Bodrum’da 1 kişinin öldüğü 3 kişinin yaralandığı vinç kazasına ilişkin bir açıklama yapan İş Sağlığı ve Güvenliği Profesyonelleri Derneği (İSAG) Başkanı Levent Kavlak, kazanın ardından tutuklanan iş güvenliği uzmanının tahliyesini istedi.
Geçen Salı akşamı 1 kişinin öldüğü, 3 kişinin yaralandığı olayın ardından vinç operatörü Ü.T., ile AVM’nin iş güvenliği uzmanı L.T., çıkarıldıkları mahkemece tutuklanırken, AVM sorumlularından E.Ü., ve vinç firması sahibi H.G., adli kontrol şartı ile tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.
ÖNERİLERDE BULUNMAKTAN BAŞKA BİR YETKİSİ VE YAPTIRIM GÜCÜ YOK…
İş Sağlığı ve Güvenliği Profesyonelleri Derneği Başkanı Levent Kavlak, konu ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı. İş güvenliği uzmanlarının işverenlere teknik önerilerde bulunmaktan başka bir yetkisi ve yaptırım gücü olmadığı ifade eden Kavlak, olayın ardından tutuklanan iş güvenliği uzmanı L.T.’nin tahliye edilmesini talep ederek şunları dile getirdi:
“17 Aralık 2019 tarihinde Muğla’nın Bodrum ilçesinde Bir Alışveriş Merkezinde dış cephe süslemesi yapmak için kurulan Vincin devrilmesi sonucu maalesef bir insanımız yaşamını kaybetmiş, 3 insanımız da yaralanmıştır. İş kazası sonucu yaşamını kaybeden çalışana rahmet, yaralı çalışanlarımıza acil şifalar, merhumun ailesine ve yakınlarına başsağlığı ve sabırlar diliyoruz.
Aldığımız habere göre, AVM’nin OSGB üzerinden 1 ay içerisinde sadece 5 saat görev yapmakla sorumlu olan İş Güvenliği Uzmanı meslektaşımız L.T. çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştır.
Ülkemizde yıllardan beri iş kazaları sonucunda 1000-2000 arası çalışanımız yaşamını kaybetmekte. 2017 yılında 1636 çalışanımız yaşanan bu iş kazalarında kaybetmiş bulunuyoruz. Bu üzücü olayların yaşanmaması için 2012 yılında yayınlanan 6331 sayılı yasa gereği çok tehlikeli ve tehlikeli sınıfta sayılan işyerleriyle birlikte 50 den fazla çalışanı olan az tehlikeli işyerlerinde iş yerlerinde iş güvenliği uzmanı istihdamı zorunlu kılınmıştır. Geçen 7 yıllık süre içerisinde yaklaşık 100 bin iş güvenliği uzmanı belge sahibi sayısına ulaşmış durumdayız. İş kazalarının meslek hastalıklarının önlenmesindeki en önemli nedenlerden birisi de toplum genelinde iş sağlığı ve güvenliği kültürümüzün yeterli düzeyde olmamasını gösterebiliriz. İş güvenliği uzmanları olarak işyerlerinde tüm olumsuzluklara rağmen iş sağlığı ve güvenliği kültürünün oluşumu ve iş kazalarının önüne geçebilmek için olağanüstü bir gayret sarf ediyoruz.
6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanunu açık ve net olarak işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği tedbirinin oluşumu ve izlenmesinden işverenleri sorumlu tutmaktadır. İş güvenliği uzmanlarının işverenlere teknik önerilerde bulunmaktan başka bir yetkisi ve yaptırım gücü yoktur. Son dönemlerde İş Güvenliği Uzmanlarına işveren sorumlulukları yüklenerek ölümlü iş kazalarından sonra meslektaşlarımızın tutuklandığına şahit olmakta ve yaşanan tutuklamaların bilirkişilerin raporlarında iş güvenliği uzmanlarına asli veya tali kusur belirlenmesinden kaynaklandığını üzülerek görmekteyiz. Bilirkişinin yapması gereken, kazayla ilgili durumu teknik olarak inceler ve eksikliklerle ilgili kanaatlerini rapor haline getirir ve bunun sonucunda kimseye kusur oranı belirleyemediği gibi iş güvenliği uzmanlarına kusur yükleyemez. Yaşanan bu tutuklamalar çok zor şartlar altında yaptığımız çalışmalarda mesleğimize olan bağlılığımıza ve İSG Kültürünün oluşumu için verdiğimiz mücadele gücümüze zarar vermeye başladığı gibi yaşanan her olayda iş güvenliği uzmanı tutuklanmalı algısını oluşturmakta ve toplumda da mesleki saygınlığımıza gölge düşürmektedir. Bu sebeplerden mevzuatta açıkça belirtildiği gibi dolayı çalıştığı işyerinde sadece işverene karşı sorumlu olan ve bu sorumluluğu da teknik tavsiyeden öte gidemeyen iş güvenliği uzmanı meslektaşımız L.T.’nin tutukluluğun sona erdirilerek serbest bırakılmasını talep ediyoruz.”