Geçtiğimiz hafta sonu
“Yerel basın sesini Marmaris’ten yükseltti”
“Anadolu Buluşması Yerel Medya Çalıştayı 2023” Marmaris Belediyesi’nin ev sahipliğinde 60 ilden 400’e yakın gazetecinin katılımıyla gerçekleştirildi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da katıldığı çalıştayda sorunlar ve çözüm yolları konuşuldu.”
Cumhuriyet Gazetesi konuyu bu şekilde duyurdu.
Toplantının; CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun konuşması ve bazı fotoğrafların incelenmesi haricinde, hiçbir kısmını gözlemlemedim.
Marmaris Belediyesini “Anadolu Buluşması Yerel Medya Çalıştayı 2023” organizasyonunda ev sahipliği yapmasından dolayı kutlamamak elde değil.
Yerlerde sürünen yerel basına, Marmaris’te birkaç gün tatil yaptırarak ufuklarının açılmasına vesile olmuş olması taktire değerdir. Yerel medya için moral motivasyon ve benlik duygusunun yaşanmasına neden olan bu toplantın devamını dileriz.
Marmaris Belediyesini, halkın parasıyla “Anadolu Buluşması Yerel Medya Çalıştayı 2023” basına ayar verme toplantısı düzenlediği için ve gazeteciler arasında ayrımcılığı körüklemesi nedeniyle kınıyorum.
Salonda toplanılmış, birileri önde protokol diye tanımlanan CHP’nin Muğla ileri gelenleri ve arka sıralarda rütbeye göre yer alanlar, aralara ise medyacılık yapanların serpiştirildiği bir toplantı.
Aslında sıralama doğru…
Belediyeler en çok gazeteci çalıştıran ve cemiyetlerde seçimleri en çok manipüle eden kurumlardır. Çalıştırdıkları gazetecileri de SGK’ da normal işçi olarak gösterirler ki, buda kanuna aykırıdır. Doğrudan belediye yerine, belediye şirketleri üzerinden çalıştırılırlar.
Kendi haklarını savunamayan gazeteciler, kamu hakkı savunacakmış…
Bu toplantının can alıcı bölümü, Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasıdır. Gerisi yerel medyanın ayrıştırılıp, turizm amaçlı Marmaris belediyesinin parasıyla tatil yapmalarıdır.
Kılıçdaroğlu ne dedi…
Hitap ettiği kitleye gazetecilik dersi vermenin ötesinde hiçbir şey söylemeyip, iktidarın gazetecilere ve basın kuruluşlarına yaptıklarını anlatarak, kendi belediyelerinin uygulamalarını göz ardı etti.
Cezaevindeki gazetecilerden başlayarak, anayasadaki basın özgürlüğüne dem vurup, RTÜK ve Basın İlan Kurumundan, gazetecilerin sendikalaşmasına, sarı basın kartına ,hatta gazetecilerin üst kurullar kurarak yeni basın beylikleri kurulmasından çıkan Kılıçdaroğlu, birde haberlere erişim engeli getirilmesinden bahsederek, doğru haber yapılmasına kadar, topladıkları insanlara ve basın mensuplarına eğitim çalışması niteliğinde ayar verdi.
Merak edenler için konuşma linki…..
Kılıçdaroğlu konuşmasına başlarken; geçtiğimiz günlerde iş yeri silahlı kişilerce basılarak kardeşi darp edilen ve kendisi tesadüfen iş yerinde olmadığı için belki de ölmekten kurtulan, Bodrumkadraj.com’un sahibi ve köşe yazarı Hasan Dirin ‘ e geçmiş olsun deyip bir geçmiş olsun demeyi çok gören Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’ı kınıyorum demeliydi.
Hatta ve hatta böyle belediye başkanları istemiyorum diyerek iktidar yerine çuvaldızı kendine batırmalıydı…
“Haber yapıyorsunuz haber doğru, gidiyor mahkemeye istediği kararı çıkarıyor, habere erişim yasağı getiriyor. Haksızlıkların üstü örtülüyor.”
Kılıçdaroğlu bunu söylerken Bodrum’da olup bitenlerden haberi yok sanırım, doğru haberlere erişim yasağı getirenler kimler…
Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, CHP’nin Eski Milletvekili Aydın Ayaydın, CHP’nın son seçimde milletvekili aday adayı ve şimdi Bodrum Belediye Başkan Yardımcısı Turgay Kaya.
Erişim yasağı getirilen haberleri yayınlayan basın kuruluşları…
Bodrumhaber.com
Bodrumkadraj.com (en çok erişim yasağı getirilen basın kuruluşu)
Bodrumhabermerkezi.com
Sosyal medyadan yayın yapan Bodrum 7/ 24
Peki bunların yargı ayağı var mı? Söylemeye dilim varmıyor, olmasaydı bu kararların çıkmayacağını ben söylemedim, siz söylediniz Sayın Kılıçdaroğlu.
Biz haberlerin doğruluğunu ispata hazırız, sizin bu kişiler üzerinde yaptırımız ne olacak? Marmaris toplantısında karşınızda oturarak siz konuşurken hiç yüzü kızardı mı, “ben bu partiye layık mıyım?” diye.
Diğer karşınızda oturan bazıları da farklı değil.
Ne yapmıştı Bodrumkadraj.com, İçişleri Bakanlığı Müfettişinin soruşturma izni aldığı belgeleri yayımlayarak, kamunun anayasal hakkı olan haber almasını sağlamıştı. Erişim engeli getirilen bu haberin anayasa aykırılığı bütün basınla ilgili hukuk eğitimlerinde anlatılıyorken.
Yazdığı kişi yada kişilerin tuttuğu veya kendilerine durumdan vazife çıkaran şehir eşkıyaları tarafın iş yeri basılıp kardeşi tartaklanmış, kendisi o anda iş yerinde olmadığı için belki de ölümden kurtulmuştu.
Zıtta pırta açıklama yapan Başkan Aras, bu durumda sessiz kalarak “şehremini” şehrin emin adamlığında sınıfta kalmış ve gazeteci Hasan Dirin’i kendi sosyal medyasında hedef haline getirmiştir.
Yazmaya devam edeceğiz, tabuta girene kadar…
“Sarı basın kartları konusunda bana yetki verseniz, nereden bileceğim kimin gazeteci olduğunu” diyen Kılıçdaroğlu’nun Bodrum’daki cevher danışmandan haberi yok sanırım.
Bodrum’da kimin gazeteci olduğuna belediyede her halta karışan ve hiçbir halttan anlamayan başkanın baş danışmanı, akıl fukarası “Fikri” karar vermekte. “O gazeteci, bu değil.” “kendisi ne” derseniz, insanlıktan nasibini almamış, insan olasıda olmayan, başkalarının yazılarını okuyarak kendi fikri gibi satan, tanımlanamayan bir cisim.
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu sor bakalım Belediye Başkanına, danışmanım dediği muhterem dolandırıcılıktan, tehditten ceza almış mı? Kamu haklarından men mi? Yada bir sivil, devletin memurlarına emir verebilir mi?
Bu konuda; tüm Mülki İdarecileri ve yargıyı göreve çağırıyorum. Bodrum talan edilirken siz neden sessizsiniz?
Vesselam
Not : Birileri beledikleri basın mensuplarını ve kuruluşlarını unutuyor sanırım. Genel ve yerel beslemeler.
