İnatçı bel ve boyun ağrıları fizik tedavi ile düzelmiyor ve hastada cerrahi uygulamaya gerek görülmüyorsa devreye girişimsel ağrı tedavi seçenekleri giriyor. Ağrıya neden olan faset eklemine veya fıtıklaşma nedeniyle etkilenen sinir köklerine yapılan enjeksiyon ve radyofrekans ile bel – boyun sinir köklerine uygulanan radyo frekans tedavisinin birçok hastada yüz güldüren sonuçları var
Omurga kaynaklı ağrılar en çok bel bölgesi olmak üzere boyun ve sırt bölgesinde hissediliyor. Bu ağrılar ani şiddetli olarak başlayabildiği gibi (Son 6 hafta içerisinde de olabilir) yıllar boyunca orta şiddette de sürebiliyor. Habertürk’ten Ceyda Erenoğlu’nun haberine göre bel ve boyun bölgesindeki ağrılar çoğunlukla bu bölgelerdeki kas spazmlarına, çeşitli eklemlerin kireçlenmelerine (faset eklem) ve disk maddesinin fıtıklaşmasına bağlı olarak ortaya çıkıyor. Liv Hospital Ulus Algoloji Uzmanı Prof. Dr. Kader Keskinbora, “Ağrılar bir aktivite ya da travma sonrası başlayabileceği gibi belirgin bir neden olmadan da görülebiliyor. Özellikle ruhsal ve duygusal gerginliği, hareketsiz iş ve yaşam tarzı nedeniyle bel ve karın kasları zayıf olan kişiler bel ve boyun ağrıları açısından riskli gruba giriyor” diyor.
UYGULANAN TEDAVİLERDEN YARAR GÖRMEDİYSENİZ
Ani başlayan veya uzun süren inatçı bel ve boyun ağrıları fizik tedavi uygulanmasına rağmen azalmazsa ya da cerrahi olarak düzeltmeye gerek görülmediyse girişimsel ağrı tedavi seçenekleri gündeme geliyor. Bu noktada bel ve boyun bölgesindeki ağrıya neden olan faset eklemine veya fıtıklaşma nedeniyle etkilenen sinir köklerine enjeksiyon (kortizon) ve radyofrekans tedavisi yapılabiliyor. Son yıllarda bel ve boyun sinir köklerine uygulanan radyofrekans tedavisi (pulsed radyofrekans akımı uygulaması) kortizon enjeksiyon tedavisine göre daha etkin kabul edilmekte olup daha uzun süreli (en az 2 yıl) ağrı sağaltımı sağlıyor ve doku hasarı yapmaması nedeniyle tercih ediliyor.
HER BEL FITIĞI CERRAHİSİ ÇÖZÜM OLMUYOR
Bir grup insan defalarca bel fıtığı ameliyatı geçirmesine rağmen ağrısından kurtulamıyor. Bel ve boyun fıtığı ameliyatları sonrasında bazı hastalarda omurga kanalında bir takım yapışıklıklara bağlı olarak şiddetli bir şekilde bacak ve bel ağrısı görülüyor. Bu hastalar bel fıtığı ameliyatından sonra ağrılarının geçmemesi üzerine birden çok bel cerrahisi geçirmek durumunda kalıyor. Bu noktada her bel fıtığı cerrahisinin yeni bir yapışıklık ve devamında da ağrının daha da artmasına neden olabileceğini unutmamak gerekiyor. Bu hastalarda ağrıya yönelik tedaviler, fizik tedavi, ilaç vb. birtakım tedavi yöntemleri çare olmazsa, uygulanması gereken tedavi yönteminin, “Spinal kord stimülasyonu” yani “Omurga ağrı pili” olduğu belirtiliyor. Bu yöntemde hastanın omurga kanalına bir elektrod yerleştiriliyor ve ucu akım üreten bir jeneratöre (ağrı pili) bağlanıyor. Pil tarafından üretilen akım elektrod aracılığı ile omuriliğe iletilerek ağrının beyne iletilmesi engelleniyor. Hastalar bel ve boyun ağrılarını pili devreye sokarak kendileri kontrol edebiliyor.