AK Partili Ömer Çelik, Adana’da aday tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada “Bu seçim siyasi hayatımızın en kritik seçimidir” dedi, ‘mücadele’ çağrısı yaptı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, bugüne kadar vesayetin her türlüsüyle uğraştıklarını savunarak, “Şimdi bunlar önümüze bir siyasi kompozisyon çerçevesinde, siyasi denklem çerçevesinde geliyor. Onun için bu seçim siyasi hayatımızın en kritik seçimidir. Sadece adaylarımızın değil, tüm aday adaylarımızın, tüm arkadaşlarımızın hep birlikte bu mücadeleyi vermemiz gerekiyor” dedi.
AK Parti 28’inci Dönem Adana Aday Tanıtım Toplantısı, Yüreğir Kültür Merkezi’nde düzenlendi. Toplantıya, Adana 1’inci sıra milletvekili adayı Ömer Çelik’in yanı sıra mevcut milletvekilleri, belediye başkanları, İl Başkanı Mehmet Ay, milletvekili adayları ve parti yöneticileri katıldı.
‘BİZE VERİLMEK İSTENEN MUHTIRALARI KAĞIT PARÇASINA ÇEVİRDİ’
Toplantının açış konuşmasını yapan Mehmet Ay, 14 Mayıs seçimlerinin önemine vurgu yaptı. Parti Sözcüsü Ömer Çelik ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve AK Parti’ye bugüne kadar pek çok tuzak siyasi kurulduğunu ve tuzakların hepsini bertaraf ettiklerini öne sürdü. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bütün hükümetlere muhtıra verildiğini belirten Çelik, “Bize verilmek istenen muhtıraları kağıt parçasına çevirdik. Tüm hükümetler bu muhtıra karşısında selam durmuştu. Bir tek bizim hükümetimiz, Başbakanımız, Cumhurbaşkanımız Erdoğan 27 Nisan gecesi bir muhtıra verilmeye kalkışıldığı zaman Türkiye’de ilk defa tarih yazarak, ‘Muhtırayı kabul etmiyorum, bunu size aynen iade ediyorum’ dedi. O zaman muhtıra olarak verilmek istenen şey, o irade karşısında bir kağıt parçasına dönüştü” diye konuştu.
‘KARA PROPAGANDA DEVAM EDİYOR’
15 Temmuz darbe girişimine ve siyasi gündeme de değinen Çelik, “Şimdi yine aynı propagandalar, aynı kara propaganda merkezlerinin faaliyetleri devam ediyor. Cumhurbaşkanımıza, Kemal Kılıçdaroğlu çıkmış, ikide bir ‘diktatör’ diyor. Diktatör, halkından korkan kişiye denir. Diktatör, halkını gördüğü zaman tankın, topun, tüfeğin arkasına saklanana denir. Oysa cumhurbaşkanımız 15 Temmuz gecesi tankın, topun, tüfeğin üstüne yürümüştür. Hiç merak etmeyin eğer cumhurbaşkanımız Mavi Vatan’dan taviz verseydi, terörle mücadele konusunda onlardan gelen itirazlara kulak verseydi, Azerbaycanlı kardeşlerimizin Karabağ Savaşı’na destek vermeseydi, Akdeniz’deki hak ve menfaatlerimizi korumak için irade ortaya koymasaydı, bugün ona ‘diktatör’ diyenler ‘Çok büyük demokrat’ diyeceklerdi. Onun için geçende çok güzel bir analiz çıktı. Diyor ki bir batılı yayın organında ‘Erdoğan kazanırsa, Türkiye bağımsız ve müstakil çizgisini sürdürecek. Eğer Kılıçdaroğlu kazanırsa, batıyla daha uyumlu bir dış politika çizgisi ortaya koyacak” dedi.
‘MESELE AÇIK VE NETTİR’
Altılı masayı ve muhalefet partilerini eleştiren Çelik, şunları söyledi:
“Şimdi tabloyu gözümüzün önüne bir getirelim. Kılıçdaroğlu’nun 6’lı, 7’li, 8’li masada adaylığı açıklandığından itibaren ne tür açıklamalar yapıldı? İlk önce ortaklarından biri açıklama yapılmadan, ‘Bu masa kumar masası ya da noter masasıdır, biz bu masada yer almayız’ dedi. Ertesi gün gitti kumar masası ya da noter masası dediği masada yer aldı. Yine ‘Bu masada kişisel hırslar, Türkiye’nin menfaatlerinin önüne geçmiştir’ denildi. Peki, kumar ya da noter masası dediğiniz pazarlık masasına bir gün sonra sizi oturtan neydi ya da ilgili aday kişisel hırslarını Türkiye’nin menfaatlerinin önüne geçirmişse, sizi buna razı eden neydi? Mesele açıktır. Mesele nettir. Biz, bütün siyasi hayatımız boyunca vesayetin her türlüsüyle uğraştık. Türkiye’yi büyük davasından geriye bırakmak isteyen tüm bu şer şebekeleriyle uğraştık. Şimdi bunlar önümüze bir siyasi kompozisyon çerçevesinde, siyasi denklem çerçevesinde geliyor. Onun için bu seçim siyasi hayatımızın en kritik seçimidir. Sadece adaylarımızın değil, tüm aday adaylarımızın, tüm arkadaşlarımızın hep birlikte bu mücadeleyi vermemiz gerekiyor.”
Çelik, konuşmasının ardından adayları tanıttı. (HABER MERKEZİ)