Yeni bir araştırma, sık görülen kötü rüyaların demans riskiyle bağlantılı olabileceğini ortaya koyuyor. Ortalama 73 yıl yaşam süresi olan bir birey, hayatının yaklaşık altı yılını rüya görerek geçiriyor. Ancak rüyaların zihinsel sağlığımız üzerindeki etkisi hala tam olarak bilinmiyor.
2022 yılında The Lancet’in eClinicalMedicine dergisinde yayınlanan bir çalışma, orta yaş ve üzerindeki bireylerde sık sık kötü rüya görmenin demans gelişim riskini artırabileceğini gösterdi. Science Alert’te yer alan habere göre; çalışmada, 35-64 yaş arası 600 kişi ve 79 yaş ve üzeri 2600 kişilik iki grup incelendi. Araştırmanın başlangıcında demans tanısı konulmayan katılımcılar, orta yaş grubu için dokuz yıl, yaşlı grup için ise beş yıl boyunca takip edildi.
Araştırmanın başında, katılımcılara ne sıklıkla kötü rüya gördüklerine dair sorular soruldu. Verilerin analizi sonucunda, araştırma başlangıcında sık sık kabus görenlerin, ilerleyen yıllarda daha hızlı bilişsel gerileme yaşama ve demans tanısı alma olasılıklarının daha yüksek olduğu gözlendi.
İyi haber ise tekrarlayan kabusların tedavi edilebilir olması. Kabus tedavisinde kullanılan ilk tedavi yöntemlerinden birinin, Alzheimer hastalığı ile bağlantılı anormal protein birikimini azalttığı biliniyor. Bu durum, kabusların tedavi edilmesinin bilişsel gerilemeyi yavaşlatabileceğini ve bazı insanlarda demansın gelişimini önleyebileceğini gösteriyor.
Gelecek araştırmaların hedeflerinden biri de genç bireylerde kabusların demans riskini artırıp artırmadığını incelemek. Ayrıca, rüya görme sıklığı, rüyaların ne kadar canlı olduğu gibi diğer rüya özelliklerinin de demans riskini belirlemede yardımcı olup olamayacağı araştırılacak.
Bu çalışmalar, demansın erken teşhisi ve olası müdahale yollarını açmanın yanı sıra, rüya görme fenomenine dair yeni bilgiler sunabilir. Bu sayede, demans ve rüyalar arasındaki ilişkinin doğası daha iyi anlaşılabilir.
