Gayrimenkul danışmanlığı tam da bu soruyla doğrudan ilgilidir. Sattığımız mülk taşınmaz olması itibariyle mutlaka bir konum ile ilgilidir. Konum, bir harita üzerindeki koordinattan çok daha ötedir, bölgesi ile bir anlam ifade eder.
Gayrimenkul danışmanı, portföyünde bulundurduğu her mülkü iyi tanımalı, haliyle konumu ve çevresi itibariyle donanımlı olmalıdır. Çalıştığı muhiti iyi bilmeli, fiyat trendlerini, bölgenin yapısını, imar planını, deprem durumunu, yapılacak altyapı ve üstyapı projelerini, etkilerini çok iyi bilmelidir. Deyim yerinde ise bölgesinin tamamen bir uzmanı olmalı, bölgesinde hâkim olmalıdır.
NE ZAMAN? Daha doğrusu “zaman”, tek başına işimizi yapış şeklimize doğrudan etkili önemli bir etmendir. Zaman, yaptığımız her eylemin niteliğini tanımlayan bir kavramdır. Gayrimenkul danışmanının hayatına zaman nasıl giriyor, birkaç örnekle görelim…
Zaman yönetimi, işimize ne zaman gittiğimiz, müşterimizle randevumuza zamanında gidip gitmediğimiz, “Size geri dönüş yapacağım” dediğinizde müşteriye dönüp dönmediğiniz, bunların hepsi çeşitli örneklerdir. Gayrimenkul danışmanının başarısını etkileyen önemli etmenlerden biridir zaman.
Örneğin, size gelen bir Zingat Bana Ev Bul talebine ne zaman dönüş yapıyorsunuz? Yaptığımız anketlerde en geç 1 saat içinde dönüş yapılan müşterilerin memnuniyet oranları diğerlerine göre çok yüksek. Evini satmak isteyen müşterimize sık periyotlarda dönüş yapmamız, müşterimize süreçle ilgili güncel bilgi sağlamamız yine memnuniyet oranını arttıran diğer önemli bir etmen.
Bir gayrimenkul danışmanı her zaman iyi planlama yapmalıdır. Planlamanın da en temel özelliği zamanla ilintili olmasıdır. Zamanın ilişkilendirilmediği her plan başarısızlığa mahkûmdur.
Günümüzü planlamamız, satacağımız bir portföy ile ilgili araştırma yapmamız, hizmet vereceğimiz bir müşterimiz için tüm süreci baştan sona planlamamız yine zamanı çok iyi yönetmemiz gereken süreçlerdir.
Emlak ticaretinin 3 önemli “kim”i vardır: Alıcı, satıcı ve emlakçı. Bu üç oyuncu olmadan emlak ticaretini günümüz koşullarında düşünmek mümkün değildir. Her ne kadar emlak danışmanının devre dışı bırakıldığı FSBO “sahibinden” satışlar söz konusu olsa da konumuz bu olmadığı gibi, emlak ticaretinin de çok düşük bir yüzdesini oluşturmaktadır bireysel satışlar.
Önceki yazılarımızda da belirttiğimiz üzere, bizler emlak ticaretinin donanımlı, yeterli ve yetkin danışmanlar ve ofisler üzerinden yapılması gerektiğine inanıyoruz, bunu savunuyoruz.
O halde şimdi bu üç önemli oyuncuya dönelim. Öncelikle alıcı ve satıcıya bakalım. Emlak ticaretinde her birinin kendine göre amaç ve motivasyonları olsa da, nitelik olarak emlak danışmanından beklentileri aynıdır: Kaliteli ve güvenilir bir hizmet.
Bunu sağlayacak olan kaliteli ve güvenilir bir hizmet sunması gereken emlak danışmanıdır. Emlak danışmanı alıcıyı ve satıcıyı yani müşterisini çok iyi tanımalı, beklentilerini iyi anlamalı, yeri geldiğinde beklentilerini de iyi yönetebilmeli, bu süreçte müşterilerine rehberlik edebilmelidir. Muhatap olduğumuz müşterimizi iyi tanıdığımız zaman daha iyi bir hizmet verebilir, memnuniyet yaratabilir, kendisinin devamlı müşterimiz olmasını sağlayabiliriz.
Müşterimize nasıl davrandığımız, hizmet sürecini nasıl yürüttüğümüz ise emlak ticaretindeki “3. Kim”i, yani emlak danışmanlarını tanımlar. Bunu ne kadar iyi yapabilirsek mesleğimizde o kadar başarılı oluruz.