DOLAR
32,4375
EURO
34,7411
ALTIN
2.439,70
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Muğla
Açık
26°C
Muğla
26°C
Açık
Pazar Hafif Yağmurlu
27°C
Pazartesi Az Bulutlu
25°C
Salı Az Bulutlu
24°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
24°C

Bu hareketler boyun fıtığı riskini artırıyor

Boyun fıtığının ani ve yanlış hareketlerle ortaya çıktığına dikkat çeken Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Kuday, ‘‘Örneğin tıraş olurken kuaförde saç yıkatırken ya da cep telefonuyla konuşurken bu sorun tetiklenebilir’’ uyarısında bulundu.

Bu hareketler boyun fıtığı riskini artırıyor
A+
A-
Bodrum Ev Emlak

Boyunfıtığı, boyun omurlarındaki amortisör görevi üstlenen disklerin, çeşitli nedenlerle yıpranması, yırtılması veya yerinden kayması nedeniyle, omuriliğe ve omurilikten ayrılan sinirlere baskı yapması sonucu gelişen bir sağlık sorunudur. Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Kuday, her yaşta ortaya çıkan ve yaygın bir sorun olan boyun fıtığının nedenlerini, hangi hastalıklarla karıştırılabildiğini ve tedavi yollarını şöyle açıkladı:

Bu hareketler boyun fıtığı riskini artırıyor

Prof. Dr. Cengiz Kuday

BİRÇOK NEDENİ VAR

Boyunfıtığı riskini artıran nedenler şöyle sıralanabilir:

– 40 yaş ve üzerinde olmak (Bu yaşlarda daha sık karşılaşılır),

– Kadın olmak (Çünkü kadınların boyun kasları erkeklere nazaran zayıftır.)

– Boynu zorlayacak kadar ağır yük kaldırmak,

– Baş seviyesi üzerinde işlerde çalışmak,

– Bilgisayar başında çalışırken uzun zaman aynı pozisyonda kalmak,

– Telefonu omuz ve baş arasında sıkıştırarak konuşmak,

– Çok sayıda ya da kalın bir yastıkla uyumak,

– Televizyon izlerken başı kanepenin koluna yaslamak ve bu şeklide uyuyakalmak,

– Başın aniden aşırı bir şekilde geriye çekilmesi de önemli bir nedendir. Örneğin arabada ani bir fren neticesinde baş ve boynun arkaya sallanması, dişçi ya da kuaför koltuğunda başın aşırı şekilde arkaya çekilmesi, yüksek bir yerden bir şey alırken baş ve boynun aniden geriye gitmesi, tıraş olurken ya da şişeden su içerken boynun çok fazla arkaya eğilmesi boyun fıtığını tetikleyebilir.

HASSAS BiR BÖLGEDiR

Boyun fıtığı da bel fıtığında gördüğümüz bel ve bacak ağrılarına benzer. Boyun fıtıklarında da boyun, sırt bölgelerinde başta kollar olmak üzere şikayetler görürüz. Aynı bel bölgesinde olduğu gibi boyun bölgesindeki omurga kemikleri arasında bir nevi amortisör görevi yapan disk dediğimiz oluşumlar vardır. Boyun travmalara açık ve kolayca incinen bir bölgedir. Değişik şekilde klinik bulgular verebilir. Omuz, boyun ve kollarda ağrı, uyuşma, karıncalanma ve kuvvet kaybı gibi klinik şikayetler olur.

NE ZAMAN GEÇ KALINMAMALI?

Eğer fıtıklaşma ve kemik daralması orta hatta ise ciddi olaylara sebep olabilir. Örneğin; kişi şöyle bir ‘başımı öne veya arkaya eğdiğim zaman kol ve ellerimde elektriklenme oluyor’ diyorsa bu çok özel ve acil bir durumdur. Bu baskılar uzun sürerse omuriliğin kendisinde geri dönüşü olmayan myelopati dediğimiz bozukluklara sebep olur. Bu durum da ileri derecede nörolojik bozuklara yol açarak yürümede, kolları hareket ettirmede zorluklara ve zamanla felce doğru bir gidişe zemin hazırlayabilir.

BAŞKA HASTALIKLARLA KARIŞTIRILABİLİR

Boyun fıtığı düşünülen hastaların hepsine farklı tanı metotları ile yaklaşmak şarttır. Bunlar röntgen, EMG, MR’dır. En önemlisi iyi bir muayene ve nörolojik değişikliklerin değerlendirilmesidir. Çünkü boyun fıtıkları; akciğer tümörleri, omurilik tümörleri, doğumsal anormallikler ve fibromiyalji gibi farklı hastalıklarla karıştırılabilir.

TEDAVİ YOLLARI

Boyun fıtığında yüzde 60-70 konservatif tedaviler uygulanır. İlaç tedavileri: Antienflamatuar ilaçlar, kas gevşetici ve ağrı kesici ilaçlar. Fizik tedavi: Traksiyon ve diğer fizik tedavi metodları-ağrı tedavisi. Cerrahi: İlaçlar ve fizik tedavi fayda sağlamıyorsa, ciddi güç-his kaybı ve dayanılamayacak ağrılar mevcutsa cerrahi düşünülür. Cerrahi 70’li yılların başından beri çok değişik metotlarla yapılabilmektedir ve gelişen teknoloji ve cerrahi yöntemlerle hasta kısa zamanda şifa bulunur.

Aktur tatil sitesi
ETİKETLER: , , , ,