Farkında mısınız bilmiyorum ama muhakkak farkındasınızdır. Ölülere saygı duymayan yoktur, istisnalar hariç ölüleri sevmeyenlerde yoktur, üstelik tanısalar da tanımasalar da fark etmiyor, yeter ki ölü olsun…
Peki o ölüler yaşarken saygı görmüşler midir veya sevilmişler midir sizce? Yada mutlu ölmüş olabilirler mi? Şimdi ölümünde mutlusu mu olur diyenleri duyar gibiyim.
Evet olabilir…
Bir insanın vicdanı rahatsa, az kırılmışsa, hiç sevdikleri tarafından ihanete uğramamışsa, anlaşılıp, değer görüp, sevilip, sayılmışsa, pekala mutlu ölebilir.. Peki kaç insan böyle ölmüştür sizce?
Bence hiç…
İnsanları yaşarken öyle bir kırıp parçalıyorlar ki, öyle hayal kırıklıkları yaşatıyorlar ki, öyle sevgisiz ve yalnız bırakıyorlar ki… Sonra o insanlar ölünce, bu defa aynı insanlar ölen aynı insanlara, öyle saygı duyuyorlar ki, öyle çok seviyorlar ki, öyle çok üzgünler ki, ……………….. çakma timsahları…
Ulan yaşarken niye sevmiyorsunuz insanları, niye kırıp parçalıyorsunuz, niye onları insanlardan, kendinizden soğutup uzaklaştırıyorsunuz ?
Ben söyleyeyim…
Çünkü yaşarken belki dertleri vardır, sizi çağırırlarsa saatlerce dinlemek yorar. Olur ya yardımınıza belki ihtiyaçları vardır, sizden birşey isteyebilirler diye kaçarsınız onlardan. Olabilir ya hastadırlar, bir şeye bağımlıdırlar, size, sevginize, ilginize ihtiyaçları vardır ama ortada yoksunuz çünkü zaman harcamak gerekir onlara bu yüzden kaybolursunuz ama öldüler mi hemen ortaya çıkıyorsunuz, çünkü öldüler ya, artık bir şey isteyemezler ya, zamanınızı almayacaklar ya, size zararları, masrafları olmayacak ya…
Ya insanları yaşarken sevin, yada dürüst olun onları öldüklerinde de sevmeyin. Öldükten sonra bir insanı sevseniz ne olur sevmeseniz ne olur..
O yüzden bırakın timsahları taklit etmeyi çünkü değilsiniz, eğer timsah olsaydınız karada değil suda yaşardınız. Madem karada yaşıyorsunuz ve timsah değilsiniz o zaman timsah gibi davranmayı bırakın..
Siz insansınız ve insan gibi davranın !!