Muhtemelen bir çoğumuzun sıradan bir balıkçı olarak bildiği, ki bu durum Halikarnas Balıkçısı olarak anılmasından geliyor, oysa öyle bir bilgi birikimi var ki, öyle bir aileden geliyor ki ve yine öyle bir hayatı olmuş ki, tam anlamıyla roman…
Cevat Şakir 1886 yılında Girit’te dünyaya gelmiş. Babası Atina’da elçilik yaptığı için çocukluğu orda geçmiştir.. 1904 yılında Robert koleji’nde okumuş, sonrasında öğretim hayatını Oxford Üniversitesi’nde tamamlamıştır..
İlk evliligini İtalyan bir kadınla yapmış zaten bir süre orda yaşamış..
Kabaağaçlı 28 yaşında iken babasını silahla öldürmüş. Her ne kadar doğruluğu tartışılsa da babasının İtalyan karısına tecavüz ettiği için öldürdüğü bilinmektedir. Sonrasında dayısının kızı olan Hamdiye hanımla evlenmiş. Toplamda 3 evlilik yapmış ve bu evliliklerden 5 çocuğu olmuştur. Kadınlarla frekans sorunu yaşayanlardandır yani o da…
Yıllarca cezaevinde yatar. Bir çok kişi hala onu yazdıklarından dolayı cezaevinde yattığını düşünse de ağırlık basan gerçek bu..
13 Nisan 1925 yılında yazdığı ( Hapishanede idama mahkum olanlar bile bile asılmaya nasıl giderler) makalesinden dolayı mahkemede yargılanır. Mahkeme Başkanı idamını istese de idam edilmemiş ve Bodrum’a sürgüne gönderilmiş..
Yani mavi yolculuk hayatı böyle başlamış..
Sürgün olarak geldiği Bodrum’a aşık olmuş. 3 yılık sürgün cezasının yarısını Bodrum’da geçirmiş ama sonra kopamamış mavi cennet’ten, tekrar dönmüş ve 25 yıl kadar Bodrum’da yaşamış..
Balıkçılık dahil birçok işte çalışmış. Edebiyat sahasına giren eserlerinin büyük kısmını Bodrum’da yazmış. Yazdığı eserleri birçok dile çevrilmiş, dünya’nın bir çok liderinin bile övgüsünü almıştır. Bodrum’u onun sayesinde birçok insan tanımış, sevmiştir..
Bodrum’a her türden ağaç dikmiştir. Mavi cennet’te geride bir kere bıraktığı sayısız armağanı kalmıştır… Yaşamını yazarlık ve turist rehberliği olarak sürdürmüş, kurslarda bu konularda dersler vermiştir..
Doğa aşığı bir insan nasıl olurun tereddütsüz cevabıdır Cevat Şakir…
13 Ekim 1973’te İzmir’de kemik kanserinden vefat etmiş, vasiyeti üzerine Bodrum’a gömülmüştür. Bu çok yorucu, dramatik ve bunlara rağmen bilgece yaşanmış uzun yolculuk böylece son bulmuştur..
Aziz ruhuna selam olsun. Huzur içinde uyu büyük üstad….