Muğla’nın Milas ilçesinde zeytin ağaçlarını kesmek isteyen termik santral işçilerine müdahale ederken jandarmaya direnerek gözaltına alınan Akbelen direnişçileri Füsun Kayra ve Gülören Demir’in yargılamalarına bugün Milas 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde devam edildi.
Anterhaber.com
İkizköy Çevre Komitesi ve KARDOK Derneği başkanı Necla Işık “Akbelen ormanı davası aslında bir bütün. Bu da onun bir parçası. Ormanımız, ağacımız, suyumuz kesilmesin, havamız gitmesin diye çıkmış olduğumuz nöbetimizde, 8 Ağustos’ta yangınlarla birlikte şirket, Akbelen ormanına girdi ve 100’ün üzerinde ağaç kesti. O anda müdahale ettik. Ormanı savunanlar, yaşamı savunanlar, bugün burada yargılanıyor. Benim isyanım buna. Şirketin elemanları bize saldırdı. Onlar dışarıda ama bizim mağdur olan arkadaşlarınız burada yargılanıyor, katledenler nerede” dedi. Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’de yaklaşık 491 gündür çadır nöbeti tutarak Yeniköy ve Kemerköy Termik santralleri tarafından kesilmesi planlanan yaklaşık 700 dönümlük ormanlık ve zeytinlik araziyi koruyan köylüler 8 Ağustos 2022 tarihinde şirketin 100’e yakın çam ve zeytin ağaçlarını kesmesine müdahale etmiş, olaylar çıkmıştı. Köylüler ve çevreciler yaptıkları eylemler sırasında jandarma ile karşı karşıya gelmiş, gözaltına alınmışlardı.
Gözaltına alınan ve haklarında jandarmaya mukavemetten haklarında dava açılan Füsun Kayra ve Gülören Demir’in yargılanmaları bugün Milas 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde devam edildi. Kayra ve Demir’e destek veren onlarca çevreci, İkizköylü ve Akbelen direnişçileri adliye önünde bir araya geldi. Avukat Arif Ali Cangı ve İsmail Hakkı Atal’da eylemcilere destek verdi duruşmalara katıldı.
2 ÇEVRECİYE MUĞLALILAR BÜYÜK DESTEK VERDİ
Ellerinde Yaşam Alanlarımız Müştereklerimizdir, Bırakın Doğal Kalsın yazılı pankart ve Akbelen Yargılanamaz, Doğa Hakkı Savunucusu Yargılanamaz, Akbelen İçin İnat Ediyoruz yazılı dövizler taşıyarak Adliye’nin önüne geldi. Yargılamaarı devam eden iki çevreciye, Muğla, Aydın, İzmir, denizli ve Çanakkaleli çevrecilerde destek verdi.
Duruşma yoğun güvenlik önlemleri altında yapıldı. Önceki duruşmada Avukatlar, reddi hakim talebinde bulunmuştu. Reddi hakim talebi itiraz kararı henüz Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi’nden gelmediğinden, kararın beklenmesi için duruşma 2 Şubat 2023 tarihine ertelendi.
Akbelen direnişçilerinin yargılanması duruşması için çok sayıda çevre örgütü, sivil inisiyatif ve siyasi parti üyesi Milas Adliyesini doldurarak, yargılanan Akbelen direnişçilerine destek verdi.
AKBELEN İÇİN, ZEYTİN İÇİN, HERKES İÇİN ADALET
Duruşma sonrası Adliye önünde duruşma avukatları ve platform sözcüleri açıklama yaptı. İkizköy Çevre Komitesi Avukatlarından Arif Ali Çangı şöyle konuştu: “Akbelen direnişine katılan, Akbelen ormanını savunmak, yaşama alanını savunmak için nöbet tutanlara yönelik düzenlenen operasyonda, hem mağdur hem de sanık yapılan herkesin temsilcisi konumundalar. Baştan beri yargılamanın adil olması için çabalıyoruz. Bu nedenle duruşmanın birisinde gerek hakimin gerekse savcının tavrı yüzünden reddi hakim talebinde bulunduk. Şimdi reddi hakim talebimize ilişkin karar henüz kesinleşmediği için duruşma 2 Şubat 2023 tarihine ertelendi. Bu tarihe kadar reddi hakim sorunu çözülmesi halinde, ondan sonra olayların tanıklarının tamamını dinletmek, maddi gerçeği ortaya çıkarmak için çabalayacağız. Mutlaka ve mutlaka bu olaydan dolayı arkadaşlarımızı beraat ettireceğiz. Onlar için adaleti sağlayacağız. Onlara saldıran, onları yaralayanların da yargılanmasını sağlayacağız. Akbelen için adalet, zeytin için adalet, herkes için adalet.” İfadelerini kullandı.
HERKES KANUN ÖNÜNDE EŞİTTİR, LİMAK’A DA AYRICALIK TANINAMAZ
İkizköy Çevre Komitesi gönüllü avukatlarından İsmail Hakkı Atal da şunları söyledi: “Yasalar ve yönetmelikler bizden yana. Akbelen’den yana. Anayasa da kanun da bizden yana. Anayasa’nın 17. Maddesine göre herkes maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkına sahiptir. Yani yaşama hakkına sahiptir. Anayasa’nın 56. Maddesine göre herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Anayasa’nın 169. Maddesi, ‘devlet ormanları korur, ormanlara zarar verecek hiçbir eyleme müsaade edilemez’ der. Bu konuda bir istisna tanınamaz. Zeytinciliğin ıslahı ve yabanilerinin aşılattırılması hakkındaki kanun, Akbelen ormanının içerisindeki 200 dönüm zeytinliğe beşli çeteden LİMAK’ın termik santrali, madene 3 km’den daha fazla yaklaşamaz. Bu, kanunla yasaklanmıştır. Kanun ve yönetmelik bizden yana. Anayasa bizden yana. Anayasanın 10. Maddesi hakimlere, valilere, kaymakamlara şunu emrediyor: kamu görevlileri önünde herkes eşittir hiçkimseye imtiyaz, ayrıcalık tanınamaz, hiçbir zümreye, hiçbir sınıfa yani bir fabrikatöre, termik santrale, beşli çeteden LİMAK’a da ayrıcalık tanınamaz. Akbelen ormanını vermeyeceğiz.” Dedi.
DİRENE DİRENE, BİRLEŞE BİRLEŞE KAZANACAĞIZ
Ekoloji Birliğinden Halime Şaman, “Bugün burada, Milas adliyesinin önünde toplanan bizler Akbelen ormanını savunurken, haksız yere tutuklanan İkizköylülerle birlikte olmaya, onların mücadelesine destek olmaya, katkı vermeye geldik. Haksız suçlanan ama cesurca yaşam alanlarını savunmaktan vazgeçmeyen İkizköy sakinleriyle birlikte olmaya geldik. Meşru mücadelelerinde yanlarında durduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz. Anayasal haklarımıza ve yaslara dayanarak verdikleri meşru mücadelelerinde bugün de yarın da her zaman yanlarında olacağız. Bir yılı aşkın süredir Akbelen ormanını gece gündüz çadır nöbeti tutarak koruyan, bu alanı terk etmeyen İkizköylü dostlarımızla omuz omuza dayanışma içindeyiz. Verdikleri zorlu mücadele ile yalnız kendi yaşam alanlarını korumakla kalmıyorlar. Bölgedeki eko sistemi ve Bodrum’un su kaynaklarını da koruyorlar. 492 günden beri zorlu direnişlerini sürdüren İkizköylüleri yalnız bırakmayacağız. Direne direne kazanacağız. Birleşe birleşe kazanacağız. Akbelen ormanını vermeyeceğiz. Akbelen Orman nöbetçilerine destek verelim, yanlarında olalım hep.” Diye konuştu.
HUKUKSUZCA KESİLEN 100 AĞAÇ İÇİN MÜDAHALE ETTİK
İkizköy Çevre Komitesi ve KARDOK Derneği başkanı Necla Işık ta yaptığı konuşmada, yaklaşık 17 aydır Akbelen Ormanlarının kömüre feda edilmemesi için sürdürdükleri zorlu mücadelenin önemine değinerek, “Akbelen ormanı davası aslında bir bütün. Bu da onun bir parçası. Ormanımız, ağacımız, suyumuz kesilmesin, havamız gitmesin diye çıkmış olduğumuz nöbetimizde, 8 Ağustos’ta yangınlarla birlikte şirket, Akbelen ormanına girdi ve 100’ün üzerinde ağaç kesti. O anda müdahale ettik. Ormanı savunanlar, yaşamı savunanlar, bugün burada yargılanıyor. Benim isyanım buna. Şirketin elemanları bize saldırdı. Onlar dışarıda ama bizim mağdur olan arkadaşlarınız burada yargılanıyor. Bu hak mı, hukuk mu, adalet mi? O ağaçları kesenler burada yok ama o ağaçları koruyanlar, nöbet tutan arkadaşlarımız, köylülerimiz burada yargılanıyor. Benim isyanım bu haksızlığa, benim feryadım bu adaletsizliğe. Bizi bu tür baskılarla yıldıramayacaklar. “ diyerek sözlerini tamamladı.
Çevreciler ve İkizköylüler açıklamaların ardından Adliye önünden sessizce dağıldı.