DOLAR
34,7784
EURO
36,7823
ALTIN
2.946,32
BIST
10.081,00
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Muğla
Yağmurlu
12°C
Muğla
12°C
Yağmurlu
Pazartesi Yağmurlu
13°C
Salı Yağmurlu
13°C
Çarşamba Az Bulutlu
14°C
Perşembe Açık
15°C

65 ülkeye su kabağı sattı

Bodrum’dan Gümüşlük’e doğru giderken Dereköy’de bir dükkan, oradan geçen hemen herkesin dikkatini çekiyor. 150 yıllık bir taş eve kurulu olan …

65 ülkeye su kabağı sattı
A+
A-

Bodrum’dan Gümüşlük’e doğru giderken Dereköy’de bir dükkan, oradan geçen hemen herkesin dikkatini çekiyor. 150 yıllık bir taş eve kurulu olan ‘Yaradan’ isimli dükkanda 58 yaşındaki Şakir Özgül’ün her biri bir sanat eserini andıran ürünleri satılıyor. Özgül 28 yıldır su kabaklarını kullanarak heykeller, lambalar, hediyelik eşyalar ve aksesuarlar üretiyor. Deniz kabukluları, ahşap, ip, urgan ve yörenin kurutulmuş sebze ve bitkiler gibi malzemeler de kullanıyor. Hatta bazı eserlerin üzerine Anadolu’nun çeşitli yörelerinde kullanılan, mani, deyim ve sözcükleri de yazıyor.

MALİ MÜŞAVİRLİĞİ BIRAKTI, ATÖLYE KURDU
Bir çocuk babası olan 58 yaşındaki Özgül, 28 yıl önce mali müşavirliği bırakarak Bodrum’da kabak dükkanı ve atölyesi açtı.

DÜKKANA GİREN ÇIKAMIYOR

Özgül “Yıllardır kabakları oyarak şekil verdik, kabakları yeniden yarattık. 65 ülkeden yaklaşık 200 bin kişiye ürünlerimizi gönderdik. Sonra eserlerimize duygularımızı düşüncemizi ve yaradanın felsefesini ekledik” dedi.

Özgül yaptığı işi “Yaşamda olan her şeye yaradan zaten bir şekil vermiş. Biz sade formlarını biraz değiştirip farklı ürünler ortaya koyarak farkındalık yaratmak istedik ve ortaya masal dünyası gibi bir yer çıktı. Dükkanımızın yol üzerinde olması nedeniyle dükkanı gören aniden durup içeri giriyor, içeri giren ise çıkmak bilmiyor. Adeta yaşayan bir müze haline geldi. Yediden yetmişe herkesin içeri girip en az yarım saat kaldığı dükkanda amacımız yöremizin kültür ve geleneklerini yüzlerce yıllık tarihinde kullanılan ve doğadaki basit malzemelerden yapılan hediyelik ve aksesuarları günümüzde de canlı tutarak gelecek nesillere aktarmak. Hediyeliklerimiz şu ana kadar yaklaşık 65 ülkede evlerin, işyerlerinin, dev otellerin köşelerinde asılı duruyor. Bunların hepsi aslında küçük bir anı, küçük bir hikaye, hepimizin yaşamında yer alan küçük bir dokunuş” diye tarif ediyor.

Kaynak : Sözcü