Ege Üniversitesinden yapılan açıklamaya göre, üniversitenin Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÇEVMER) tarafından “Balon Balığı, Mit ve Gerçekleri” konulu çevrim içi seminer düzenlendi.
Seminerdeki açıklamalarına yer verilen Prof. Dr. Filiz, tüm tropik iklim kuşaklarında görülen balon balığının tatlı su ortamlarında da bulunabildiğini, boylarının 2 santimetreden 120 santimetreye kadar uzayabildiğini, kendine has diş yapısına sahip olduğunu ifade etti.
Yavru bir balon balığının dahi sürekli büyüyen diş yapısı nedeniyle büyük canlıları yaralayabildiğine işaret eden Filiz, 28 türü ve 202 cinsi bulunan bu balıkların yavaş yüzdüğünü, çok zor şartlar altında ani hareket edebildiğini vurguladı.
İnsanların balon balıklarına elle dokunmaması gerektiğine dikkat çeken Filiz, şu bilgileri aktardı:
“Balon balığını ölümcül yapan özelliği sadece şişmesi değil ölümcül bir toksinle beraber yaşıyor olmasıdır. Balon balığının sivri dikenleri herhangi bir avcıya temas ettiğinde avcıyı ölümcül hale getirebiliyor. Bu yüzden balon balığına çıplak elle dokunmamalıyız. Çünkü balon balığı dünyanın en zehirli ikinci balık türü olarak tanımlanıyor. Balon balığındaki 2 miligramlık zehir 50 kilogram ağırlığındaki bir insanı rahatlıkla öldürebilir.”
Filiz, bu balığa yönelik av baskısı oluşturmanın önemli olduğunu, özellikle bazı türlerinin kozmetik ve ilaç sanayisinde kullanılmasının balon balığı avcılığını cazip hale getirebileceğini de kaydetti.
