Masum değilmişiz hiçbirimiz.
Bu söz, her ne kadar Meral Okay’ın kaleme aldığı şiirin bir parçası olsa da, masumane yazılmış o sözleri anlamı dışında kullanılarak, basitleştirilmesi, ticaret odası seçiminde sıkça kullanılması, ne kadar masum olmadığımızı tescilledi.
Hiçbirimiz Masum değiliz…
Evet, kimsede masumiyet aramıyoruz ancak bir araya gelerek suç örgütü kurmayı da hedeflemiyoruz. Toplumun önünde yer almak için çabalayan insanları eleştirmek ve onda masumiyet aramak hepimizin hakkı.
Seçim bir tercihtir…
Benim masum olmamam, senin suç işlemenin bahanesi olamaz. Bir olumsuzluğun meşrulaştırılmaya çalışıldığı oda seçimi yaşadık.
Bu sözü çok kişiden duyduğum için sizlerle paylaşmak istedim. Meğer etrafımızda çok sayıda insan masum değilmiş.
Merak Okay gibi demeliydim, ne güzel söylemiş;
“İçindeki çocuğa sarıl. Sana insanı anlatır”
Hatırlamamız gereken insan olduğumuz değil midir? İnsan olduğumuzu birilerinin hatırlatması gerekmez mi?
Sevgi; insani bir durumdur. Yalan, dolan, her şeyi kendinde hak görmek, ırkçılık, dinsel ırkçılık, ego, kibir, insanlık dışıdır.
Yani; iyi insan olmaz, insan zaten iyidir.
İçimizdeki Çocuğa Sarılalım, belki İnsan Olduğumuzu Hatırlarız.
Aldım, verdim, ben, seni yenmeye geldim.
Ticaret odası seçimleri; gruplar, oda bileşenleri dışında kimseyi ilgilendiren bir durum değildir. Bir açıklama yapılacaksa grup ve gruplar arasında yapılmalıdır.
“Biz vakıf kuracaktık yetişmedi, oda seçiminde şu gurup için çok çalıştık bize söz verildi tutulmadı, verin topumuzu biz oynamıyoruz.” demek bir grubun kendini güçlü görerek dayatma yapmasından öte bir durum değildir.
Bu dayatmanın temelinde etnik bir oluşum varsa, toplumsal açıdan normal bir durum değil, gelecek açısından ise tehlikelidir.
Konuyu birde şeffaflık ve demokrasiye bağlamak, kişi yada grupların demokrasiden anlamadıklarının göstergesidir.
Yarın yerel seçimlerde de biz şu partiden 3, bu partiden 4 , oradan iki, buradan 1 ölçü nedir? Dini yada ırksal birliktelik.
Karşı oluşum olursa şeriat ve faşizm, kendimiz olursak demokrasi, şeffaflık. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu.
Ticaret Odası Seçimlerinde bu noktada, Mavi Oluşumun duruşu takdire değerdir.
Birden çok açıklamalar yapıldı açıklamalardan bir tanesi ;
“Ticaret odası seçimlerinde grubumuzun organize olarak kendi aralarında yaptığı çalışma sonucu şeffaf ilkeli ve demokratik bir süreç yaşayarak Mavi Grubu destekleme kararı almıştık. Mavi grubun bize karşı oyalayıcı etik olmayan davranışları sonucunda Halikarnas grubuna destek vermeyi uygun gördük.
“Bizi ve irademizi dikkate almayan her türlü anlayışa karşısında olacağımızı kamu oyuna duyururuz.”
BODAV, kurulu olmayan, Bodrum Dayanışma Vakfı Girişimi adı altında, yukarıdaki açıklama yapılıp basına servis ediliyor.
Yaptıkları toplantıdan ayrıca bir fotoğraf el altından servis ediliyor. “Biz birlikteyiz, kalabalığız ona göre.” der gibi.
Partisel bir oluşum değil, ancak siyasi bir oluşum olduğu kesin. Bodrum’un gelecekte yönetilmesi talebidir bu.
Bu konu, hassas ve gelecekte tekrar gündem yapılacak bir konudur.
Umarım, kastı aşan açıklamaları yapan, kurulmamış vakıfın yöneticileri kısa zamanda niyetlerinin halis olduğunu; bölgesel, ırksal, dinsel temeller üzerinden değil de, Hepimizin Bodrumlu olduğu noktasında birlikte olduğumuzu, topluma duyururlar.
Hepimiz içimizdeki çocuğa sarılalım.
Vesselam…
Meral Okay ‘a Saygıyla