Pnömotoraks, yani halk arasında bilinen adıyla akciğer sönmesi, özellikle genç bireylerde, sigara içenlerde ve uzun boylu, zayıf erkeklerde sık görülüyor. Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Kemal Karapınar, pnömotoraksın nedenleri, belirtileri ve tedavi yöntemleri hakkında uyarılarda bulunarak sigara ve elektronik sigaranın bu riski nasıl artırdığını açıkladı.
Pnömotoraksın akciğerin dış zarının yırtılmasıyla geliştiğini belirten Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Kemal Karapınar, “Bu durum, akciğer içindeki havanın göğüs boşluğuna kaçmasına yol açar. Kimi zaman kendiliğinden oluşabilir, kimi zaman ise dış etkenlere bağlı olarak gelişir. Özellikle sigara içen bireylerde, akciğerin zayıflaması sonucu risk daha da artar” dedi.
‘GENÇLER VE SİGARA KULLANANLAR RİSK ALTINDA’
Bu hastalığın daha çok genç yaş grubunu etkilediğini belirten Doç. Dr. Karapınar, özellikle sigara içenlerde ve uzun boylu, zayıf yapılı erkeklerde yaygın görüldüğünü dile getirdi. Doç. Dr. Karapınar, “Son yıllarda kadınlarda da pnömotoraks vakalarında artış gözlemleniyor. En yaygın belirtisi, göğüste ani ve geçmeyen ağrıdır. Ardından nefes darlığı gelişebilir. Özellikle yaşlı bireylerde, ilk belirti nefes darlığı olabilir” diye konuştu.
‘TEDAVİ YÖNTEMLERİ: OKSİJEN, GÖĞÜS TÜPÜ VE AMELİYAT’
Pnömotoraks tedavisinde farklı yöntemler uygulandığını belirten Doç. Dr. Karapınar, hastalığın ilerleme seviyesine göre tedavi sürecinin değiştiğini ifade etti. Doç. Dr. Karapınar, “Eğer akciğer sönmesi küçük çaplıysa, oksijen tedavisi yeterli olabilir. Ancak daha ileri vakalarda göğüs tüpü yerleştirilerek hava tahliye edilir. Eğer akciğer ikinci kez sönerse, bu noktada cerrahi müdahale devreye girer. Kapalı yöntemlerle yırtılan bölge onarılır” ifadelerini kullandı.
‘ELEKTRONİK SİGARA DA RİSKİ ARTIRIYOR’
Sigaranın pnömotoraks üzerindeki etkisine dikkat çeken Doç. Dr. Karapınar, elektronik sigaranın da risk faktörleri arasında olduğunu belirterek “Sigara, milyonlarca zararlı madde içerir. Akciğer zayıfladığında, dış zar da zayıflar ve yırtılma meydana gelir. Bu durum sadece pnömotoraks riskini artırmakla kalmaz, aynı zamanda kanser gibi ciddi hastalıklara da zemin hazırlar” dedi.
Pnömotoraksın erken teşhis edilmesinin hayati önem taşıdığını belirten Doç. Dr. Karapınar, “Geçmeyen göğüs ağrısı, nefes darlığı gibi belirtileri olan bireyler vakit kaybetmeden bir göğüs cerrahisi veya göğüs hastalıkları uzmanına başvurmalı” uyarısında bulundu.
