Bodrum Kent Konseyi Seçiminde Usul Hatırlatması: Hukuk Mu, İnisiyatif Mi?
Geçtiğimiz hafta sonu, Bodrum’da Kent Konseyi seçimleri yapıldı ve bu seçimler kent gündemini bir hayli meşgul etti. Yeni başkan ve yürütme kuruluna başarılar dilerken, seçim süreci ve usul eksikliklerine dair bazı ciddi sorular gündeme geldi.
Bu yazının amacı, seçilenlere yönelik bir eleştiriden ziyade, sürecin nasıl işlediğini ve usul eksikliklerini tartışmaktır.
Usul Esastan Önce Gelir
Her şeyin bir düzeni ve yolu olmalı. Bu yolu doğru çizmediğinizde, hedefe ulaşmak bir hayli zorlaşır. Kent Konseyi seçimlerinde de usule ne kadar dikkat edilirse, esasın sağlam temellere oturması o kadar mümkün olur. Usul eksiklikleri, esasın meşruiyetini sorgulatabilir.
Yönetmelik, Kent Konseyi’nin kuruluş ve seçim süreçlerini oldukça net bir şekilde belirlemiş. 5. maddede, “Kent Konseyi Başkanı ve Yürütme Kurulu, ilk 2 yıl ve ikinci 3 yıl için seçilir. Her yerel seçimden sonra ilk 3 ay içinde belediye başkanının çağrısıyla yeniden kurulur” diye yazıyor.
Peki, o zaman soralım!
Cevapsız Sorular
Elde ettiğim bilgilere göre, toplantı çağrısını eski Kent Konseyi Başkanı yapmış. Bu, usul açısından ciddi bir yanlışlığa işaret ediyor. Ayrıca, çağrının tüm bileşenlere ulaşmadığı da iddia ediliyor.
Açılış ve Divan Seçimi
Toplantının açılış konuşmasının, yönetmelik gereği Belediye Başkanı veya vekili tarafından yapılması gerekirken, eski Kent Konseyi Başkanı bu görevi üstlendi. Bu durumu anlamak güç, çünkü yetkisi olmadığı halde eski başkan, bu sıfatı kullanarak söz almış.
Bir başka usul hatası ise divan kurulunun seçiminde yaşanıyor. Yönetmelikte, “Belediye başkanının başkanlığında toplanan genel kurul, toplantıyı idare etmek üzere üyeleri arasından en az üç kişiden oluşan divan kurulunu seçer” deniyor. Oysa burada, divan başkanı ve divan üyeleri ayrı ayrı seçildi. Bu da başka bir usul hatası. Usulden sapmalar, esasın güvenilirliğini sorgulatır.
Sonuç ve Öneriler
Kent Konseyi, şeffaflık, katılımcılık ve hukuka uygunluk gibi ilkelere dayalı olarak çalışmalıdır. Ancak bu ilkelerin gereği, usule dikkat etmektir. Eğer usule uyulmazsa, esasın ne kadar doğru olduğunu sorgulamak kaçınılmaz olur.
Yeni seçilen başkan ve yürütme kurulunun, bu süreçteki eksiklikleri düzeltmek için hızlı bir şekilde harekete geçmesi hem kamuoyundaki güveni artırır, hem de yönetmelikteki eksikliklerin giderilmesini sağlar.
Bunu yapmazlarsa yalnızca kendileri değil, tüm Kent Konseyi bu sürecin olumsuz sonuçlarıyla karşılaşabilir.
Kent Konseyi’nin temsil ettiği tüm kurumlar kıymetli. Ancak bu yapıyı sürdürebilmek için hukuk düzenine ve usule sadık kalmak şarttır.
Vesselam