Muğla’nın Bodrum ilçesinde 5 yaşından buyana ağabeyi ve babası tarafından cinsel istismara uğradığını iddia eden 18 yaşındaki genç kızın davacı olduğu davanın ikinci duruşması bugün görüldü.
Muğla’nın Bodrum ilçesinde yaşayan ve 5 yaşından bu yana ağabeyi ile babasının cinsel istismarına maruz kaldığını belirten 18 yaşındaki genç kız geçtiğimiz Mart ayında yaşadıklarına dayanamayarak olayı güvendiği bir yakınına anlattı. Olayın adli makamlara bildirilmesi üzerine Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Soruşturmada baba ve ağabey tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İlk duruşmada iki sanık da suçlamaları reddetti. Mağdur genç kız, şu anda 24 yaşında olan ağabeyi ile ilgili şikayetinden vazgeçince ağabey mahkeme heyeti tarafından serbest bırakıldı. Babanın tutukluluk halinin devamına karar verildi.
“Zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı suçundan” babanın ve abinin yargılandığı ve bugün görülen ikinci duruşması gerçekleştirilen davanın ardından basın açıklaması gerçekleştiren genç kızın avukatlarından Meltem Anayaroğlu “Bugün 4-5 yaşından beri öz babası ve abisi tarafından enseste maruz kalan genç bir kadının davasının ikinci duruşması yapıldı.
SON DERECE KLASİK YAKLAŞIM, İNKAR ÜZERİNE KURULU
Bu duruşmada biz özellikle mahkemenin mağdur kadından yana ya da mağdur kadının anlattıklarından yola çıkarak maddi gerçekleri ortaya çıkarması talebimizi yeniledik. Çünkü yargılamada özellikle karşı tarafın anlattıklarına bakılırsa adeta mağdur olan baba ve abi sanıkta kızımız oldu. Bu son derece klasik bir yaklaşım, inkar üzerine kurulu. Son derece bildiğimiz şeyler.
ANLATILANLARIN KURGU OLMADIĞI BİLİMSEL ŞEKİLDE KANITLANABİLİR
Ama bu söylemlerden öte bilimsel bir şekilde ve adil bir şekilde yargılanmanın gerçekleşebilmesi için bazı yöntemler var. Bu yöntemler kullanılabilir ve bu yöntemlerin aslında böyle dosyaların nasıl incelenmesi gerektiği konusunda mahkemelere ışık tutan yargıtayın birçok kararı da bulunmakta. Burada iddia edildiği gibi anlatılanların, dile getirilenlerin aslında bir kurgu olup olmadığını tespit etmek mümkün. Bu da mağdurun bir psikolojik muayenesi ile ortaya çıkarılabiliyor. Travma sonrası stres bozukluğu tanısı konan mağdurlarda zaten aslında anlatılanların bir kurgu olmadığı bilimsel bir şekilde ortaya çıkıyor. Biz de bugün mahkemede bu yönde bir inceleme yapılması doğrultusunda bir talepte bulunduk. Ama maalesef kabul görmedi. Çok açık bir kural bu, dolayısıyla tereddüte hiç yer verilmeyecek şekilde izah edilmiş Yargıtay tarafından da nasıl yapılması gerektiği tek tek anlatılmış, dolayısıyla burada olmasa bile bu dosyada bu usul eksikliği nedeniyle bir yerlerde bu yanlışlıktan mutlaka dönülecektir. Dosya bozulacaktır.
MAĞDURUN ADİL YARGILANMA HAKKI ELİNDEN ALINMAKTADIR
Bu noktada ne diyebilirim, mağdurun adil yargılanma hakkı elinden alınmaktadır. Türkiye’ninde altına imzasını koyduğu Avrupa Hakları Sözleşmesi uyarınca mağdurun adil yargılanma hakkına müdahalesi mutlaka bir yerde ses bulacaktır ve biz hakkımızı aramaya devam edeceğiz. Bugünkü duruşmanın özeti budur.” İfadelerini kullandı.
%20-%20Figan%20Erozan.jpg "13 yıl babası ve ağabeyinin cinsel istismarına maruz kaldı, abi serbest baba tutuklu")
BİYOLOJİK OLARAK KADIN OLMAK, FAİİLERİN ÖNÜNDE YER ALMAYA ENGEL DEĞİL
Bodrum Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Figan Erozan “Cinsel saldırının, en güvenli alan baba ve abi tarafından sistematik olarak birbirinden bağımsız olarak gerçekleştirilmesini görmezden gelmeye özenle çaba sarfediyor. Bu yüzden de mahkemede, Bodrum Kadın Dayanışma Derneği’nin Avukatı Evrim İnan ve aynı isimdeki iki avukatlar Meltem arkadaşlarımızın talepleri reddediliyor. Şimdi kimse bize cinsiyetçi bir yerden İstanbul Sözleşmesi’nden çekilin, hiçbir ülkede kimse suça maruz kalanların haklarının bu formatta savunabileceğinden bahsetmesin.
TECAVÜZCÜLERİN AKLANMASINA ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ, KAMUOYUNUN ÖNÜNE SERECEĞİZ
Biz taraf olamaya devam edeceğiz, mücadele etmeye devam edeceğiz. Evet, o tecavüz edenlerin, en güvenli alanda tecavüz edenlerin aklanmasına asla izin vermeyeceğiz. Baba Ali ve abi Furkan, soyadını özellikle vermiyoruz ki genç kaınımız ifşa olmasın diye ama Ali ve Furkan’ını özenle ifşa etmeye devam edeceğiz. Aynı zamanda anneye de birkaç çift laf söylemek istiyorum. Biyolojik kadın olmak yetmiyor. Çünkü biyolojik olarak kadın olmak faillerin yanında yer almanın önünde engel değil. Dolayısıyla anne de kızının yanında değil babayla oğlunun yanında yer almıştır. Karşı tarafın avukatları da suça maruz kalan kadınla üç kere ki yapamaz, hiçbir şekilde yapamaz, görüşme yaparak abinin tahliyesini planlamıştır. İyiki de genç kadın bizimle yol yürüyor ki bu süreçte bunu durdurabiliyoruz. Bunu görmezden gelen bir savcı ve yargılama heyetinden bahsediyoruz. Onlar kabul etmeyebilir ama biz tecavüze her zaman itiraz edeceğiz ve tecavüz faillerini de herkesin, kamuoyunun önüne sereceğiz. Yanında kadınlar olsun ya da olmasın. Bu bizim için önemli.” İfadelerini kullandı.
%20-%20Evrim%20%C4%B0nan.jpg "13 yıl babası ve ağabeyinin cinsel istismarına maruz kaldı, abi serbest baba tutuklu")
TEKNİK YETERSİZLİK ADALETE ERİŞİMDEKİ BÜYÜK EŞİTSİZLİĞİ ORTAYA KOYUYOR
Bodrum Kadın Dayanışma Derneği gönüllü Avukatlarından Evrim İnan ise duruşma sonrası yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi “Av. Meltem hanımında ifade ettiği gibi burada çocuğun adil yargılanma hakkı ihlal edilmiş durumda. Ancak burada Bodrum Adliyesi’nde de şöyle bir sorun yaşıyoruz açıkçası, bir heyet ve savcılık bir türlü bilimsel bulgulara dayanarak bir yargılama yapmayı kabul etmiyor. Bunun yanın sıra burada bir adli görüşme odası kuruldu. Ancak teknik teçhizatın henüz yerine koyulamadığı ya da yerleştirilemediği için adli görüşme odası hala aktif bir şekilde faaliyete geçmiş durumda değil. Bu da ne demek oluyor, suça maruz kalan kırılgan grup çocuk, kadın, engelli bireyler adli görüşme odası için başka bir ile gitmek zorunda kalıyor. Bu da aslında adalete erişimdeki büyük eşitsizliği ortaya koyuyor.
BU YARGILAMANIN ÖTEKİLEŞTİRİCİ VE AYRIMCI OLDUĞUNUN BİR KARNESİDİR
Aynı şekilde duruşmaların ses kaydı alınması talebimiz her seferinde teknik nedenlerle çalışmadığı için reddediliyor. Denedik olmadı şeklinde sürekli erteleniyor. Sonuç itibariyle Bodrum gibi bir yerde böyle adil olmayan yargılamaya da mahal verilmesi bizim için inanılması ve kabul edilmesi güç bir durum. En azından bu da yargılamanın ne kadar ötekileştirici ve ayrımcı olduğunun bir karnesidir. Bu kadar teknolojik, üst seviyede her şekilde her şeye ulaşılabilinirken basit bir teknik donanımın sağlanmaması aslında failleri korumu ve aklamaya yönelik bir yargılama sürdürüldüğünün karnesidir.”
Duruşma 27 Ekim 2021 tarihi saat 09:20’ye ertelendi.
