TÜRMOB ve odalar, 586 sayılı VUK Genel Tebliği’nin gerçek usule geçecek mükelleflerin defter ve beyan süreçlerinde belirsizlik yaratacağını savunarak düzenlemenin kaldırılmasını istedi.
TÜRMOB: 586 Sayılı Tebliğ, Basit Usulden Çıkacak Esnafı Denetimsiz Bırakır
TÜRMOB ve bağlı odalar, 13 Aralık 2025 tarihli ve 586 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin, 1 Ocak 2026’dan itibaren gerçek usule geçecek mükelleflerin defter ve beyan süreçlerinde “mesleki sorumluluk ve denetim” zincirini zayıflatacağını belirterek düzenlemenin yürürlükten kaldırılmasını istedi. Açıklama, Bodrum SMMM Odası Başkanı SMMM Mehmet Akdoğan imzasıyla 16 Aralık 2025 tarihinde kamuoyuna duyuruldu.
Tebliğ Hangi Kesimi İlgilendiriyor
Açıklamaya göre 8 Eylül 2025 tarihli Cumhurbaşkanı Kararı ile büyükşehir belediyesi sınırları içinde, nüfusu otuz bini geçen ilçelerde belirli faaliyetleri yürüten mükelleflerin 1 Ocak 2026’dan itibaren basit usulden çıkarılarak gerçek usulde vergilendirilmesi kararlaştırıldı. TÜRMOB, bu geçişin belge düzeni, defter tutma ve beyan sistemini güçlendireceğini; mali verilerin sağlıklı üretilmesi ve kamu gelirlerinin sürdürülebilirliği açısından önemli olduğunu vurguladı.
TÜRMOB’un 586 Sayılı Tebliğe İtirazı Ne
Birliğin basın açıklamasında, 586 sayılı Tebliğ ile gerçek usule geçecek mükelleflerin işletme hesabı esasına göre vergilendirildikleri dönemde defterlerinin bağlı oldukları meslek odaları veya birlikler tarafından tutulabilmesine ve beyannamelerin bu odalar tarafından gönderilebilmesine izin verildiği belirtildi. TÜRMOB, bunun “olumlu adımların gerisine gidilmesi” anlamına geldiğini, hukuki ve teknik gerekçe ile açıklanamayacak belirsizlikler içerdiğini savundu.
“Kayıtdışılıkla Mücadele” Vurgusu
Açıklamada, ekonomik koşullar ve bütçe disiplini ihtiyacı hatırlatılarak, kayıtdışılığı artırma riski taşıdığı ileri sürülen uygulamaların yeterince tartışılmadan ve istişare edilmeden yürürlüğe alınmasının “gönüllü uyumu azaltacağı” ve vergi gelirlerinde kayıp yaratabileceği iddia edildi.
Muhasebe Yetkisi Tartışması
TÜRMOB, muhasebe, finansal raporlama ve beyan süreçlerinin bir bütün olduğunu; kayıtların tutulması, raporlama ve beyanın mesleki sorumluluk gerektirdiğini belirterek bu alanın mali müşavirlik mesleğinin temel işi olduğunu kaydetti. Esnaf odaları veya birliklerine muhasebe ve vergi alanında yetki verilmesinin, kapsamda yer alan mükellefleri “denetimsiz ve başıboş” bırakacağı görüşü dile getirildi.
TÜRMOB’un Kamuoyuna Sorduğu Sorular
Birlik açıklamasında öne çıkan sorular özetle şöyle sıralandı:
Esnaf odası yöneticileri, yanlış muhasebe kayıtları ve gerçeğe aykırı beyannamelerden meslek mensupları gibi tüm mal varlıklarıyla sorumlu olacak mı?
Sahte belge düzenleme veya kullanma gibi fiillerde oda yöneticileri hakkında da iştirak ve vergi suçu raporu süreçleri işletilecek mi, en azından disiplin sorumluluğu olacak mı?
Bu kadar mükellefin muhasebesi hangi teknik altyapı ve bilgiyle tutulacak, mevzuata uyum denetimini kim yapacak?
Muhasebe ücretinin odalarca toplanması halinde iktisadi işletme oluşacağı iddiası dikkate alınarak kurumlar vergisi yönünden nasıl bir uygulama yapılacak?
Liyakat ve uzmanlık yerine yetkin olmayan yapıların devreye sokulması hangi ilke ve yaklaşımla bağdaşır?
“Yürürlükten Kaldırılmazsa Hukuki Mücadele” Mesajı
TÜRMOB, odalar ve yüz otuz beş bin kişilik meslek camiası adına bu düzenlemelerin vergi sisteminde “onarılmaz hasarlar” açacağını belirterek tebliğin yürürlükten kaldırılmasını talep etti. Kaldırılmaması halinde her türlü hukuki mücadelenin sürdürüleceği de kamuoyuna ilan edildi.
Değerlendirme
Bu tartışmanın özü, 1 Ocak 2026 itibarıyla gerçek usule geçecek mükelleflerin defter ve beyan süreçlerinde “mesleki sorumluluk, denetim kapasitesi ve hesap verebilirliğin” hangi yapı üzerinden yürütüleceği. TÜRMOB’un itirazı, yetkilendirmenin uygulamada standartların düşmesine, sorumluluk zincirinin zayıflamasına ve kayıtdışılık riskinin artmasına yol açabileceği iddiasına dayanıyor. Öte yandan, düzenlemenin sahada nasıl uygulanacağı, teknik altyapı ve sorumluluk rejiminin nasıl kurulacağı, idarenin çıkaracağı ikincil düzenlemeler ve denetim pratiğiyle netleşecek.