Uzm. Dr. Sevilay Karaduman yaşlılıkta kas kaybına dikkat çekti. Yaşla birlikte kemik erimesinin (osteoporoz) yanı sıra kas kitlesi ve işlev kaybının da (sarkopeni) ortaya çıktığını belirten Karaduman, “Kaslar yalnızca hareket yeteneği sağlayıp kemiklere destek olmuyor, metabolik hastalıklardan da koruyor. Sarkopeniyi yaşlanmanın bir sonucu olarak görmeyin, önlenebilir” dedi.
Acil Tıp Uzmanı Dr. Sevilay Karaduman, Osteoporoz konusunda pek çok yaşlının fikir sahibi olduğunu ancak sarkopenin ve öneminin bilinmediğini söyledi.
Yaşlandıkça kas kitlesinin azaldığını ve işlevlerinin bozulduğunu, bunun da hareket becerilerini olumsuz etkilediğini belirten Uzm. Dr. Karaduman, “Çalışmalar ileri yaşta can kayıplarının ilk iki sebebinin beyin kanaması ve kalça kırığı ile oluşan travma ve yaralanmalar olduğunu göstermiştir. İşte bu yüzden yalnızca kemikler değil, kemikleri adeta bir korse gibi sarıp sarmalayan kasların kitlesi ve işlev yetenekleri de önemlidir” diye konuştu.
“YAŞLANDIKÇA MİTOKONDRİLERİN HEM SAYISI HEM DE İŞLEVİ AZALIYOR”
Uzm. Dr. Karaduman, sarkopeninin yaşlanmanın normal bir sonucu olarak görülmemesi gerektiğini söyledi. Karaduman, “Fiziksel aktivite, doğru beslenme alışkanlığı ve takviye ürünlerle kas içindeki mitokondriyi artırarak kas dokusunun daha verimli ve güçlü çalışması sağlanabilir. Yaşlandıkça vücudun enerji fabrikası olan mitokondrilerin hem sayısı hem de işlevi azalıyor. Dolayısı ile mitokondri, yaşlanma sürecindeki tüm hastalıklarla direk ilişkilidir ve bu süreçte desteklenmesi şarttır. Yaşlanmakla ilgili pek çok tıbbi, hatta kozmetik sorunlar mitokondrinin işlevini ve sayısını artırmakla tersine çevrilebilir“ ifadelerini kullandı.
METABOLİK HASTALIKLARDAN KORUR
Uzm. Dr. Karaduman kasların hareket yeteneği sağlayarak kemiklere destek ve güç olmasının yanında metabolik hastalıklardan da koruma gibi önemli bir görevi olduğunu ifade etti.
Kas kaybı ile zayıflayan bölgelerin üzerinde yağ dokusu oluştuğunu belirten Uzm. Dr. Karaduman, “Yağ dokusu; hormonal sorunlar, kan şekeri, kolesterol, tansiyon düzeylerinde yükselme, karında yağlanma, iltihap derecesi gibi pek çok metabolik sorunla ilişkilidir. Tüm bunları toplum olarak maalesef yaşlılığın sonucu olarak görme eğilimindeyiz. Ama aslında buna anormal yaşlanma demeliyiz. Düzgün çalıştığında kaslarımız kan şekerini, yağlarını, tansiyonu, hormonları kontrol edebiliyor ve bizi tip2 diyabet, yüksek kolesterol, hipertansiyon ve diğer metabolik hastalıklardan koruyor. Yaşlandıkça karın yağlanması ve kaslara daha fazla odaklanmak lazım. Çünkü göbeğimiz büyüdükçe kaslarımız azalıyor, fonksiyonları bozuluyor. Göbek ve kas bağlantısını fark etmek ve bunu yaşlılığın bir zorunluluğu gibi görme zihniyetinden uzaklaşmak şart. Sağlıklı yaş almak, en çok ihmal edilen organ olan kasa destek olmak için fonksiyonel tıp uygulayıcılarından destek alınabilir” dedi.