2023 Yılı Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçim sonuçlarını mutlaka kendi açınızdan değerlendirmişsinizdir.
Ulusal sonuçların Pazar gününden bu yana yaygın medyada ve sosyal medyada yeterince değerlendirildiği düşünüyorum.
Sonuçta seçimin kaybedeni yada kazananı değil, ülkenin ne kazandığını değerlendirmekte fayda var.
Sinan Oğan; seçimin galibi gibi beyanatlarda bulunup, her iki tarafla görüşüp, kimi destekleyeceklerine karar verecekmiş. Sayın Oğan, ilk tur seçim bitti, herkes sıfırladı, yarış yeniden başlıyor ve siz, yarış dışısınız.
Kimsenin hamiliğine soyunmayın…
Her nedense MHP’den ayrılanlar veya çıkarılanlar kendisini BAŞBUĞ olarak görmekte. Bizde bir tek BaşBuğ var oda Mustafa Kemal Atatürk dür, gerisi teferruat.
Seçimde ilginç olan…
Kutuplaşan seçmenin olaylara gösterdiği tepki pek birbirinden faklı değilken, Cumhuriyet Halk Partisi’ne oy veren bazı seçmenlerin Cumhur Başkanlığı seçiminde Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyen, Türkiye İşçi Partili seçmeninin oylarına ipotek koymaya çalışması düşündürücüdür.
“TİP’e giden oylar Ak Parti’nin işine yarayacak.” çığırtkanlığına , TİP seçmeni kulak vermedi.
Peki TİP bu propagandayı ciddiye alsaydı ve Kemal Kılıçdaroğlu’nu desteklemeseydi sonuç daha vahim olmayacak mıydı?
Birkaç milletvekili için ülkenin kaderiyle oynama lüksü bu aklı evvellerin buluşu mudur? Tabi ki hayır. İleri sürdükleri iddianın sonucu Muğla dan Selçuk Özdağ gireceğine Mehmet Aslantuğ meclise girseydi kötümü olacaktı?
Bir kısım CHP’li; her nedense seçimlerde böyle laf olsun tabak dolsun siyaseti yaparak kaybetmeyi ve bundan zevk almayı seviyor.
Evet bunu ortaya yayan arkadaşlar, şimdi Türkiye İşçi Partililerin oylarına ihtiyacınız var mı ?
Yoksa kaybetmeye devam mı…
Şimdi dikkatle dinlemenizi istiyorum…
Ulusal seçim sonuçlarına göre Ak Parti neredeyse son 21 yılın en düşük oyunu aldı. CHP’de yine aynı son 21 yılın en yüksek oyunu aldı sayılır.
CHP yaptığı ittifak ile aslen oy kazanmadığı gibi milletvekili sayısında kayba uğradı.
Ak Partiye karşı, ülkenin bu hale gelmesinde payı olanlarla ittifak yapmanın kime ne faydası olabilir ki?
CHP; kendi evlatları yerine, ya çat kapı “ben geldim” diyenlere yada sağ ideolojiye vekillikler dağıtırken, solculara yine kapılarını kapatmıştır.
Geneli bu kadar yorumlama yeterli biz gelelim asıl konumuza.
Bu seçimde Muğla genelinde, CHP’ye oy kaybettiren Osman Gürün, saha çalışması yapmış, ancak umduğunu bulamamıştır.
2014 yerel seçimlerinde kendisine destek veren yüzde 49 luk oyu, 2019 yılında yüzde 36 ya kadar düşürmüş ve 2019 yılında meclis üyeleri üzerinden alınan yüzde 42 oyu, genel seçimlerde 37,07 ye kadar geriletme başarısı göstermiştir.
Sorumlusu neden Osman Gürün’dür…
İl Başkanını , geçen dönem belediye başkanlarını, ilçe başkanlarını, meclis üyelerini ya kendi belirlemiştir, yada belirlenmesinde aktif rol oynamıştır.
Kendi istikbali için, Cumhuriyet Halk Partisinin oylarının Muğla da erimesine yol açmıştır.
Bu genel seçim, birde Cumhurbaşkanlığın da alınan oylara bakalım.
2014 Ekmeleddin İhsanoğlu ve Selahattin Demirtaş’ın aldıkları oyu toplayın, yüzde 67,74,
2018 de Muharrem İnce ile birlikte Meral Akşener’in ve Selahattin Demirtaş’ın oylarını toplayın, yüzde 67,54
Peki son seçimde alınan oya bakalım; Kemal Kılıçdaroğlu 62,9 ittifaka rağmen, yaklaşık yüze 5 lik bir azalma var.
Genel seçimde ise pek farklı değil. Muğla’da CHP, son 12 yılın en az oyunu almış, yüzde 48 lerden, 2023 te yüzde 37,54 düşmüş oylar.
Osman Gürün’ün siyasetten çekilme vakti gelmiştir.
Geldik CHP’nin kalesi dünya markası BODRUM’a
Kaderidir Bodrum’un. CHP kazanır belediyeleri lakin, nedense sağ kökenlidir başkan olanlar. 2024’te bakalım hangi sağcıya teslim edilecek belediye başkanlığı, hoş yerel seçimi kazanmak CHP için zor görünmekte.
Bodrum Cumhurbaşkanlığı seçimi ;
2014 Ekmeleddin İhsanoğlu 80,50, Demirtaş’la beraber.
2018 Muharrem İnce 79,28, Meral Akşener ve Selahattin Demirtaş’la birlikte ve
2023 Tek Aday Kılıçdaroğlu yüzde 75,49 oy alarak son 3 dönemin en az oyunu almıştır.
Kimse Bodrum’da oy arttırdık algısı yaratmasın…
Bodrum genel seçimlerinde ise 2015 yılında iki seçimde 56-58, 2018 yılında yüzde 51,25 ve 2023 yılı genel seçiminde Bodrum’da CHP yüzde 45,05 oy almıştır.
Son sekiz senede yüzde 13, son seçime göre ise yüzde 6 oy kaybedilmiştir.
“Yerel seçime göre aynı oy alındı.” diyenler çıkacaktır, peki bunlar CHP’nin oylarıysa, ittifak oyları nerededir?
Ülke genelinden son 36 yılın en yüksek katılımı sağlanmasına rağmen, Cumhurbaşkanlığı seçiminde ittifaklara rağmen, önceki seçimlere rağmen, Kılıçdaroğlu yüzde 2,3 daha az oy almıştır. Hatta Bodrum’da 2014 yılında Ekmeleddin İhsanoğlu ile Demirtaş’ın oylarının toplamından 5,01 daha az oy almıştır.
Hani hep derler ya “eleştirmek kolay ne yapmak lazım…”
Bu soru baştan sorulmalıydı… Lakin;
Muğla ve Bodrum için söyleyeyim, yerel yönetimler CHP’de olmasına rağmen sermaye hariç insanlara kötü davranılmıştır. Öyle “ben partinin emrindeyim.” demeyle olmuyor bu işler .
Belediye Başkanı Ahmet Aras, kimin emrinde olacağını şaşırmış, oportünistçe hareket etmektedir.
Belediyenin mali kaynakları bir kısım müteahhitle, iş takipçilerine peşkeş çekilirken, imar konularında sermayeye destek verilirken, garibanın binalarını yıkarken ve halen rüşvet ve irtikap soruşturması devam ederken, halkın karşına çıkma cesaretine söylenecek laf var da onu söylemeyeyim.
Aynı şeyler Osman Gürün içinde geçerli. Belediye başkanları gölge etmesin, CHP’nin tabanı bu işi çözer. Belki birileri de Türkiye İşçi Partisi’ne yaptıkları yanlışı anlamış olur.
Dün TİP tarafından alınan karara göre kendi seçim ofislerini Kılıçdaroğlu seçim irtibat bürosuna çevirecek ve TİP İlçe Başkanları CHP İlçe Başkanları ile ortak faaliyet yürütecek.
Birileri TİP’in kuyusunu kazarken, TİP örnek bir davranış sergilemektedir. Umarım bu davranışı ittifak üyeleri ve İYİ Parti’de gösterir.
Vesselam…
