Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın ” Bodrum’u seviyorsan Bodrumlu ol” kampanyasını çok önemsiyorum demek isterdim ama Bodrum’un alt yapısı gibi bu söylemini de alt yapısız…
Yani zatı muhteremin söylemek istediği şu;
Burayı seviyorsanız, burada yazlığınız falan varsa ikametgahlarınızı buraya aldırınız. Eğer böyle yaparsanız biz devletten daha çok ödenek alırız, daha çok para girer belediyenin kasasına. Bizde böylece daha çok kaldırım yapar daha çok cukka yaparız. Kimsenin aklına gelmeyen muhteşem bir çözüm…
Yani Başkan insanlara açıkça diyor ki;
Burda yaşamanız şart değil, gelin birlikte dalavere yapalım. Siz yaşadığınız yerlerde yine hayatlarınızı devam edin. Oralar da yaşayın, oralar da para kazanın, oralar da çöplerinizi dökün, oralardan hizmet alın ama her yaz buraya birkaç günlüğüne gelin, devamlı burada yaşıyormuş gibi yapın, birlikte devleti kandırıp paraları indirelim..
Peki bu durum yaşadıkları yerlerdeki belediyelere haksızlık olmuyor mu?
Burda 2 ay yaşayacaklarsa oralarda 10 ay yaşayacaklar. Siz daha fazla para alacaksınız ama diğer belediyeler daha az ödenek alacaklar.. Bu etik mi? Hadi geçtim etik metiği, bu bir çeşit hırsızlık değil mi?
Kusura bakmayın diyecektim ama vazgeçtim lütfen kusura bakın, fikirleriniz de bile yolsuzluk var…
Beyefendinin bugüne kadar olan bütün söylemlerine bakın hepsinin içi dışı boş. Laf olsun torba da o da, bu da olsun diye konuşuyor işte….
Bir öyle bir böyle söylediklerinin altını çizmiyorum bile. Aynı konuda çok farklı beyanları var. Sanki aynı Ahmet’in içinde birkaç Ahmet daha var gibi.. Çelişkiler kralı resmen adam…
Bence hala Belediye Başkanı olduğunun bile farkında değil, ki bu konuda onu suçlayamam çünkü o bile hala inanamıyor buna. Piyangonun kralı vurdu adama..
Ayrıca hala Beach işlettiğini sanıyor galiba. Ya sen koskoca ülkenin göz bebeği tatil beldelerinden biri olan Bodrum’u yönetiyorsun. Herhangi bir konuda fikir beyan etmeden önce soylediklerinin nereye gideceğini hesapla, söylemlerinin kabuğunu kırıp içine bak, çürük mü, boş mu diye bak..
Hadi bu yetenek olmayabilir herkeste, o zaman kendinize aklı başında bir yardımcı falan alın. Size yazıp versin o, sizde yazılanlara bakıp okuyun….
Öyle takım elbise giyip, peşinize 10-20 kişi takıp, bir ablanın eline de defter verip ”Yaz kızım” demekle olmaz bu işler…
Bu arada yönetime geldiğinizden beri Bodrumun kanayan yarası olan ”sel baskınları” için bir çalışma yapıldı mı?
Birkaç gün sonra yine ülke ve dünya gündeminde olacağız da bu yüzden soruyorum.
Sayın Başkan;
Bu sel taşkınları çok başkanı koltuğundan etti, emin olun sizi de edecektir. O katıldığınız açılışlar, çektirdiğiniz fotoğraflar, meydanlardaki konserler, İzmir Marşları falan sizi de kurtarmayacaktır…
Bence siz bir ara sayın Kocadon ile oturun, bir iki kadeh içip sohbet edin, o size anlatsın siyaset sayfasından nasıl silinip gittiğini, belki size de ders olur…..