DOLAR
38,7070
EURO
43,4867
ALTIN
4.025,30
BIST
9.541,30
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Muğla
Az Bulutlu
23°C
Muğla
23°C
Az Bulutlu
Çarşamba Parçalı Bulutlu
23°C
Perşembe Az Bulutlu
23°C
Cuma Parçalı Bulutlu
21°C
Cumartesi Çok Bulutlu
21°C

Bilimsel araştırma: Doğum tarihiniz yağ dokusu yapınızı belirliyor

Yeni bir araştırma, insanların metabolizma biçiminin doğdukları aydan çok, ne zaman ana rahmine düştükleri ile ilişkili olabileceğini gösterdi. Japonya’da yapılan ve bu alandaki en büyük çaplı çalışmalardan biri olan araştırma, soğuk aylarda ana rahmine düşmüş bireylerin daha sağlıklı bir yağ dokusu yapısına sahip olabileceğini ortaya koydu.

Bilimsel araştırma: Doğum tarihiniz yağ dokusu yapınızı belirliyor
17.04.2025
8
A+
A-

Tokyo Üniversitesi’nden Takeshi Yoneshiro liderliğindeki ekip, 356 sağlıklı genç erkeği inceleyerek, doğumdan yaklaşık 266 gün önceki mevsimin, bugün sahip oldukları kahverengi yağ dokusu (brown adipose tissue – BAT) aktivitesini etkileyebileceğini tespit etti. Bu özel yağ türü, enerji yakar, vücut sıcaklığını korur ve kan şekeri seviyesini düzenlemeye yardımcı olur.

Çalışma sonucuna göre, soğuk aylarda ana rahmine düşen bireylerde, daha yüksek BAT aktivitesi, daha düşük vücut kitle indeksi (BMI) ve organlar etrafında daha az yağ birikimi gözlemlendi. Bu da genel olarak daha iyi bir metabolik sağlık profili anlamına geliyor.

Kahverengi yağ, genellikle obez veya fazla kilolu bireylerde düşük seviyelerde görülüyor. Bu nedenle araştırma, doğum öncesi çevresel etkilerin metabolizma üzerindeki kalıcı etkilerini anlamak adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Araştırmacılar, katılımcıları 19°C’lik soğuk bir ortama iki saat boyunca maruz bırakarak BAT aktivitelerini ölçtü. Ocak-Nisan ve Ekim-Aralık ayları arasında ana rahmine düşmüş bireylerde kahverengi yağ aktivitesi belirgin şekilde daha yüksekti. Bu bireyler, sıcak aylarda tasarlananlara kıyasla metabolik olarak daha avantajlıydı.

Araştırmanın en dikkat çeken noktalarından biri, sonuçların doğrudan doğum ayı ile değil, döllenme mevsimiyle ilişkilendirilmiş olması. Bu bulgular, çevresel koşulların — özellikle soğuk hava gibi stres faktörlerinin — sperm ve yumurta hücreleri üzerinde genetik düzeyde etkiler yaratabileceğini düşündürüyor.

Bu potansiyel etki, “Sağlık ve Hastalığın Döllenme Öncesi Kökeni” olarak adlandırılan yeni bir araştırma alanını da destekliyor. Önceki hayvan çalışmalarında, döllenme öncesi çevresel faktörlerin, özellikle babanın spermindeki epigenetik değişikliklerin, yavruların metabolik sağlığını etkileyebildiği görülmüştü.

Araştırma ekibi ayrıca, bireylerin doğum öncesi dönemdeki hava durumu verilerini de dikkate alarak, gerçek dünyadaki sıcaklıkla bu ilişkileri destekledi.

Çalışmanın bağımsız bir değerlendirmesini yapan epigenetikçi Raffaele Teperino, “Anne-baba sağlığı ve çevresel faktörlere maruz kalma durumu, sadece gebelik değil, döllenme anı için de belirleyici olabilir” diyerek bu tür çalışmaların gelecek nesillerin sağlık risklerinin önceden belirlenmesinde önemli olduğunu vurguladı.

ETİKETLER: ,