İnsülin direnci, vücudun yeterli insülin üretebildiği halde etkili olarak kullanamamasıdır. İnsülin direnci geliştiğinde, hücrelere glikoz giremez, kullanılamaz ve kanda glikoz yükselerek prediyabete (gizli şeker), zamanla Tip 2 diyabete, kalp damar, tansiyon, kanser gibi hastalıklara yol açar. ‘Ancak yaşam tarzında yapılacak bazı değişikliklerle bu sorunun üstesinden gelmek mümkün’ diyen İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk, insülin direncini A’dan Z’ye masaya yatırdı. İşte açıklamaları…
İnsülin; yağ depolayan, vücutta inflamasyon ve oksidatif strese yol açan bir hormondur. İnsülin seviyesi ne kadar yüksekse insülin direnci o kadar fazladır. Bu yüzden hipertansiyon, yüksek kolesterol, yüksek trigliserid, kalp damar hastalıkları, kanser ve depresyon gelişebilir. Ailede obezite, tip 2 diyabet, hipertansiyon ve kalp hastalığı varsa insülin direnci riski fazladır. Günümüzde ne yazık ki aşırı şeker (rafine şekerli ve yüksek fruktozlu mısır şurubu içeren gıdalar), aşırı yağ (hayvansal ve trans yağlar), fazla tuz, katkı maddeleri, hormon, tarım ilacı, antibiyotik ve GDO yüklü gıdalarla besleniyoruz. Bütün bu faktörler insülin direncine neden olur. İlaç olarak sık kullanılan statin ve beta blokerlar da bu sorunu tetikler. Ayrıca tatlandırıcılar, alkol, ağır metaller, gıda alerjileri, beslenme bozukluğu (antioksidan, lif, Omega 3, vitamin eksikliği) gibi nedenler de insülin direncine yol açar.
İnsülin seviyesi ne kadar yüksek ise insülin direnci o kadar fazladır. İnsülin direnci ile birlikte vücut kas kaybedip yağlanır. Karaciğer en fazla yağlanan organlardan biridir. İnsülin direnci hipoglisemi ataklarına yol açtığı için kişi sık sık ve fazla miktarda yeme ihtiyacı hisseder. Dolayısıyla obezite ve şeker hastalığı gelişme süreci tamamlanır. Daha sonraki aşamada ise kalp ve damar hastalıkları ve kanser gelişimi ortaya çıkabilecek istenmeyen durumlardır.
İnsülin direnci, vücudun tüm hormonal dengesini olumsuz etkiler. Tiroid hormonları, kortizol ve stres hormonları en fazla etkilenen hormonlardır. Tiroid fonksiyonları bozulur, polikistik over hastalığı ve kısırlık gelişimi söz konusu olabilir. İnsülin direnci ve diyabeti önlemek için tiroid hormonları ve stres hormonları normal olmalıdır. Kronik stres, kan kortizol düzeyini arttırır. Kortizol belde yağlanmaya ve insülin direncine yol açar.
Yüksek insülin değerleri, gelecekteki kalp damar hastalıklarının önemli nedenlerinden biridir. İnsülin direnci ile karın bölgesindeki aşırı yağlanma paraleldir. Bu sorun bel ve boyun kalınlığına, yemeklerden sonra hipoglisemi ataklarına yol açar. Bel, boyun ve karın ne kadar kalın ise pankreas o kadar fazla insülin salgılar. Bel ve karında biriken yağlar, kalça ve basenlerde biriken yağlardan daha tehlikelidir. Bu durum kronik hastalıkların en sık nedenidir. En uzun yaşayan insanlar en az şeker tüketen ve insülin seviyeleri en düşük olan insanlardır.
İnsülin direncine karşı yaşam tarzı değişikliği çok önemli. İşte dikkat edilmesi gereken noktalar:
– Sağlıklı beslenmeyi yaşam şekli olarak benimseyin.
– Her acıktığınızda abur cubur yerine sağlıklı atıştırmalıklar tüketin.
– Yeterince su için.
– Yağ ve kalori alımınızı azaltın.
– Düzenli yürüyüş yapın.
– Periyodik muayene ve kontrollerinizi ihmal etmeyin.