Marmaris Karacasöğüt Yat Limanı’nın genişletilmesi projesi, ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) süreciyle yeniden gündeme geldi. Daha önce birinci derece sit alanında olduğu gerekçesiyle yargı tarafından “ÇED Olumlu” raporu iptal edilen proje, küçük bir düzenleme ile tekrar Bakanlık gündemine taşındı. Cumhuriyet Halk Partisi Muğla Milletvekili Cumhur Uzun, bu projeye TBMM Genel Kurulu’nda sert bir tepki gösterdi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nda 19 Kasım 2024’te yapılan İnceleme Değerlendirme Toplantısı’nda, MUÇEV Turizm A.Ş. tarafından işletilen Marmaris Karacasöğüt Yat Limanı projesi yeniden değerlendirildi. Daha önce ÇED raporunun iptaliyle durdurulan proje, bazı alanlarda değişiklik yapılarak yeniden gündeme getirildi.
Toplantıya CHP’nin Çevre Komisyonu üyeleriyle birlikte katılan Cumhur Uzun, projeye yönelik endişelerini dile getirdi ve sert bir konuşma yaptı. Projenin bölgenin ekolojik dengesine, arkeolojik mirasına ve deniz yaşamına zarar vereceğini vurguladı.
TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada Uzun, şu ifadeleri kullandı:
“Bu proje, birinci derece arkeolojik sit alanı olan, özel çevre koruma bölgesi ve balıkçılığa kapalı alan vasfındaki bir bölgeyi tehdit etmektedir. Akdeniz foku, kum köpek balığı ve Posidonia çayırları gibi koruma altındaki türlerin yaşam alanlarını yok ederek denizlerimize ek kirlilik yükü getirecektir.”
CHP’li vekil, projenin Muğla’ya ve bölge halkına zarar vereceğini belirterek Bakanlık ve şirket yetkililerine çağrıda bulundu:
“Gelin bu projeden vazgeçin. Çünkü biz bu mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz.”
Daha önce Muğla Büyükşehir Belediyesi ve sivil toplum kuruluşlarının hukuki girişimleriyle iptal edilen ÇED raporu, bölge halkının ve çevrecilerin direnişiyle gündemden düşmemişti. Yeni ÇED sürecine karşı da benzer bir kararlılıkla mücadele edileceği ifade ediliyor.
Marmaris Karacasöğüt Yat Limanı’nın genişletilmesi projesi, sadece bir çevre meselesi değil; aynı zamanda halkın yaşam alanlarının, kültürel ve doğal mirasın korunması mücadelesi olarak öne çıkıyor. Muğlalılar ve çevre savunucuları, bu projeye karşı direnişin devam edeceğini belirtiyor. TBMM’den yükselen bu ses, mücadeleyi yeni bir boyuta taşıyabilir.