Günümüz ebeveynlerinin çocuk yetiştirirken farkında olmadan ya da iyi niyetle bazı hatalar yapabildiğine dikkat çeken Uzman Psikolog Selin Karabulut, onlara yol gösterecek tavsiyelerde bulundu…
Çocuk yetiştirmek büyük bir sorumluluk ve çaba gerektiriyor. Bu süreçte anne-babaların başarısız olduğu durumlar kadar iyi niyetle sergiledikleri tutumlar da çocukta zamanla özgüven sorununa, suçluluk, yetersizlik, değersizlik gibi duygulara yol açabiliyor. Uzman Psikolog Selin Karabulut, bu sorunlara karşı günümüz ebeveynlerine önemli tavsiyeler verdi. İşte açıklamaları…
Organik beslemek ve iyi okullara göndermek her şeyi çözmez
Çocuklarımızı sağduyulu, problem çözmeyi bilen, düşünen, yaratan, kendi hakkını savunurken başkalarının hakkını gözeten bir çocuk olarak yetiştirmeye çalışmamız gerekir. Yoksa iyi okullara göndermek ve organik beslemek her şeyi çözmüyor.
Onların, her istediklerinin yapılmasına değil, iyi bir rehbere ihtiyacı vardır
Her istediği yapılan çocukla o da bizim her istediğimizi yapacaktır gibi bir mantık kurulmamalıdır. Bu, sağlıklı bir ebeveyn tutumu değildir. Çocukların her istediğinin yapılmasına değil iyi bir rehbere ihtiyacı vardır. Sevildiklerini ve ne yaparlarsa yapsınlar sevildiklerini bilmeleri çok önemlidir. Yaptıkları hata ve yanlışların sonuçlarıyla yüzleşmelidirler.
Çocuklar aile içindeki dengeyi, mesafeyi, ilişkiyi, o ailenin gerçeklerini ve kişilerin rollerini bilmek kavramak anlamak durumundadır. Ebeveyn çocuk ilişkisi tek taraflı alma ve verme üzerine kurulmamalıdır. Her bir aile bireyi üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmelidir. Çocukların evde aldıkları aile eğitiminin yanı sıra, tutarlı ve dengeli anne-baba tutumları, gelişim düzeyi, genetik yapısı ve ailenin sosyo-ekonomik düzeyi, çocukların sosyal hayata uyum becerilerini belirleyecektir. Gerçek problemlere gerçekçi çözümler bularak, çocukların sorumluluk almalarını sağlayarak, onların kişisel sınırlarına saygı göstererek ve en önemlisi “iyi örnek” olarak onların hayatlarına olumlu katkı sağlamış oluruz.
Birlikte çamaşırları katlayarak da kaliteli zaman geçirilir
Çocukla kaliteli zaman geçirmek, herkesin düşünüp kendine, ailesine, sosyo-ekonomik düzeyine, zevkine, yaratıcılığına ve ihtiyaçlarına göre belirleyebileceği bir şeydir. Kaliteli vakit geçirmek demek geçirdiğiniz anı sadece çocuğunuzla paylaşmak, tüm ilgi ve enerjinizi ona yöneltmek ve tüm sevginizi o anlık paylaşıma aktarmak demektir. Kaliteli zaman geçirme listesi diye bir şey yoktur. Birlikte çamaşırları katlamak da kaliteli zaman geçirmek olabilir, konsere gitmek de…
Bu hatalardan kaçınmak gerekir
Günümüz genç ebeveynlerinde en sık karşılaşılan sakıncalı durumlar çocuğun her istediğini yapmak, sürekli oyuncak almak, erken yaşta yoğun ekran kullanımına maruz bırakmak, çocukla kaliteli zaman geçirmemek, onları yetişkin gibi görmek ve çocuk odaklı yaşamak sayılabilir. Çocuk ona rehberlik edip yol gösterecek, güvenle takip edebileceği ebeveyne ihtiyaç duyar. Gölge gibi takip etmek aşırı koruyucu, kollayıcı ebeveyn tutumuna ait bir davranıştır. Kontrol ana mekanizmadır. Aşırı kontrol altında büyüyen çocuklarda kendine ve çevreye güven gelişimi zedelenebilir, kendilik algısı bozulabilir, yetişkinlikte de her zaman bir başkasının destek ve onayına muhtaç hissedebilir.
Öte yandan çocuğun istenmeyen davranışlarını tehditle durdurmaya çalışmak da çok yanlıştır. ‘Beni üzersen annesiz kalırsın’, ‘Şunu yaparsan seni terk ederim’ gibi tehditler çocuklarda suçluluk duygusunun yerleşmesine yol açar. Bunun yerine yaptığı davranışların ne tür sonuçlara yol açabileceğini gösterip, hatasının farkına varmasını sağlamak gerekir. Onları başka çocuklarla kıyaslamak da bir başka yanlış. Bu çocukta değersizlik, sevgisizlik ve yetersizlik duygularına neden olabilir. Onları aşağılamak, küçümsemek de özgüvenlerini zedeler. Bunun yerine davranışlarını eleştirip, doğru olanlarını övmek gerekir.