Bodrum Kent Konseyi Kıyı Tespit Komisyonu, 2019 Yılı yaz aylarındaki kıyı işgallerini yerinde tespit edip, Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın da katıldığı toplantıda bir sunum yaptı.
2019 Yılı yaz aylarında kıyı işgallerinin yerinde tespiti için, Kent Konseyi bünyesinde bir Kıyı Komisyonu kurularak Bodrum Yarımadası’ndaki 15 kıyı şeridinde mevcut durumla ilgili tespitler yapıldı. Yarımadadaki kıyı işgallerini kamera ile tek tek görüntüleyen komisyon üyeleri, vatandaşların anayasal hakkı olan kıyı kullanımında yaşadığı zorlukları da gözler önüne serdi. Yapılan çalışmada ilçede yaşamını sürdüren vatandaşların işgaller sebebiyle kıyıları yeterince kullanamadıklarının ortaya çıktığı vurgulandı. Bodrum’da tamamıyla kumsal olan alanlarda çok sayıda iskelenin yapıldığına da dikkat çekildi.
Hazırlanan çalışma ile ilgili bugün Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi Toplantı Salonu’nda bir toplantı gerçekleştirildi. Komisyon üyeleri Sema Höcek, Figan Erozan ve Mirbahattin Demir’in sunum yaptığı toplantıya, Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras ve Yardımcısı Turgay Kaya da katıldı. Toplantıda giriş parası 200 TL’ye kadar çıkan plajlar ile sahillerdeki otellerin işgal ettikleri plajların çekilen görüntüler eşliğinde sunumu yapıldı.
Anayasa ve yasalarla eşitlik ilkesi kapsamında kıyıların halka açık bir şekilde kullanılmasının güvence altına alındığını ifade eden Figan Erozan, “Ecrimisil ödedikleri için kıyıyı kullandıklarını söylüyorlar. Ecrimisil haksız işgal tazminatı anlamına geliyor. Bu işgal devam ediyorsa ceza kesme işleminin de devam etmesi lazım. Oysa uygulamada sezonda bir kereye mahsus ceza kesiliyor ve bir daha ceza kesilmiyor. Oysa işgal devam ediyor ve tahliye gerçekleşmemişse 15 gün sonra gider bir daha ceza kesersiniz” dedi.
Bodrum’daki kıyı kullanımlarını Yunan adalarındaki uygulamalarla kıyaslayan Sema Höcek ise Yunan adalarında Bodrum’dakine benzer iskeleler ve işgallerin yaygın olmadığına işaret ederek “Bizim yasalarımız yeterli ama uygulama kararlılığı yeterli değil. Sadece bize gelen misafirlerimiz mi kumdan kayadan hoşlanmıyor. Biz neredeyse denize araçla ineceğiz. Bunu önlememiz gerekiyor” diye konuştu.
BİLGİLENME HAKKIMIZI KULLANAMADIK
Bilgi edinme yasası ile gerekli kurumlardan bilgi almak istediğini de sözlerine ekleyen Sema Höcek, “Ama maalesef bu bilgilenme hakkımızı kullanamadık. Bir de Bodrum Belediyesi’nin ilgili birimine teşekkür ederiz. ‘Sizinle çalışmak isteriz’ diyorlar ama bilgi alamadık. Esas bilgi Mal Müdürlüğü’nde. ‘Elemanım yok, çok dosya var, hala inceliyorum, ecrimisil ticari sırdır’ gibi şeylerle karşılaştık. İnanılır gibi değil” dedi.
Toplantıda ilçenin kimi sahillerinde denizin dibine kadar konulan şezlonglar yüzünden vatandaşın sahilde yürüyemediği de ifade edildi.
Kent Konseyi Başkanı Arif Yılmaz ise Bodrum’daki birçok sahilde Mardin kumu adı altında mermer tozu dökme yarışı olduğunu ifade ederek “Bununla ilgili şimdi yeni, bilimsel bir grup kuruyoruz. Tüm verileri hazırladıktan sonra belediye meclisine Bodrum’da bunun tamamen yasaklanması için bir önerge olarak getireceğiz” şeklinde konuştu.
Konuşmacılar, plajlardaki gürültü sorununa da dikkati çekti.
Kıyı işgalleri ve kıyıdaki yapılaşmaların imar affına girmediğini ve yapı kayıt belgesi verilemediğini, verilenlerin de en kısa zamanda iptal edilmesi gerektiğini dile getiren Höcek, sonuç olarak şu ifadelere yer verdi:
“Eşit kullanım konusunda eksik halkamız olan gerek ecrimisil, gerekse ön izin süreçlerindeki uygulama kararlılığının eksikliğinin ve bakanlık ile belediyenin koordinasyon ve işbirliği eksikliğinin giderilerek ilgili kurumun izinsiz, kaçak durumda bulunan alanda işletme ve çalışma ruhsat, vermemesini sağlayarak, Bodrum Yarımadası’ndaki tüm kıyıların her bir vatandaşın kullanımına açık hale getirilmesi ve Bodrum’un her bir noktasına ulaşılabilir, kullanılabilir, yürüyebilir, erişilebilir bir kente dönüştürülmesi mümkündür. Anayasamızın ve yasalarımızın gereğinin yapılmasını ısrarla talep ediyor ve haklarımızın takipçisi olacağımızı beyan ediyoruz.”
Sunumun ardından Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras kürsüye geldi. Nüfus artışı ve ticari kaygıların kıyı işgalleri ile ilgili sorunları arttırdığını dile getiren Aras, “Bodrum Yarımadası’nda planlama yetkisi yüzde 35 civarında Bodrum Belediyesi’ndedir, yüzde 65’i diğer kurumlarda. İskele meselesinde belediye saf dışı. Benim de iskelem var. Ben de yaparken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan izin aldım. Belediye sadece görüş yazıyor. O görüşü ister dinliyor, ister dinlemiyor. 2 ahşap iskele arasında 150 metre şartı var, bu uygulanıyor ama en son her şey bittikten sonra belediyeye görüş soruyorlar. Biz çok kayalıksa ve orada denize girme şansı yoksa iskeleye izin veriyoruz” diye konuştu.
“Vatandaşımız kıyılardan özgür ve çağdaş bir biçimde yararlanmalıdır” diye Aras, “Eğer sahilde oteliniz varsa plajı kullanmak zorunda kalıyorsunuz. Hakkınız demiyorum, zorunda kalıyorsunuz. Denize sıfır yerde verilen emlak vergisi daha fazla. Fakat bu kullanmanın sınırlarını çizmek zorundayız. Oraya gelen müşteri oradan denize giremezse problem olur. Orada yapacağımız şu olabilir; bütün şezlongları şemsiyeleri kaldırırsak herkes gelir havlusunu serer” ifadelerini kullandı.