DOLAR
32,3374
EURO
34,8108
ALTIN
2.390,60
BIST
10.276,88
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Muğla
Az Bulutlu
19°C
Muğla
19°C
Az Bulutlu
Pazar Açık
23°C
Pazartesi Açık
25°C
Salı Açık
24°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
23°C

Av. Damla Alp

av.damlaalp@gmail.com 1988, Ordu/Fatsa doğumlu Avukat Damla ALP, İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 2012 yılında burslu olarak mezun olmuştur. Mezuniyetinden 2018 yılının Mayıs ayına kadar İstanbul Barosuna kayıtlı olarak kadrosunda üst düzey hukukçuların yer aldığı hukuk bürolarında Aile Hukuku, İş Hukuku, İcra Hukuku , Ceza Hukuku, Taşınmaz, Gayrimenkul ve İnşaat ve İmar Hukuku olmak üzere birçok alanda hizmet ve danışmanlıklar vererek bu alanlarda kendini geliştirmiştir. 2018 yılında Bodrum’da yaşamaya başlamış ve Muğla Barosu’na kayıtlı olarak avukatlık faaliyetine devam etmektedir.

Mirasın Reddi,Reddi Mirasın Emekli Maaşının Bağlamasına Etkisi

polat-galle

Mirasın Reddi,Reddi Mirasın Emekli Maaşının Bağlamasına Etkisi

MİRASIN REDDİ, HUKUKİ SONUÇLARI VE REDDİ MİRASIN EMEKLİ MAAŞININ BAĞLAMASINA ETKİSİ

Miras Hukukuna ilişkin medeni kanunumuzda mirasın atanmış ve yasal mirasçılara geçişi konusunda külli halefiyet ilkesi benimsenmiştir. Bu demektir ki,  bu hukuki sebebe bağlı olarak bir kimsenin, bir başkasının haklarına, alacaklarına ve borçlarına sahip olmasıdır ve kapsamda miras bırakanın terekesi aktif ve pasifleriyle birlikte herhangi bir beyana gerek olmaksızın mirasçılara geçmektedir. Aynı anlama gelen Reddi miras veya mirasın reddi ise bu anlamda yasal ve atanmış mirasçılara bu mirastan sorumlu olmak istememeleri halinde tanınmış bir yol olup Medeni Kanunda mirası reddetme imkanı getirilmiştir.  Zira bahsettiğimiz gibi bu kişilere yalnızca miras bırakanın hakları değil borçları da intikal edebileceğinden ve bu kişiler miras bırakanın borçlarından kendi malvarlıklarıyla sorumlu tutulabileceklerinden dolayı mirası reddetmek isteyebileceklerdir.

Medeni Kanun Madde 605’te  reddi mirasın iki çeşidinden söz edilmiştir. Bunlar ;

1: Mirasın gerçek reddi

2: Mirasın hükmen reddidir.

Mirasın Hükmen Reddi; Mirasın hükmen reddi miras bırakanın ölüm tarihinde ödemeden aczi açıkça belli veya resen tespit edilmiş ise miras herhangi bir beyana gerek kalmaksızın reddedilmiş sayılacaktır. Buna yönelik mirasçılar şartları mevcutsa mirasın  hükmen reddine ilişkin bir tespit davası açabileceği gibi bu hususu kendilerine karşı miras bırakanın alacaklıları tarafından yöneltilen bir davada itiraz olarak da ileri sürebilirler. Örneğin herhangi bir malvarlığı ya da borcu olduğun bilmeyen mirasçılar borcu öğrenmeleri, kendilerine ihtar ya da ödeme emri tebliği ile şartları mevcut ise mirasın hükmen reddini alacaklılara karşı açacağı dava ile yapabilirler.

Mirasın Gerçek Reddi; Uygulamada  sıklıkla başvurulan  mirasın gerçek reddi ise miras bırakanın ölümü ile birlikte mirasının intikal ettiği kişilerin bu mirası kanunda tanımlanan süre içerisinde  reddetmesidir. Bu kişiler yasal mirasçılar veya atanmış mirasçılar olabilir. Mirasın reddi veya reddi miras ilgili mirasçı tarafından yapılan bir irade beyanıyla gerçekleşir. Buna ilişkin reddi miras davası / mirasın reddi davası açılması gerekmektedir. Reddi miras davası mirasbırakanın öldüğü yerin bulunduğu sulh hukuk mahkemesine yapılacak bir beyanla gerçekleşecektir. Reddi mirasın yapılmasıyla birlikte sulh hukuk mahkemesinin özel kütüğüne bu beyan kaydedilerek talep etmesi halinde mirasçıya da mirası reddettiğine ilişkin belge verilir.  Reddi miras kayıtsız şartsız olmalı ve süresi içerisinde yapılmalıdır. Peki reddi miras nasıl yapılır?

Reddi mirasa ilişkin süre yasal mirasçılar bakımından mirasçı olduklarını sonradan öğrendiklerini ispat etmedikçe  mirasbırakanın ölümünden itibaren 3 aydır. Yine vasiyetname ile atanmış mirasçılar bakımından da mirasbırakanının tasarrufunun kendilerine bildirildiği tarihten itibaren üç aydır.  Bu süre içerisinde miras reddedilmediği takdirde kabul edilmiş sayılacak ve mirasbırakanın hak ve borçları miras payı oranında miras bırakana geçecektir. Reddi miras veya mirasın reddi işleminin   sulh hukuk mahkemesinde reddi miras davası yoluyla yapılabilir.

Mirasın reddi yoluna süresi içerisinde başvurulmadığı takdirde, mirasçı mirası kayıtsız şartsız kazanmış olacak ve mirasbırakanın hak ve borçları miras payı oranında ilgili mirasçıya intikal edecektir. Bu durumda mirasçı miras bırakanın varsa borçlarından da kendi malvarlığı kapsamında sorumlu olabilecektir.

Mirasın Reddinin Hukuki Sonuçları

Mirasın reddinin yasal mirasçı veya atanmış mirasçı tarafından yapılmamasına göre kanunda ayrıma gidilmiştir.

Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse, onun payı sanki kendisi miras bırakandan önce ölmüş gibi, kendi yerini alabilecek olan öteki yasal mirasçılara geçer  (TMK m. 611/1).  Saklı paylı mirasçının mirası reddetmesinden sonra onun payı kendisi sanki miras bırakandan önce ölmüş gibi öteki mirasçılar arasında paylaştırılınca, onun yerini halefiyet kuralına göre kendi altsoyunun aldığı olasılıkta, öteki mirasçıların miras paylarında herhangi bir değişiklik olmaz. Buna karşılık mirası reddedenin yerini halefiyet kuralına göre alacak herhangi bir altsoy üyesi mirasçı yoksa, öteki mirasçıların miras payları, buna bağlı ve orantılı olarak saklı payları da artar.

 

Eğer atanmış iradi mirasçı mirası reddederse, onun payı en yakın yasal mirasçılara kalır (TMK m. 611/2). Eğer vasiyet alacaklısı mirasçı vasiyeti reddederse, vasiyet konusu vasiyet borçlusuna kalır.

Miras hukukunda zümre sistemi bağlamında ölene ilk planda mirasçı olabilecek olan en yakın yasal mirasçıların tümü (örneğin miras bırakanın çocukları ve sağ kalan eşi) mirası reddettiğinde, tereke artık bir sonraki (sıradaki) mirasçılara kalmaz; sulh mahkemesince iflas kurallarına göre tasfiye edilir. Gerçekten de en yakın yasal mirasçıların tümü mirası reddederse, bu tereke sırada bekleyen daha uzak mirasçılara kabul edilmek üzere önerilmez; sulh mahkemesince tasfiye edilir. Tasfiyeden artan değerler sanki mirası reddetmemişler gibi, reddeden mirasçılara veya onların yerini alanlara verilir.

Miras bırakana ilk planda ve doğrudan doğruya mirasçı olan alt soyun (birinci zümrenin) tümü mirası reddederse, buna karşılık eş mirası reddetmezse sağ kalan eş tek başına mirasçı olur.

Reddin İptali Davası (Reddi Mirasın İptali )

Kanunda mirasçıların alacaklarını korumak için de reddi mirasın iptaline ilişkin bir hüküm öngörülmüş olup reddi miras davası yoluyla  mirası reddeden  yasal mirasçının  alacaklarının belirli şartlar halinde  reddin iptali davası açması imkanı getirilmiştir. Mirasın reddinin iptali davası, mirasçının malvarlığı borcunu karşılayamayacak durumda olması ve bu nedenle mirası reddetmesi durumunda alacaklılarının zarara uğrayabileceği bir durumda açılır. Bu dava, mirasçının alacaklıları veya iflas idaresi tarafından başlatılabilir. Ayrıca, reddin iptali davasının süresi altı aydır.

Mirasın reddinin iptali davasının davacı olarak tarafları; Mirasçının Alacaklıları ve iflas idaresi olabilir. Mirasçının malvarlığı borcunu karşılayamayacağını düşünen alacaklılar reddin iptali davasını açabilirler. Bu dava, mirasçının malvarlığı yetersizliği nedeniyle alacaklılarının zarar görmesini önlemeyi amaçlar. Ayrıca, İflas sonucu mirası reddeden mirasçılar zarar vermiş olabileceğinden, iflas idaresi bu dava hakkını kullanabilir.Davalıları ise; mirası reddeden mirasçıya karşı açılır.

Yukarıda sayılan bu şartların varlığı halinde mirasçının reddi miras tarihinden başlamak üzere altı aylık hak düşürücü süre içerisinde  alacaklıları reddin iptali davası açma hakkına sahiptirler. Altı aylık süreden  sonra reddin iptali davasının  açılması halinde mahkemece bu dava hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından reddedilecektir.

Son olarak kısaca Reddi mirasın emekli maaş bağlanmasına etkisinden bahsedelim.

Emekli maaşı gibi haklar Sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan haklar olduğu için, hukuki niteliği itibarıyla miras hakkı değildir. Yerleşmiş Yargıtay kararları, mirasın reddinin, SGK tarafından bağlanan maaşın alınmasına engel teşkil etmeyeceği yönündedir. Çünkü bağlanan bu maaşlar ölüm zamanında tereke kapsamında değildir. Mirasın reddi emeklilik bağlığı aylığı bağlanmasını engel teşkil etmez .Mirasın reddi halinde anne babası ya da eşine kaybeden kişiye reddi miras yapmış olsa dahi emeklilik aylığı bağlanır. Yani mirasın reddi emeklilik maaşı dul ve yetim aylığı almaya engel teşkil etmez.

Hal böyle iken; borçlu miras bırakanın mirasını reddeden eş dul aylığından, çocukları da yetim aylığından yararlanır. Bu konuda hiçbir hak kaybıyla karşılaşmazlar. Alacaklılar, miras bırakanın eş ve çocuklarının dul ve yetim aylıklarına haciz koyduramazlar, para talep edemezler.

velux