İnançlar üzerinden yazı kaleme almak oldukça güç. Yapacağınız en ufak bir hata, yanlış anlaşılmalara neden olacak ve yaşamınız boyunca karşınıza çıkacaktır.
İnanç üzerine yazmayacağım tabi ki, ancak inançların ibadetinin yerine getirildiği yapıları konu edeceğim.
Nereden çıktı bu konu derseniz anlatayım…
Hiçbir inanış başka bir inancın farklı bir seçeneği değildir. Aslen inanç, Yaradana olan aşkla, sevgiyle gösterilir, bunun yapılış biçimine ibadet denir. İbadetin yapıldığı alanlara da, ibadethane adı verilmiştir.
Dün Bodrum Belediyesi Meclis Toplantısında, bir ay önce komisyona gönderilen, Bodrum Alevi Bektaşi Derneğinin talebi doğrultusunda “Cem Evi” yeri, tahsis konusu görüşüldü.
Belediye Meclisi’nden oy birliği ile “Cem Evi” yeri görüntü olarak onaylandı. Görüntü diyorum çünkü; hukuki dayanağı olmayan her şey, başka bir sorunu birlikte getirecektir.
Bu konu, önceki mecliste neden İmar Komisyonuna havale edildi, bilen varsa anlatsın ki anlayalım.
Ve son mecliste, neden anlaşılmayacak şekilde sayılan gerekçelerle oylanarak meclisten geçirildi, bunu da birileri izah etmelidir.
Sayın Başkan Aras mülkiyeti belediyeye ait olan ve imar planında ibadethane yeri olarak belirlenmiş alanın “Cem Evi” yapılması için tahsis konusunun gündem maddesinde yaptığı konuşmada ;
İlgili kanun maddelerine gönderme yaparak, Bodrum Alevi Bektaşi Derneği ile Bodrum Belediyesi arasında 25 yıllığına Cem Evi ve sosyal kültürel tesisleri yapılması konusunda “HİZMET“protokolü yapmak üzere meclisten yetki istediğini ifade ediyor.
Sayın Aras’ı, bu hukuki gerekçelerle kim yanılttı bilemem, ancak bu söylem ve meclisten geçen konu tamamen hukuka aykırı ve mesnetsizdir.
Cem Evi yapılmasına kimse karşı değil ama, “Yapılmasa iyi olur.” düşüncesi hasıl olmuş ve konu gündeme gelince Bodrum’da bazı kent paydaşlarının, bilinç altı ortaya çıkmıştır.
Kimse, imar planlarında ibadethane olarak yer tahsis edilmesine karşı çıkmazken, “Cem Evi” gündeme gelince birden konu başka mecralara çekilmeye başladı. Aynı yere “kilise” yapacağız dense, Bodrum Kent paydaşları hep birlikte “Evet ya… Yabancılar geliyor, ibadet yerleri dahi yok.” diyerek konuyu sahiplenirdi.
Buda işin başka bir goygoyculuğu.
Kimin neye ve nasıl inandığı beni ilgilendirmez, inandıkları her ne ise benim sosyal, kültürel ve özel hayatıma müdahale etmiyorsa sorun yok.
Belediye gelirlerinin yada devletin bütçesinin eşitlik ilkesine aykırı kullanılmasına da karşı olduğumu, belirtmek isterim. (özel durumlar hariç)
Her inanan, aynı inancı paylaştıkları bireylerle, kendi ibadethanelerini yapsınlar, yasal olarak imar planlarında ibadethane olarak belirlenmiş yer var ise, bu yerlerin tahsis edilmesinde ayrıca bir sakıncada yoktur. (ihtiyaç gözetilmelidir)
Başkan Aras HİZMET protokolünden söz ediyor…
Sayın Aras, hukukçularınız size hizmetin ne anlama geldiğini söylemediler sanırım. Yol yakınken dönün bu işlemden, tekrar konuyu inceleyin ve mesnetlerini sağlamlaştırarak, tekrar gündeme getirin.
Aksi halde ne olur…
Meclis kararına, Mülki Amir tarafından onay verilmeyebilir.
Meclis kararı, dava konusu yapılabilir.
Bu kararın iptal edilmesi halinde, “Cem Evi” talep eden derneğin üyelerine ne diyeceksiniz, merak ediyorum.
“Bildiğini bilme , bilmediğini bil” demiş derviş…
Sizde öyle yapın Sayın Başkan, sonra verdiğiniz sözlere kimse inanmaz.
İyi Parti Meclis üyeleri “Cem Evi” yapılması konusunda farklı bir bakışla öneri sundular, ilk anda çok mantıklı gelse de, konuya tam olarak çalışmadıklarını söylersem yanlış olmaz.
En önemlisi de bu konuda fikir beyan eden ve söylem geliştirenler, başka inançlara sahip olan kişiler. Yani; sizin nasıl, ne şekilde ibadethane yapacağınıza farklı inanç mensupları karar veriyor.
Yasal açılımlar yaparak konuyu dağıtmak istemedim, nasıl olsa konu tekrar gündeme gelecek.
Dün mecliste “Herodot Kültür Merkezi”nin adının “Atatürk Kültür Merkezi” olarak değiştirilmesi vardı.
CHP ve İYİ Parti meclis üyelerince reddedildi.
AKP ve MHP meclis üyeleri önerdiyse reddedilmeli mi dersiniz. CHP Meclis Üyesi Açıklama yapıyor. Herodot Tarihin Babasıdır(gerekçe bu olamamalıydı), olabilir bizim babamız değildir. Bu topraklarda da yaşamış olabilir. Madem bu kadar heveslisiniz, her sokağın adını değiştirin antik çağda yaşayanların, eski yunan isimlerini koyun, bizde “Bodrum özüne döndü.” diyelim.
Aynı mantıkta, başka bir soru soralım CHP’li meclis üyelerine, CHP’li bir üyenin Konacık Mahallesinde bulunan Alpaslan Türkeş Bulvarı’nın adının değiştirilmesi için verdiği dilekçeyi, neden gündem yapmadınız?
Vesselam…
