Z kuşağının iş hayatına adım atmasıyla iş yapış şekilleri ve mekansal ihtiyaçlar yeniden şekilleniyor. Özgürlüğünü önceliklendiren yeni nesil, mekandan bağımsız çalışmaya yeşil ışık yakıyor. Butik ofislerden hibrit çalışma modellerine pek çok senaryo gündemde.
Yeni nesil teknolojilerle birlikte hızla artan dijitalleşme profesyonel iş yaşamını dinamik bir dönüşüm sürecine soktu. Teknoloji çağının genç üyeleri iş hayatında daha fazla yer almaya başlarken verim odaklı çalışma modelleri ön plana çıkıyor.
Milenyum kuşağı özellikle COVID-19 salgını sürecinde sıkça duyulan ve pek çok çalışan tarafından deneyimlenen uzaktan veya hibrit çalışma modelini tercih ettiğini belirtirken Harvard Business School’un NASA, Akamai gibi şirketlerde yürüttüğü araştırma da uzaktan çalışmanın yüzde 4,4 daha verimli olduğunu gösterdi.
Olmadık Ofis tarafından derlenen verilere göre, genç neslin iş dinamiklerine paralel olarak mekansal ihtiyaçlar da değişiyor. Milenyum kuşağının yüzde 71’i 2030 yılında fiziki ofis ihtiyacının ortadan kalkması gerektiğine inanıyor. Hâlihazırda ofiste çalışanların yüzde 63’ünün ise bu konuda milenyum kuşağıyla hemfikir olduğu görülüyor.
Günümüzde en kıdemli milenyum kuşağı üyelerinin 25 yaşına ulaştığını hatırlatan Olmadık Ofis Kurucusu A.Seçkin Canan, “Günümüzde sonuç odaklı bakış açısıyla önceki nesillerden ayrışan milenyum kuşağı, sade ve işlevsel çalışma alanlarını tercih ediyor. Hibrit çalışma modeliyle sanal ofis ve hazır ofis hizmetleri sunan butik ofislere yönelimin artacağını, yakın gelecekte plazaların yerini butik ofislerin alacağını öngörüyoruz. Bu kuşak, Levent ve Maslak’taki ofisler yerine Balat, Fener, Karaköy gibi semtlerde çalışmaktan ilham alıyor ve mutlu oluyor” dedi.
Fiziki ofislerin rutin toplantılar gibi gerekli durumlarda kullanıldığı hibrit çalışma modeline dair detayları aktaran Olmadık Ofis Yöneticisi Ahmet Ayan, “Pandemi sürecinde pek çok çalışanın ilk kez deneyimlediği uzaktan çalışma modeli, yeni normale geçiş süreciyle birlikte hibrit çalışma modeline evriliyor. Şirket çalışanlarının daima tek bir çatı altında toplanması devri kapandı. Milenyum kuşağının verim ve motivasyon açısından yararlı bulduğu bu çalışma modelinin, günümüzde sosyal mesafe kuralları kapsamında uygulansa da yakın gelecekte kalıcı olması öngörülüyor. Genç nesil çalışanlar da geleceğin iş modeline alan açmaları bakımından hazır ofislere yöneliyor. Kurumsal şirketler ise tek bir konuma bağlı kalmadan üretmek isteyen yeni nesil iş gücü için uzaktan çalışma imkanı sunarak hazır ofislerden yıllık toplu üyelikler almayı tercih ediyor” şeklinde konuştu.
PGI’ın fiziki ofis kiralama maliyetlerine ilişkin ABD özelinde yaptığı araştırmaya göre ise fiziki ofislerin işverenlere maliyeti aylık 10 bin dolardan başlıyor. Buna karşın uzaktan, yarı zamanlı ve sanal ofiste çalışmanın yalnızca 2018 yılında ABD’ye 5 milyar dolar tasarruf sağladığı görülüyor.
Türkiye’de ise benzer bir tablo özellikle İstanbul gibi büyükşehirlerde ofis olarak kiralanan plazalarda gözlemleniyor. Ödenen yüksek meblağlara rağmen verim, ulaşım ve rutin ofis sorumlulukları gibi konularda beklentilerini karşılayamayan genç nesil plazalar yerine hazır ve sanal ofisleri tercih ediyor.
Sanal ofis hizmeti sunan butik ofisler yeni iş kuracaklar veya ofisini farklı bir adrese taşıyacaklar için resmi adres olarak gösterilebiliyor. Söz konusu yeni ofis türü, girişimci ruhlu yeni neslin yardımına koşuyor. Sunulan bu çözüm ile altyapı yatırımı, güvenlik, temizlik, mutfak, sekretarya, aylık fatura, çağrı ve kargo yönetimi gibi rutin ofis sorumlulukları da sanal ofislere devrediliyor. İhtiyaç halinde toplantı ve çalışma alanları da kullanılabiliyor. Olmadık Ofis’in yayınladığı hesaplamaya göre, Maslak gibi bölgelerde konumlanan iş merkezlerinde 15 kişilik bir ofisin kira ve idari giderler dahil aylık toplam maliyeti, kişi başına yaklaşık 2 bin 500 TL’den başlıyor. Bu tutar, şehrin daha merkezi bölgelerindeki hazır ofislerde her şey dahil 600 TL’ye kadar iniyor. Özellikle şirket kurulumu için tercih edilen sanal ofislerde ise fiyatlar 100 TL’den başlıyor.
