DOLAR
39,7269
EURO
45,6966
ALTIN
4.308,95
BIST
9.203,37
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Muğla
Az Bulutlu
35°C
Muğla
35°C
Az Bulutlu
Cumartesi Az Bulutlu
34°C
Pazar Açık
32°C
Pazartesi Az Bulutlu
33°C
Salı Açık
34°C

İlaçtan daha etkili üç güç: Empati, bilgi, destek!

Doç. Dr. Ayşegül Koç, şizofreni tedavisinde toplumsal önyargıların kırılması, empati kurulması ve sosyal desteğin en az ilaç tedavisi kadar hatta daha fazla önem taşıdığını vurguladı. Medyanın sansasyonel dil yerine insani ve bilinçli bir yaklaşım benimsemesi gerektiğinin altını çizdi.

İlaçtan daha etkili üç güç: Empati, bilgi, destek!
24.05.2025
A+
A-

Doç. Dr. Ayşegül Koç, yaptığı açıklamada, şizofreniyle ilgili yanlış inanışları ortadan kaldırmak ve farkındalık yaratmak için 24 Mayıs’ın “Dünya Şizofreni Günü” ilan edildiğini anımsattı.

Dünyada her 300 kişiden birinin bu hastalıkla mücadele ettiğini aktaran Koç, “Şizofreni genellikle 20’li yaşlarda beyinde kimyasal yapıdaki birtakım dengesizlikler nedeniyle ortaya çıkıyor. Özellikle dopamin gibi nörotransmitterlerin aralarındaki dengelerin bozulması, beyindeki algı, düşünme ve davranışları yöneten kısımda değişikliklerin, duygu, düşünce ve davranışlarda bozukluğun ortaya çıkmasına neden oluyor” diye konuştu.

İlaçtan daha etkili üç güç: Empati, bilgi, destek!

Koç, hastalığın en temel belirtilerinden birinin gerçek ve gerçek dışının ayırt edilmesindeki zorluklar olarak görüldüğünü anlatarak, gerçekte var olmayan sesler duyma, görüntüler görme ya da tatlar duyumsama gibi “pozitif belirti” denilen halüsinasyonlar ile motivasyon kaybı, konuşmada ve düşünce akışlarında bozukluklar, günlük hayattaki katılımda azalma, öz bakımda yetersizlikler gibi “negatif belirtiler” denilen birtakım bulguların ortaya çıkabildiğini kaydetti.

Şizofreni hastalarının öncelikle hastalığı doğru bilmesi ve anlayabilmesi gerektiğini dile getiren Koç, belirtilerin günlük yaşantıda yanlış algılamalara sebep olabileceğine dikkati çekti.

İlaçtan daha etkili üç güç: Empati, bilgi, destek!

“Şizofreni hastaları da tedavilerini aldıkları müddetçe hayatlarına uygun şekilde devam edebilir”

Koç, hastaların çevresinde bulunan kişilerin dikkat etmesi gereken konulara ilişkin şu bilgilendirmede bulundu:

“Şizofreni hastalarının farklı hissettikleri şeylerle ilgili halüsinasyonlarıyla, sanrılarıyla mücadele etmek değil, onlara sabırlı davranmak, hayatlarına saygı duymak, eğitimlerinde, iş hayatlarında ve sosyal yaşantılarında daha sabırlı olmak ve günlük hayata katılmalarına faydalı olmaya başlayarak adım atabilirler, yol kat edebilirler. Şizofreni hastalığı, tedavi edilebilir bir hastalıktır. Tıpkı kronik hastalıklar gibi şizofreni hastaları da tedavilerini aldıkları müddetçe, terapilere katıldıklarında, güçlü bir sosyal destekle hayatlarına uygun şekilde devam edebilir. Üretken olabilirler ve tatmin edici bir yaşam sürdürebilirler.”

İlaçtan daha etkili üç güç: Empati, bilgi, destek!

Şizofreni hastalarının toplumda “saldırgan ve tehlikeli” olarak görülebildiğine işaret eden Koç, “Aslında şizofreni hastaları oldukça naif, kırılgan kişilerdir. Dünyadaki pek çok yapılan araştırma, şizofreni hastalarının normal kişilerden çok daha az saldırgan olduklarını göstermiş. Yine toplumdaki yanlış anlaşılan, değerlendirilen şeylerden biri de bu kişilerin üretken olmadıkları, çalışamayacakları, tembel oldukları, sebat edemeyeceklerine yönelik yanlış inanışlar. Fırsat yaratıldığında bu kişiler üretken olabilirler, birlikte çalışma imkanı olduğunda onlardan da öğrenebileceğimiz pek çok şey olabilir” değerlendirmesinde bulundu.

İlaçtan daha etkili üç güç: Empati, bilgi, destek!

Koç, damgalama/ayrımcılık durumlarının şizofreni hastalarını olumsuz etkilediğini vurgulayarak, konuşmasını şöyle tamamladı:

“Ayrımcılık yani damgalamayla özellikle eğitim, iş hayatı, sosyal hayattan uzak olan, uzak kalmak zorunda kalan şizofreni hastaları tedaviye gitmeyebiliyorlar ya da geç gidebiliyorlar. Tedaviye başlansa bile toplum tarafından yanlış anlaşılacak düşüncesiyle uyumayabiliyorlar. Bunların tümü kişilerin tedavisini olumsuz etkileyebiliyor.

Damgalamayla en önemli mücadele, eğitim ve farkındalık yaratmaktır. Aynı zamanda medyaya da büyük görev düşüyor. Şizofreni hastalığıyla ilgili olayların sansasyonel şekilde değil, doğru ve insancıl dille yansıtılması, bu hastalığın toplum tarafından doğru anlaşılmasında önemli. Empati, doğru bilgilendirme ve yeterli sosyal destek, şizofreni hastalarının ilaç tedavisinden çok daha değerli. Şizofreni bir hastalıktır. Tehlikeli olan hastalık değil, hastalıkla ilgili önyargılardır, cehalettir.”