Her yıl binlerce işçi, iş yerinde ya da iş sırasında yaşanan kazalar nedeniyle hayatının akışını değiştiriyor. Kimi zaman bir inşaat iskelesinden düşmek, kimi zaman bir makinaya sıkışmak ya da elektrik çarpması gibi olaylar, mağdurda ciddi sağlık problemlerine ve hatta kalıcı sakatlıklara neden olabiliyor. Bu gibi durumlarda mağdurun ve ailesinin maddi yükü artarken, işverenin sorumluluğu da gündeme geliyor. Bu noktada ise en kritik sorulardan biri şu oluyor: > İş Kazası Tazminat Hesaplama nasıl yapılır?
Çünkü iş kazaları sadece bireylerin hayatını değil, aynı zamanda ailelerin ekonomik geleceğini ve işverenin hukuki yükümlülüğünü doğrudan etkiler. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre her yıl yaklaşık 400.000 iş kazası yaşanıyor ve bu kazaların önemli bir kısmı raporlu çalışamazlık veya kalıcı hasarla sonuçlanıyor.
Bu gibi durumlarda mağdurların yasal olarak tazminat hakkı doğar. Ancak bu hakkın kullanılması için sürecin doğru şekilde işletilmesi gerekir. Özellikle tazminatın nasıl hesaplandığı konusu teknik bilgi gerektirir.
İş kazası, çalışanın iş yerinde veya iş nedeniyle dışarıda görevli olduğu sırada yaşadığı fiziksel zarara yol açan olaydır. Hukuken iş kazası sayılabilmesi için şu unsurlar gereklidir:
Bir iş kazasında çalışanın veya yakınlarının talep edebileceği başlıca tazminat türleri şunlardır:
Tazminat tutarının belirlenmesi, mağdurun kazadan önceki hayat standardı ve gelecekteki iş gücü kaybına göre yapılır. Bu hesaplama şu adımlarla ilerler:
SGK kayıtları, maaş bordroları, prim ve mesai belgeleriyle net gelir tespit edilir. Geliri ispat edilemeyen durumlarda asgari ücret baz alınır.
Aktif çalışma süresi genellikle 60 yaşa kadar kabul edilir. Mağdurun yaşı ne kadar küçükse, tazminat o kadar yüksek olabilir.
Devlet hastanesinden alınan kurul raporu, iş gücü kaybı oranını belirler. Örneğin %35 kalıcı hasar varsa, bu doğrudan hesaplamaya yansır.
İş kazasında hem işverenin hem de mağdurun kusuru olabilir. Mahkeme, kusur oranına göre tazminatı artırır ya da azaltır.
Hakim bilirkişi atar ve bu uzman kişi verileri değerlendirerek İş Kazası Tazminat Hesaplama raporu hazırlar. Faiz, iskonto ve enflasyon gibi ekonomik parametreler de bu hesapta dikkate alınır.
İş kazasında, öncelikle SGK’ya iş kazası bildirimi yapılmalıdır. Ardından işverenin bağlı olduğu sigorta firmasıyla iletişime geçilir. Sigorta şirketleri çoğu zaman tazminat ödemek istemez veya düşük rakamlar teklif eder. Bu nedenle teklif edilen tutar mutlaka uzman bir avukata danışılmadan kabul edilmemelidir.
Bu tür davalar ortalama olarak 9 ay ile 2 yıl arasında sürebilir. Ancak tarafların anlaşmazlık düzeyine, evrak eksiklerine ve bilirkişi raporlarının hızına göre süre değişebilir.
Mehmet Usta, yıllardır inşaatlarda demir bağlama işi yapıyordu. Bir gün çalıştığı şantiyede asansör halatı koptu ve 2 kat yükseklikten düştü. Bacağı kırıldı, 5 ay çalışamadı ve %20 oranında kalıcı hasar oluştu. İlk teklif olarak sigorta firması 40.000 TL önerdi. Ancak bir avukat aracılığıyla açılan davada bilirkişi İş Kazası Tazminat Hesaplama raporunu hazırladı ve tazminat 210.000 TL olarak belirlendi. Mahkeme de bu tutarı onayladı.
İş kazası tazminat süreci hem teknik hem de hukuki yönü olan karmaşık bir süreçtir. Belgelerin doğru hazırlanması, sigorta firmalarıyla doğru iletişim kurulması ve tazminat hesabının eksiksiz yapılması için bir iş hukuku avukatının desteği büyük önem taşır.
Bir iş kazası sadece sizin değil, ailenizin de geleceğini etkileyebilir. Bu nedenle yasal haklarınızı öğrenmek, belgeleri toplamak ve doğru adımlarla süreci yürütmek şarttır. Unutmayın, İş Kazası Tazminat Hesaplama profesyonel destekle çok daha sağlıklı yapılabilir.
Detaylı bilgi almak ve süreci güvenle yönetmek için Çözüm İstanbul Avukat ofisi ile iletişime geçebilirsiniz.