DOLAR
36,2543
EURO
38,0168
ALTIN
3.377,50
BIST
9.836,49
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Muğla
Hafif Yağmurlu
10°C
Muğla
10°C
Hafif Yağmurlu
Salı Parçalı Bulutlu
12°C
Çarşamba Açık
6°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
4°C
Cuma Parçalı Bulutlu
1°C

Adıma Kayıtlı Bir Evim Var Haczedilemezlik İtirazında Bulunabilir Miyim?

Aktur tatil sitesi

Adıma Kayıtlı Bir Evim Var Haczedilemezlik İtirazında Bulunabilir Miyim?

ADIMA KAYITLI BİR EVİM VAR HACZEDİLEMEZLİK İTİRAZINDA BULUNABİLİR MİYİM?

İcra iflas hukukunda kural olarak borçlunun mal varlığını teşkil eden mal, alacak ve hakları, alacaklılarına karşı bir tür teminat oluşturur. İcra ve İflas Kanunu ve takip hukuku ilkelerine göre asıl olanın alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan, kural olarak borçluların tüm mallarının haczi mümkündür. Bir malın haczedilememesi için yasal düzenlemenin bulunması zorunludur. Borçlunun mal varlığını oluşturan mal, alacak ve hakları borç için haczedilebilirse de, borçlunun ve ailesinin yaşama ve ekonomik varlığını sürdürebilmesi için istisnai olarak bazı mal ve haklarının haczedilemeyeceği kabul edilmiştir.

İcra ve İflas Hukukunda alacaklının alacağına ulaşması asıl olandır. Bunun için bir taraftan borçlunun asgari düzeyde yaşam koşullarını elinden almamak, diğer taraftan alacaklının alacağına kavuşmasını kolaylaştırmak gerektiği göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Borçlunun asgari düzeyde yaşam koşulları gözetirken alacaklının alacağına kavuşma arzusu göz ardı edilemez.

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “Haczi caiz olmayan mallar ve haklar” başlıklı 82. Maddesinde “Aşağıdaki şeyler haczolunamaz: 12. Borçlunun haline münasip evi…” şeklinde bir düzenleme yer almakta olup söz konusu yasal düzenleme nedeniyle evine haciz işlemi gerçekleştiren kişiler haczedilemezlik itirazında bulunabilecekler midir sorusu gündeme gelmektedir.

Meskeniyet itirazı da dediğimiz müessesede kanunda geçen “haline münasip ev” kavramından ne anlamımız gerektiği üzerinde durmamız gerekmektedir. Borçlunun üzerine kayıtlı olan tek evinde ikamet edip etmediğinin, ikamet ediyor ise evde kaç kişinin yaşadığının ve taşınmazın değerinin, aynı konum ve büyüklükteki diğer taşınmazlar ile kıyas edilerek emsal değerinin tespit edilmesi ile değerlendirilmesi sonucu borçlunun kendi adına kayıtlı taşınmazın haline münasip ev olup olmadığı açıklığa kavuşmaktadır. Kanunda geçen \”haline münasip ev\”in ne olduğu, borçlunun aylık geliri, sosyal statüsü, aile fertlerinin sayısı itibariyle küçük veya büyük bir eve ihtiyacı olup olmadığı gibi veriler dikkate alınıp incelenerek tespit edilmelidir.

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2024/1243E. 2024/6097K. 11-06-2024 tarihli kararında “Meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde taşınmazın haline münasip ev değeri ve şikayete konu taşınmazın değerinin haciz tarihi itibariyle değerinin, taşınmazın bulunduğu bölgedeki diğer taşınmazlarla emsal mukayesesi yapılmak ve aynı vasıftaki taşınmazların alım-satım değerleri denetime elverişli ve somut veriler içerecek şekilde tespit edilmek suretiyle, İİK’nın 82/12. Maddesi gereğince belirlendikten sonra borçlunun haline münasip evi alabileceği miktar, mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın hak sahiplerine ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına; şayet borçlunun haline münasip evi alabileceği miktar mahcuzun değerinden fazla ise haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekir.”şeklinde meskeniyet itirazını açıklığa kavuşturmuştur.

Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırı olduğu belirtilmiş olup borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmeyeceği de açıkça belirtilmiştir. Tek bir evin olması ve bu evde ikamet ediliyor olması tek başına haczedilemezlik itirazında bulunulması için yeterli olmayacaktır.

Bir meskenin borçlunun hâline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenmelidir. Buradaki \”aile\” terimi, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. Yine taşınmazda beraber yaşadığı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin kimler olduğunun da ayrıca değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu hususa emsal teşkil edecek bir karar Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2019/8-162E. 2022/499K. 07-04-2022 tarihli kararında “… O hâlde borçlunun hâline münasip alabileceği evin değeri belirlenirken borçlunun ergin olan üvey kızı ve üvey kızının çocuğu kanunen bakmakla yükümlü kişilerden olmadığından değerlendirilmeye tabi tutulamaz…” belirtilerek, ergin üvey çocuk ile ergin üvey çocuğunun çocuğu kanunen bakmakla yükümlü kişilerden sayılmadığını belirtmiştir.

Kaldı ki borçlunun, şikayete konu taşınmazın bulunduğu yerde oturması zorunlu olmadığından, daha mütevazi semtlerde haline münasip meskenin değerinin bilirkişi marifeti ile tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekecektir.

Meskeniyet iddiası bir haczedilmezlik şikayeti olup; mahcuzun değerini ve borçlunun hale münasip alabileceği meskenin değerinin haciz tarihi itibariyle yapılması zorunluluktur.

 

Aktur tatil sitesi