Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Mehmet Yalçınozan, ayak başparmağındaki ağrılı şekil bozukluğu rahatsızlığı “halluks valgus”un, genetik geçiş özelliği olduğunu, sıklıkla kadınlarda görüldüğünü, yaşla beraber ilerlediğini ve zamanla farklı şekil bozukluları ile ek şikayetlere sebep olduğunu belirtti.
Yüksek topuklu ayakkabılar, vücudun ağırlık merkezinin değişmesine, vücut ağırlığının ayağın ön kısmına yoğunlaşmasına, ayağın yük taşıma mekaniğinin değişmesine, ayak tabanındaki farkın zamanla azalarak ayak tabanında yayvanlaşmaya ve böylece “halluks valgus“da hızlı ilerleyişe neden oluyor.
Ortopedi ve Travmatoloji Op. Dr. Uzmanı Mehmet Yalçınozan, ayak başparmağının dışa, tarak kemiğinin içe doğru dönmesiyle başparmakta meydana gelen ağrılı şekil bozukluğuna işaret ederek, “Basit bir deformite olmayan bu şekil bozukluğu, başparmak etrafındaki eklem kapsülü, bağlar ve tendonları da ilgilendiren bir sorun. Tedavi edilmediği takdirde ise zaman içinde ilerleyerek başparmak eklemlerinin uyumsuzluğuna neden oluyor ve tedavisi hastalar için daha zor bir hale geliyor” ifadelerini kullandı.
“Halluks valgus” olgularının genetik geçiş özelliği olduğuna, sıklıkla kadınlarda görüldüğüne, yaşla beraber ilerlediğine ve zamanla farklı şekil bozukluları ile ek şikayetlere sebep olduğuna dikkati çeken Yalçınozan, şunları kaydetti:
“Deformitenin zamanla gelişmesi ve başlangıçta deformiteye rağmen ağrının olmaması veya geç başlaması nedeniyle hastaların çoğu, sorun günlük yaşam kalitelerini etkilemeye başladığında bir uzmana başvuruyorlar. Oysa ki başparmak ekleminin iç tarafında şişlik oluşması, başparmak hareketlerinde sertlik-kısıtlılık, başparmağın dışa doğru dönmesi, ayak tabanında ve 2., 3. ve 4. parmak üzerindeki derinin nasırlaşması gibi bulguların varlığında bir uzmana başvurulmalı.”
Yalçınozan, halluks valgus tedavisinde birçok yöntem olduğunu, en uygun tedavi yönteminin deformitenin derecesine, hastalığa eşlik eden diğer patolojilerin varlığına ve hastanın beklentisine göre belirlenmesi gerektiğini aktardı.
AYAKKABI SEÇİMİ ÖNEMLİ
Op. Dr. Mehmet Yalçınozan, hastalık tanı anında zaten başlamış olduğu için bu hastalığı tanı koymadan önleme şansı olmamakla beraber hafif seviyelerde tanı konulduğunda ilerlemesini önlemek amacıyla gün içerisinde kullanılabilecek aparatın mevcut olduğunu belirtti.
Mevcut düzeydeki söz konusu rahatsızlığın ilerlemesini yavaşlatmak ya da durdurmak, şikayetleri azaltmak için ayakkabı seçiminin büyük önem taşıdığını kaydeden Yalçınozan, ayakkabı seçiminde dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıraladı:
“Ucu parmakları sıkıştıracak şekilde burnu daralan ayakkabılar seçmeyin. Yüksek topuklu ayakkabı kullanımını mümkün olduğunca sınırlı tutun. Yumuşak malzemeden ayakkabıları tercih edin. Ayakkabının ön tarafının parmakların rahatça hareket edebileceği genişlikte olmasına dikkat edin. Mümkünse yarım ya da bir numara büyük ayakkabı alın. Ayakkabının ön tarafının tek parça deri yahut kumaştan imal edilmiş olmasına dikkat edin. Eğer dikiş varsa deformitenin üzerine baskı yapacak yerde olmasından kaçının.”