Yargıtay, Aslı Baş’ın ölümüyle ilgili davada Ahmet Bayer ve oğulları hakkında verilen beraat kararlarını bozdu. Dava 16 Aralık 2025’te Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülecek. Bodrum Kadın Dayanışma Derneği, kadınları adalet talebiyle Muğla Adliyesi’ne çağırdı.
Muğla’nın Bodrum ilçesine bağlı Yalıkavak Mahallesi’nde 21 Temmuz 2010 gecesi yaşadığı lüks villanın terasından düşerek hayatını kaybeden ünlü manken Aslı Baş’ın ölümüyle ilgili davada, iş insanı Ahmet Bayer ile oğulları Hakan Sadi ve Volkan Bayer hakkında verilen beraat kararları Yargıtay tarafından bozuldu. Dava, 16 Aralık 2025’te Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülmeye başlanacak.
Soruşturma Ve İlk Yargılama Süreci
Aslı Baş’ın ölümüyle ilgili yürütülen soruşturmada Ahmet Bayer hakkında “nitelikli kasten öldürmeye azmettirme”, oğulları Hakan Sadi ve Volkan Bayer hakkında ise “nitelikli kasten öldürme” suçlamasıyla ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı. Sevk edildikleri mahkemece tutuklanan kardeşlerden Volkan Bayer daha sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Tutuklu yargılanan Hakan Sadi Bayer de 17 Ocak 2014’te tahliye edildi.
Yaklaşık 9,5 yıl süren yargılama sürecinde 3 Cumhuriyet savcısı ve 3 mahkeme başkanı değişti. Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 15 Ocak 2020’de görülen 36’ncı duruşmada, tutuksuz yargılanan 3 sanık hakkında beraat kararı verildi. Aslı Baş’ın babası Mehmet Baş, kararı istinaf mahkemesine taşıdı; İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi ise Aralık 2020’de yerel mahkemenin beraat kararlarını onadı. Bunun üzerine dosya 2021 yılında Yargıtay’a götürüldü.
Yargıtay’dan Bozma Kararı Ve Gerekçeler
Dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin sanıklar hakkında verdiği beraat hükümlerini bozdu. Gerekçeli kararda, soruşturma ve kovuşturma aşamalarında önemli eksiklikler olduğu vurgulandı.
Yargıtay’ın gerekçeli kararında öne çıkan başlıklar özetle şöyle:
Aslı Baş’ın olay gecesi villada bulunduğu sanıklardan Ahmet Bayer’e saat 01.35’te gönderdiği HTS kayıtlarında görülen mesajın, olaydan sonra emanete alınan cep telefonunda bulunmaması nedeniyle cihaz üzerinde teknik bilirkişi incelemesiyle silinmiş mesajların geri getirilmesi yönünde bir çalışma yapılmadığı,
Olay tarihinde olay yerinde olduğu anlaşılan ve daha önce hiç beyanı alınmayan Güner B. ile olay anında evde bulunduğu anlaşılan, soruşturma aşamasında beyanı alınmış olmasına rağmen kovuşturma evresinde dinlenmeyen tanık Pelin C.’nin mahkemede dinlenmediği,
Sanık Hakan Sadi Bayer’in HTS kayıtlarında 22 Temmuz 2010 tarihinde arama ve mesaj trafiği olan bir GSM hattıyla yaptığı görüşmenin, olay yerindeki güvenlik kamerası kayıtlarıyla ilgili olduğu iddiasının araştırılmadığı, bu kapsamda güvenlik kamerası firma yetkilisinin tespit edilerek tanık sıfatıyla dinlenmediği,
ve tüm bu eksiklikler nedeniyle sanıkların hukuki durumlarının bu araştırmalar yapıldıktan sonra yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı.
16 Aralık’ta Dava Yeniden Başlıyor
Yargıtay’ın bozma kararının ardından gözler yeniden Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne çevrildi. Aslı Baş davası, 16 Aralık 2025 tarihinde saat 09.30’da Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlanacak. Yeniden yargılama, yaklaşık 15 yıldır adalet arayan aile ve kadın örgütleri açısından kritik bir aşama olarak görülüyor.
Bodrum Kadın Dayanışma Derneği’nden Adalet Çağrısı
Duruşma öncesinde Bodrum Kadın Dayanışma Derneği, kadın örgütleri ve kamuoyuna çağrıda bulunarak 16 Aralık’ta Muğla Adliyesi’ne gelme çağrısı yaptı. Dernek açıklamasında, Aslı Baş’ın ölümünün yıllarca “intihar” söylemiyle örtbas edilmeye çalışıldığı, delillerin karartıldığı, tanıkların dinlenmediği ve erkekler arası siyasi ile ekonomik güç ilişkilerinin devreye sokulduğu vurgulandı.
Açıklamada, davanın yalnızca Aslı Baş için değil, Türkiye’de şüpheli şekilde hayatını kaybeden tüm kadınlar için emsal niteliği taşıdığı belirtilerek, “Kadınlar yüksekten düşmüyor, erkek şiddetiyle öldürülüyor” ifadesine yer verildi. Bodrum Kadın Dayanışma Derneği, “Gerçek adalet; yalnızca faillerin değil, cinayeti örtbas eden tüm aktörlerin hesap verdiği bir yargılama süreciyle mümkündür” diyerek kadınları ve kamuoyunu duruşmaya katılmaya çağırdı.
Dernek, yanında erkek bulunan “düşme” vakalarının intihar olarak kapatılmak yerine cinayet şüphesiyle soruşturulması ve benzer dosyaların yeniden açılması gerektiğini vurgulayarak, Aslı Baş için adalet talebinin tüm kadınların yaşam hakkı için verilecek bir mücadele olduğunu kaydetti.