DOLAR
32,2020
EURO
35,0069
ALTIN
2.504,53
BIST
10.643,58
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Muğla
Az Bulutlu
30°C
Muğla
30°C
Az Bulutlu
Pazartesi Az Bulutlu
32°C
Salı Parçalı Bulutlu
29°C
Çarşamba Açık
28°C
Perşembe Açık
26°C

Neye dönüştüğümüzün farkında mıyız?

Neye dönüştüğümüzün farkında mıyız?
A+
A-

Neye dönüştüğümüzün farkında mıyız?

T24.com / Serdar Gündoğ

Neye dönüştük, neye benzedik ve nasıl çıkacağız bu aymazlıktan, bu doymazlıktan, bu aç gözlülükten ve her şeyden daha çok bu ikiyüzlülükten?

Tüm korkusu onlara dönüşmekti… Bu korkuyu hayretle anlamaya çalışan adam, içindeki tüm kötülüğün muhafızı olduğunu bilerek dizlerine sığınmış, o ise kibir ve merhamet çatışmasını -içinde duyumsamayı- kendine bırakarak, önünde serili vicdana muhtaç bu yabancının saçlarını okşamaktan geri duramamıştı.

Garip gelen ama artık şikayet bile etmediği bir hisle -eğer kurmak istediği bir tuzak değilse- görünen o ki; acımaktan başka bir şey ifade etmeyen kucağındaki kişiye alışmaya başlamıştı.

En nihayet: “Korkardım… ” dedi önce, irkilerek yüzüne dönen adamın şaşkın ve endişe dolu gözlerinin içine dalmış, inebildiği kadar derinlikte, sakin ve lafını sakınmadan sessizce: “Sizin gibi olmaktan…” deyivermişti.

Bunu işiteceğini bilemezdi, merak da ediyordu, görece; çok ama çok varlıklı hergele…

Sadece başkası sahip olmasın diye sahip olmak istediği, aslında kendi adına ne hissettiğini bile bilmediği ve teslim almaktan memnun olduğu güzel kadını sımsıkı sararak sorası geldiği şuydu:

“Sahip olduğumuz her şey senin olsaydı ne yapardın?”

Yaptıklarını yapmaya devam edebilmek için; ne yaptığını, ne kadar yapabildiğini ve daha ne kadar yapabileceğini tartıyordu oysa o; hergele şefkat dilencisi!

Kader, başka birini sevdiği halde onu sevmediği bir adama şefkat gösterecek duruma düşürecek kadar ileri gitmişti bu sefer.

Ve Esvet, ne kadere ne kendine ne de başka bir kimseye kızıyor gibi de değildi sonunda…

Dimitri, bu kadarla kalacak olsa Esvet‘in nazarında -onu sevdiklerinden ayırmış olsa da- berat bile edecek kıvama getirmişti kendini!

İşin aslı, zaten tüm varlıklarına gerçekte sahip olan ve bunu bilmeyen kadına sorulan şey; kaderle yapılan şeytanca bir pazarlığın zamparalığından başka bir şey değildi.

Peki, ‘kaderle pazarlık’ yapılabilecek bir şey miydi?

Bunu yaşayıp (izleyip) göreceğiz…

* * *

Bakmayın siz bana bu hafta… Bu hafta yazıyormuş gibi yapıyorum olamayacağını bile bile…

Sizinle dertleşmek istedim biraz… Müsaadeniz varsa tabii.

Netflix’te yayımlanan Terzi dizisinin ikinci sezonunun final bölümündeki bir sahne yukarıdaki anlatımıma vardırdı beni, çok gerçek ve günceldi Esvet‘in yanıtı.

O dirense de biz neye benziyor, neye dönüşüyorduk?

Soru da sorun da buydu…

Genç sanatçı Berkin Günsay‘ın ‘küresel manipülasyon’ manifestosunda geçen ‘özgür irade zannı’ içinde debelenen ve aslında bir labirentin içindeki fareden farksız gelişimin müreffeh bir hayata çıkarır sanrısı içinde olmaktan geri durmak istiyorum.

Bu sarmala uyum gösterip dönüşenleri gördükçe korkum büyüyor; hepimiz adına…

Kibrime aldanmayın, hepimiz adına endişelenmeyi hak ediyorum her şeye rağmen.

İlhan Selçuk’un dediği gibi: “Çünkü ben bir insanım…”

Nereden mi çıktı bu huysuz-karamsar halim? 

Akbelen için beklediğimiz Büyük Millet Meclisi 8 Ağustos Salı günü olağanüstü toplanıyor haberini aldığım sırada bir haber de peşinden geldi.

Bodrum Belediye Meclis toplantısında daha önce iki kere reddedilen CHP’li meclis üyesinin 80 dönümlük arazisi eko- turizm filan vesvesesi içinde komik, ürkek ve tartışmalı bir biçimde yapılaşmaya açıldı.

Kişiye özel bu imar uygulamasına ilk tepki TMMOB (Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği) İlçe Koordinasyon Kurulu tarafından ciddi, kararlı ve tartışmasız bir şekilde geldi bile ve yerel yönetimle hukuk mücadelesi vereceklerini de açıkladılar. Da olmak istemediği gibi birine dönüşmekten bir Esvet mi korkuyor Allah aşkına bu dünyada?

Neye dönüştük, neye benzedik ve nasıl çıkacağız bu aymazlıktan, bu doymazlıktan, bu aç gözlülükten ve her şeyden daha çok bu ikiyüzlülükten?

Söylesin biri bari de dinsin bu timsah gözyaşları…

Eyvallah.

polat-galle