Kira Sözleşmesine Kefilliğin Geçerlilik Şartları Ve Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Nelerdir?

Kira Sözleşmesine Kefilliğin Geçerlilik Şartları Ve Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Nelerdir?

Kefalet Sözleşmesi ; Türk Borçlar Kanunu madde 581  maddesinde;  “…kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde tanımlanmıştır.

Kefillik, kanun maddesinde tanımdan anlaşıldığı üzere bir kimsenin, alacaklıya karşı borçlunun borcunu ifa etme sorumluluğunu üstlenmesidir. Kefil, kefalet sözleşmesi ile borçlunun borcunu ödememesi halinde alacaklıya karşı kişisel olarak sorumlu olmayı üstlenmektedir.

Günümüzde, kiraya verenlerin çoğu , taşınmazlarını kiralarken kiracıdan mutlaka kefil göstermesini talep etmektedir. Kiralayan ise, bir an evvel taşınma arzusunda olduğu için hızlı bir şekilde hukuki olarak da sonuca bağlamak adına, kiralayan da en yakınlarını kefil olarak göstermektedir.   Kefil olan kişi de çoğu zaman arkadaşını, eşini dostunu kırmamak adına kira sözleşmesine kefil olmakta ve kefilliğin şartları ve sonuçlarını bilmeden kira sözleşmesine kefil olarak imza atmaktadırlar. Elbette ki sorun, kiralayanın kiracının kira ödeme ediminde yaşanan sorunlar sonrası,

Kira sözleşmesi açısından kefillik, kiracının sözleşmede belirtilen borçlarını ödememesi halinde, kiralayana teminat niteliğinde gibi düşünülebilen, kiracının kira borcu edimine aykırı davranması sonucu başka bir kişinin de onun sonuçlarına katlanılması sonucunu doğuran bir üstlenimdir, sorumluluktur.  Bu sebepledir ki;  kira sözleşmesinde belirtilen kefilliğe dair ibarelere ve usulüne çok dikkat edilmesi gerekmektedir.

Öncelikle Kefil, borcu üstlenirken yalnızca kira borcunu üstlenmelidir. Kanunda aksi öngörülmemiş olduğundan , kira sözleşmelerine genellikle kefil kira borcunun yanında kiralananda meydana gelen hasar ve zarar ile aidat borçlarından da sorumlu tutulmaya çalışılmaktadır.  Normal şartlarda kefil kiracının ödenmeyen kira borcundan sorumlu iken, kira bedeli dışında kalan ve sözleşmesinden kaynaklanan diğer borçlardan da sorumlu olacağı belirtilmekte ve çoğu zaman kefil olacak kişi bunu dikkate almadan veya gözden kaçırarak imzalamaktadır. Dolayısıyla, dikkat edilmesi gereken özetle başlıca hususlardan bahsedecek olursak;

• Kefilin maddi yönden sorumluluk alanının kira sözleşmesinde net ve açık şekilde yazılmış olması gerekir. Kefilin sorumlu olacağı azami miktarın ( maddi olarak) mutlaka gösterilmesi ve yazılması gereklidir. Zira miktarın başlangıçta belli olmaması sonucunda kefilin sadece ödenmeyen kira borcundan sorumlu olacağı kabul edilebilir.
• Kefilin sorumluluğunda kefaletin türü de çok önemlidir. Eğer kira sözleşmesindeki borcun üstlenimi adi kefalet ise, kiraya verenin önce kiracıya başvurması, alacağı tahsil edememesi halinde kefile başvurması gerekir. Müteselsil kefalet var ise, alacaklı, borçluya başvurmadan kefile başvurma hakkına da sahiptir. Kira sözleşmesindeki müteselsil kefalette, üstlenim zincirleme olduğundan, kefil de kiracı gibi borçlu olup, kiraya veren kiracıya veya her ikisine birden başvurabilir. Bu nedenle kira sözleşmelerinde genelde müteselsil kefalete yer verilir ve kefil bu hususu incelemeden kabul ederek imzalar. Tarafların özellikle kiracı ve kefilin bu hususu iyi değerlendirmesi ve buna göre kabule göre düzenlenmesi önem arz etmektedir.

• Ayrıca kefilliğe dair sorumluluk yükleyen madde metninin kişinin kendi el yazısı ile yazılması, kefilin sorumlu olduğu azamî miktarın ayrıntısı ile yazılması, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda ise bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi önem arz etmektedir.