DOLAR
39,3097
EURO
45,5240
ALTIN
4.244,17
BIST
9.572,31
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Muğla
Hafif Yağmurlu
34°C
Muğla
34°C
Hafif Yağmurlu
Cuma Parçalı Bulutlu
34°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
32°C
Pazar Açık
29°C
Pazartesi Açık
29°C

Karaciğer yağlanması sinsi tehlike: Fark etmeden siroza götürüyor

Uzmanlar, karaciğer yağlanmasının hızla yaygınlaştığını ve obezite, sağlıksız beslenme ile hareketsiz yaşam tarzının bu durumu tetiklediğini belirtiyor. Prof. Dr. Yılmaz Bilgiç, karaciğer yağlanmasının belirti vermeden ilerleyebileceğine ve tedavi edilmediğinde siroz ile karaciğer yetmezliğine yol açabileceğine dikkat çekiyor.

Karaciğer yağlanması sinsi tehlike: Fark etmeden siroza götürüyor
20.05.2025
1
A+
A-
Aktur tatil sitesi

Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Yılmaz Bilgiç, karaciğer yağlanmasının günümüzde hızla yaygınlaşan önemli bir sağlık sorunu haline geldiğini belirtti. Prof. Dr. Bilgiç, “Karaciğer yağlanması günümüzün hastalığıdır. Son yıllarda obezitenin artması, sağlıksız beslenme alışkanlıkları, hareketsiz yaşam tarzı ve alkol tüketiminin yaygınlaşması bu sorunun temel sebepleridir” dedi.

30-40 YILDA HIZLA ARTTI

Son 30-40 yılda karaciğer yağlanmasının ciddi oranda arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Bilgiç, obeziteyle paralel olarak bu sorunun da yaygınlaştığını vurguladı. Obezitenin karaciğer yağlanmasını tetikleyen en önemli faktörlerden biri olduğunun altını çizdi.

ÜÇ FARKLI YAĞLANMA TİPİ

Karaciğer yağlanmasının üç ana tipte incelendiğini belirten Prof. Dr. Bilgiç, “Birincisi non-alkolik karaciğer yağlanmasıdır. Bu tür genellikle obezite ve diyabet hastalarında görülse de genetik yatkınlık nedeniyle zayıf bireylerde de oluşabilir. İkinci tip alkolik karaciğer yağlanmasıdır ve uzun süreli alkol tüketimi sonucunda ortaya çıkar. Üçüncü ise metabolik karaciğer yağlanmasıdır ve bazı hastalıklarla birlikte gelişen metabolik sendromun parçasıdır” dedi.

BELİRTİ VERMEDEN İLERLEYEBİLİR

Karaciğer yağlanmasının çoğu zaman belirti vermeden ilerleyebildiğini söyleyen Bilgiç, “Hastalar genellikle sağ üst karında dolgunluk ve ağrı hissiyle başvurur. Ancak çoğu zaman karaciğer yağlanması kan testlerinde ya da başka bir nedenle yapılan ultrasonografide tesadüfen tespit edilir. En riskli grubu ise diyabet, alkol tüketimi ve obezitenin bir arada görüldüğü bireyler oluşturur” ifadelerini kullandı.

ÜÇ EVREDE DEĞERLENDİRİLİYOR

Karaciğer yağlanmasının ultrasonografi ile değerlendirildiğini ifade eden Bilgiç, “Karaciğer yağlanması Steatoz 1 (S1), Steatoz 2 (S2) ve Steatoz 3 (S3) olmak üzere üç evrede incelenir. En ileri evre S3’tür. Ayrıca karaciğerin sertliğini ve yağ miktarını ölçmek için Fibroscan adı verilen özel bir cihazla kantitatif ölçümler yapıyoruz” diye konuştu.

SİROZ VE KARACİĞER YETMEZLİĞİNE DÖNÜŞEBİLİR

Karaciğer yağlanmasının uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Bilgiç, “25 yıllık hekimlik hayatımda eskiden sirozun en sık nedeni hepatit B ve C idi. Ancak günümüzde karaciğer yağlanması bu hastalıkların yerini aldı. Bu durum, sağlıklı yaşam alışkanlıklarının benimsenmesinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor” şeklinde konuştu.