Avustralyalı bilim insanlarının gerçekleştirdiği yeni bir araştırma, psikopatların dikkatlerini toplama konusunda büyük sorun yaşadıklarını söyledi.
Avustralya Ulusal Üniversitesi’nden psikologlar Stephanie C. Goodhew ve Mark Edwards tarafından yürütüldü. Araştırmacılar, İngiltere’de yaşayan 236 gönüllü üzerinde gerçekleştirdikleri deneylerde, bireylerin dikkatsel genişliklerini ölçmek için “Navon uyaranları” adı verilen görseller kullandı.
Bu görsellerde, büyük bir harf, daha küçük harflerden oluşuyordu. Katılımcılardan gördükleri ilk harfi söylemeleri istendi. Büyük harfi fark edenler geniş dikkat alanına sahipken, küçük harfe odaklananlar dar bir dikkat alanına sahip olarak değerlendirildi.
Araştırmada, psikopatlık özelliklerini ölçmek için 26 maddelik Levenson Öz-Bildirim Psikopatlık Ölçeği (E-LSRP) kullanıldı. Bu ölçekle, katılımcıların antisosyal davranış, benmerkezcilik ve duyarsızlık gibi psikopatlık özellikleri değerlendirildi.
ANTİSOSYAL DAVRANIŞLAR ÖNE ÇIKIYOR
Sonuçlara göre, psikopatlıkla dikkat arasında belirgin bir ilişki bulunmadı. Ancak, antisosyal davranış özellikleri taşıyan bireylerin, dikkat alanlarını genişletme konusunda daha hızlı oldukları tespit edildi.
Bu durum, antisosyal psikopatların sosyal ortamlarda daha geniş bir perspektifle hareket ederken, küçük detayları gözden kaçırma eğiliminde olabileceğini ortaya koyuyor.
Araştırmacılar, “Antisosyal özellikler taşıyan bireyler, çevrelerini hızlı bir şekilde analiz ederken, ince detayları fark etmede zorluk yaşayabilir,” ifadelerini kullandı.
EMPATİ VE PİŞMANLIK EKSİKLİĞİ…
Psikopatlık, toplumun yaklaşık %1’ini etkileyen bir kişilik bozukluğu olarak biliniyor. Empati ve pişmanlık eksikliği, antisosyal davranışlar, benmerkezcilik ve duyarsızlık gibi özelliklerle tanımlanıyor.
Hollywood yapımları da bu profili sıkça ele alıyor. American Psycho filmindeki Patrick Bateman (Christian Bale) ve The Talented Mr. Ripleydeki Tom Ripley (Matt Damon) bu kişiliğin örneklerinden bazıları.
YENİ ÇALIŞMALAR IŞIK TUTACAK
Araştırmacılar, bulguların daha büyük örneklem gruplarında test edilmesi gerektiğini belirtti. “Daha geniş bir katılımcı kitlesiyle, bulgularımızın tekrarlanması veya psikopatlık özellikleriyle dikkatsel genişlik arasında yeni bağlantıların bulunması mümkün olabilir,” diyerek, çalışmanın genişletilmesi gerektiğini vurguladılar.
Psikopatlık üzerine yapılan bu tür araştırmalar, bireylerin sosyal ve davranışsal özelliklerini daha iyi anlamamıza ışık tutuyor. Ancak, bu tür çalışmaların daha geniş ve detaylı veri setleriyle desteklenmesi önem taşıyor.