya çıktı.”
“Müjde Ar’a büyük tepki var. Bodrum’a değer katan bir markanın, haksız yere karalandığına dikkat çeken Bodrumlular; Müjde Ar’ın karalama kampanyalarından bir an önce vazgeçmesini istedi”
Bak sen! sanki Bodrum Halkı bütün işini gücünü bırakmış, sözde Bodrum markasıyla özdeşleşmiş işletmenin gürültü kirliliğinin savunucusu olmuş, Müjde Ar’a karşı mücadele başlatmış.
Müjde Ar’ı savunacak değilim, kendisi de kendisini savunmamış ve; “Evim kaçaksa, gereğini yapın.” diyerek Belediye Başkanı Aras’a bir yazı yollamış.
Hadi buyur Ahmet Aras gereğini yap, görelim gerçekten Dozer Ahmet misin?
Müjde Ar’da çıkıp sözde markanın faaliyet gösterdiği otelin imara aykırı olduğunu iddia ederse ne olur.
Ne olacağı açık devletin bazı kurumlarının görevlerini tam yapmamasından dolayı toplumsal barış bozulur. Olay kişiselleşir, belediye ve bazı kurumlar kenara çekilir, Müjde Ar ve işletmeciler birbirine düşer.
Müjde Ar’ın bu güne kadar yaptığı hukuk araryışından öte değil işletmeci firmayı muhatap dahi almamıştır.
Kimse kimseye “senin suçun, benim suçumdan fazla. Sesini kesmezsen başına bela açarım.” diyerek baskılayamaz, şantaj yapamaz.
Gürültü bir çevre kirliliğidir, savunulacak yanı yoktur. Eğer; sözde Bodrum’a mal olmuş bu işletme gürültü yapmıyorsa çıksın Ahmet Aras desin ki; “Hayır gürültü yok, biz o mekana ceza kesmedik, ses ölçümleri yasada belirtilen ölçülerdedir.”
Ve devam etsin “Müjde Ar’ın evi kaçaktır, işlem yaptık, encümende görüşüp gerekli yıkım işlerini başlatacağız, şu kadar ceza yazdık.” demelidir.
Aksi halde buna hukukta, tehdit ve şantaj denir.
Bodrum bu şekilde yönetilemez.
Bodrum’un ortasına tekerlekli dükkan koydurarak, göstermelik bazı yerler yıkılarak “imar kirliliğine karşı savaş açtım” goygoyculuğu Bodrum’u bir marka yapmaz, aksine altından kalkılamayacak sonuçlara götürür.
Mesa, Besa, Aksoy, Nef, Tavşan Burnu, Aspat, Turğutreis gibi yerlerde yapılan büyük işlerin kural, yasa tanımazlıklarına göz yumacaksınız, yalandan bir iki işlem yapıp, Bodrum Spor’dan hisse, Botav’da üyelik vereceksiniz, sonra çıkıp kahramanlık yapacaksınız.
Doğa tahribatı önceki dönemdeki hızıyla devam ederken, basit bir gürültü kirliliğini önleyemeyen Ahmet Aras, diğer işlerle nasıl baş edecek? Halen şantiyelerde yapılan kazıların nerelere döküldüğü kontrol edilemezken, Makro Belediyeciliği nasıl yapacak?
Karaada’nın kiraya verilmesi için halen gayret gösterilmesi, Amerikan Hastanesi’ndeki imar artış talebi, kişiye özel alanların eko turizme açılması, Belediye gıda şirketi üzerinden Belediyeye fazla kadroların yerleştirilmesi devam ederken, Makro Belediyecilik ancak hayal olur.
Yol yakınken dönün…
Ne diyor Sayın Kılıçdaroğlu TÜRKİYE Yönetilemiyor. EVET Sayın Kılıçdaroğlu, Bodrum da yönetilemiyor.
Vesselam…
