Milyonlarca çalışan ve emeklinin gözü temmuz ayında yapılacak maaş zamlarında. DİSK ve Emekli-Sen vaatleri yetersiz buldu, talepler için mücadele etmeyi sürdüreceklerini belirtti.
Seçimlerin sona ermesiyle birlikte milyonlarca çalışan ve emeklinin gözü temmuz ayında yapılacak maaş zamlarında. Cumhur İttifakı seçim öncesi işçilere “dolar seviyesinde asgari ücret”, memura “en düşük 22 bin TL maaş ve kira katkısı”, emeklilere ise “7500 TL üstü alanları sevindirecek haberler” vaat etmişti.
Seçim sonrası vaatlerin takipçisi olacaklarını belirten sendikalar vaatleri yetersiz bulurken talepler için mücadele etmeyi sürdüreceklerini belirtti.
Ücretlerin alım gücünün de artırılması gerektiğini vurgulayan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Başkanı Arzu Çerkezoğlu şunları söyledi:
“Asgari ücretli çalışan iki kişinin maaşı yoksulluk sınırınına denk olmalı. Resmi enflasyona değil, büyüme ve milli gelire göre artış yapılmalı. Bunun yanı sıra Türkiye’nin asgari ücretliler toplumu olmaktan çıkarılması gerek. Bunun için de sendikalaşmanın önündeki engeller kaldırılmalı, demokrasi gelmeli. Biz bu gibi taleplerle işçiyi açlığa mahkum eden politikalara karşı mücadelemizi sürdüreceğiz.”
‘MEYDANLARDA OLACAĞIZ’
Ekonomik göstergelere bakınca refah vaatleri için çok ümitli olmadıklarını söyleyen Emekli-Sen Genel Başkanı Cengiz Yavuz ise “Emekli maaşları belirlenirken emekli örgütleri de taraf kabul edilerek pazarlık masası kurulmalı. Asgari ücret ve en düşük emekli maaşı açlık sınırının üstüne çekilmeli, bunlar yapılmazsa biz yine alanlarda meydanlarda olmaya devam edeceğiz” dedi.
Memurlara vaat edilen 22 bin TL’nin yoksulluk sınırının altında olduğunu hatırlatan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu Eşbaşkanı Mehmet Bozgeyik ise şöyle konuştu: “İktidar gündemi milliyetçilikle domine etse de yoksulluk gizlenemiyor. Ağustosta yapılacak toplu iş sözleşmesi (TİS) 2024-25’i kapsıyor. Önce 2022-23’teki reel kayıpların giderilmesi gerek. Kira zamlarını düşününce maaşların yanı sıra sosyal hakların da artırılması gerekiyor. TİS yasasının daha demokratikleştirilmesi de şart.”
